Uzun zamandır CHP ile ilgili yazı yazmamıştık nasip bu güneymiş.
Birleri yine üzülecek ama ne yapalım doğruların bilinmesi için birilerinin yazması lazım.
Ak Parti’nin Bursa’da yerel seçim kazanamadığı tek yer Nilüfer…
Gerçi Ak Partililer Nilüferde kendi içlerinde birlik olmayıp savaştıkları için, aradan CHP’nin sıyrıldığının da altını çizelim!
AK Parti’nin kaybettiği bir diğer belediye ise Mudanya…
Bu iki önemli ilçenin sıkıntıları aynı bizce.
Başta yönetim şekli ve kişilerin egoları…
Hele ki Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey evlendikten sonra adete ‘U’ dönüşü yaptı diye aynen bu rotada girdi.
Özellikle Belediyede Müdür olarak çalışan eşinin görevine devam etmesi ayrı bir handikaptır.
Bunun nedeni ise iddialara göre Belediyede Başkan Bozbey'ın adına eşinin tabir-i caizse belediyede tek güç olması.
Arası iyi olanlarla çok iyi, kötü olduklarına adete çile çektirdiği, ve memur-işçi gözetmeksizin görev yerlerini değiştirdiği gelen bilgiler arasında…
Hatta bu konularla ilgili Belediyede ne oluyor ne bitiyor ile ilgili geçtiğimiz günlerde Ak Parti Nilüfer Teşkilat Başkanı Tahir Kahveci sosyal medyadan önemli bir konuyu yazmıştı.
İşte bu yazıdan sonra ortalık karıştı!
Sosyal medyada olmadık hakaretler havada uçuşmuştu!
Pekala Kahveci sosyal medyada neler yazmıştı hemen aktaralım...
''Nilüfer belediye meclisi Eylül ayı olağan toplantısının ilk oturumunda CHP 'li iki meclis üyesi tartışıyor. Toplantı sonrası Belediye Başkanının kıymetli eşi hanımefendiler tartışan meclis üyelerinden birinin istifasını istiyor. Meclis üyesi arkadaş istifa etmiyor ancak toplantının ikinci oturumu bayram öncesi Cuma günü toplantı başlamadan bütün meclis üyeleri önünde yaşananlardan özür dileyerek şimdilik barış sağlanıyor.
Bu konuyu ben basında hiç görmedim. Acaba haber değeri mi yoktu yoksa gazetecilerin haberi mi yoktu?
Bir diğer husus tartışmanın bir ön yüzü var bir de arka yüzü...
Eee artık onu da araştırmacı gazetecilerimiz bulsun. Benden bu kadar...
Kahveci bu paylaşımı yapıp meslektaşlarımızı göreve çağırmıştı.
Tamda bu noktada Kahveci’ye başta Başkan Mustafa Bozbey ve arkadaşları haksız yere suçluluk psikolojine soktu.
Pekala Başkan Bozbey bu yazıda neler yazmıştı;
''Sayın Tahir Kahveci gerçekten senin siyaset anlayışın bu ise onun için siyaset bir adım ileriye gidemiyor. Öncelikle bu yazdığın hem yalanlarla dolu hem de hiç bir ilgisi olmamasına rağmen benim eşimi bu işe karıştıracak kadarda basitleşmiş ve terbiyesizleşmişsin. Bu siyasi arenadan sizin gibi basit insanları uzaklaştırmak gerekir. Ve bu yazdığın konusunu da hukuka başvuracağımı da bilmelisin.
Hatta bu yazısında aba altında soba gösteren Başkan Bozbey Kahveci'ye yalancı demeyi de unutmuyor. Aynen yazdıklarını sizlere aktarıyoruz...
''Sayın Kahveci, salondaydım diyorsunuz ya bu bile sizin yalan yazdığınızı belgeliyor. Yönetiminde bulunduğunuz AKP Nilüfer İlçe Başkan'ınıza sorsaydınız doğrusu için. Ama sizin siyaset anlayışınız bu''
Peki bu yazılanlar sonra ne mi oldu?
Tabi ki bu olayları gören Kahveci’nin haklı olduğu ortaya çıktı.
Yetmedi bu iki bayanın bir gönül ilişkisinden dolayı bunların olduğu söylenildi.
Peki sonra ne olacak Başkan Bozbey uzlaşmacı ve sosyal demokrat birisi olarak ne yaptı?
Her ikisini de görevlerinden aldı.
Bu olaylardan sonrada yine sosyal medyadan Kahveci bakın neler yazdı...
Nilüfer Belediye başkanı Sayın Mustafa Bozbey geçen hafta Nilüfer belediye meclisinde yaşananlarla ilgili yaptığım bir paylaşımda hiç bir yalan ve yanlış bilgi yoktur. Sadece iki meclis üyesi tartıştı demiştim ki biri meclis üyesi diğeri müdürlerden biriymiş. Bunun haricinde fazlalık yok eksiklik vardır. Şimdi size çağrım özür dilemek bir erdemliktir, buradan sosyal medya aracılığıyla özür dileyin lütfen. Aksi takdirde bu işin hukuki sonuçlarına katlanırsın...
Bu olaylar sonrasında Başkan Bozbey’i piyasalarda göremedik ne hikmetse...
Gerçi bizim patronlarımızdan Necmi İnce'ye ve bizde sansür uygulayan ve solcu geçinen, haktan hukuktan, adaletten ve eşitlikten bahseden Başkan Bozbey eski konularla ilgilide hala cevap vermedi.
Bu konuyla ilgili de vereceğini düşünmüyorum.
Bu arada bu konuda isimi gecen kişileri de aktaralım.
Nilüfer Belediyesi Meclis Üyesi Gizem Elmas ve Nilüfer Belediyesi Genlik ve Spor Müdürü Fatma Tekin arasında gerçekleşen bir konuydu.
Evet Nilüfer’de yaşananlar bunlar.
Bizlerde bu yaşanan komedilerin takipçisi olacağız.
Bu konularla birlikte şunu kesin söyleye biliriz ki 4 dönemdir Belediye Başkanı olan Mustafa Bozbey'in emeklilik zamanı gelmiştir.
Hele ki yeni eşinin görevine devam etmesiyle ilgili Bilge Adamlar olarak bizlerde emeklilik yaşımız geldiğinden arkadaş tavsiyesi olarak hemen görevden alması gerektiğini ifade edelim.
Yoksa bize göre hem bu evlilik hem de başkanın durumu hiçte iyiye gitmeyeceği belirtelim.
Zaten CHP Genel Merkezi’de bu yaşanan olaylardan sonra konuya dahil olması gerektiğini ifade edelim.
Gelelim bir başka İlçemiz Mudanya'ya...
CHP'li Belediye olarak Ak Parti’den sonra tekrardan seçimi kazanan Bursa'da ikinci ilçe Mudanya oldu.
Şimdilerde Mudanyalılar keşke olmasaydı deseler de iş işten geçti!
Geçenler Mudanya’da bizim arkadaşlardan birisi esnafla görüşmüş aman Allah’ım esnaf isyan bayrağını çekmiş.
Keşke oy vermez olaydım demiş...
Bizi kandırdılar diyor...
İlçeye bir çivi bile çakılmadı, hatta Büyükşehir’in projelerini bile engelleyerek mağdur edebiyatı yapmaya çalışıyor.
Gerçi halk çokta inanır ya!
Aslında CHP Mudanya’da yerel seçimi kazanması zordu.
Başka önceki Belediye Başkanı Hasan Aktürk ve meclis üyeleriyle ilgili bazı olumsuz olaylara karışması sonrasında tutuklanması Mudanya’da Ak Partiye güven olayında ciddi bir şekilde sıkıntıya soktu.
Sonrasında seçime aylar kala önceden Belediye Başkanını seçemedikleri için yerel seçimi de baştan kaybetmiş oldular.
Bu konuya örnek olarak Yalova Belediyesi’ni verebiliriz.
Ak Parti Yalova’da eski Belediyede Başkanı tekrardan aday gösterse de seçimi kazanamamıştı.
Hata o seçimlerde Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'de seçim çalışmalarına destek vermeye gitse de CHP Yalova’da seçimleri kazanmıştı.
Yalova’da da eski başkanın kaybetme nedeni pilavlı kavurma diye 700bin liralık kesilen fatura olmuştur. Halk bu rakamların karşısında çileden çıkmıştır ve yapılan yanlışın cezasını vermiştir.
Mudanya’da sahne buna yakın diyebiliriz.
Gerçi şimdiler tablo Başkan Hayri Türkyılmaz'ın bir daha seçilme şansı olmadığını gösterse de AK Parti mutlaka Mudanya’da önceden belirleyeceği doğru isimle yola çıkalı ve çok çalışmalıdır.
Bursa CHP’nin siyam ikizlerden bahsettik.
Bir aralar araları da kötü olan bu Başkanların sonları da aynı olabilir.
Demedi demeyin bizi izlemeye devam edin....
Eee hayat bu bazen mutlu son bazen de hazinli sonla biter...
************************************
BURSA'YA ACİL MÜFTÜ LAZIM!
Hacı hoca işlerine girmek bizim harcımız değil ama ne yapalım Bursa'da bu konuları yazacak kimse olmayınca ihale bize kalıyor.
İçimizde de en azında hacı olan ağabeylerimiz var…
Ondan güç olarak haktan ve hakikatten yazmaya Allah rızası için devam ediyoruz.
Malum eski Bursa İl Müftüsü Mehmet Emin Ay'ın önce istifa sonrası görevden alama ile ilgili bizimde gazetemizde önemli konuları yazmıştık.
Bu anlamda Diyanet İşleri Başkanlığı Bursa'dan Ankara’ya Müftü olarak giden Mefail Hızlı'yı da görevden almıştı.
Ne hikmetse Bursa'da görevden alnına Ay'ın yerine vekaleten atanan eski Nilüfer İlçe Müftüsü Durmuş Ayvaz atanır ama oda 2 gün sonra onunda görevden alıp sonrasında yine vekaleten Müftü Yardımcılarından Mehmet Köktaş atandı.
Bu konuda da Durmuş Ayvaz'ın hakkının neden yendiğini? Sonrasında neden atanıp neden görevden alındıyla ilgili bir açıklamada yapılması gerekmektedir.
İşte bu olaylar kapsamında Bursa'da 4000'e yakın din görevlileri arasında 150'e yakın kişi Fetö terör örgütü kapsamında ihraç ve açığa alınmalar oldu.
Bu konularla ilgili bizlerde her defasında takipçi olduğumuzu iletmiştik.
Bunun için başta Bursa Valimiz Sn.İzzettin Küçük bu konuya bizatihi müdahil olması gerektiğini düşünüyoruz.
Gerekirse bir Vali Yardımcısı Fetö terör örgütüne üye olan kişilerin belirlenmesinde İl Müftülüğünde görevlendirsin.
Ayrıca birde bu süreçte sanki müftü yokmuş gibi vekaleten müftünün bakması da sorunları çözmez tersine büyüttüğü kanaatindeyiz.
İşte size nedenleri...
Bize gelen bilgilere göre Fetö Terör Örgütü kapsamında Diyanette Bursa'da İnayet Derneğine üye alınınlar açığa alınırken Bursa Vaizlerden Ahmet Arda ve Mehmet Kutluay'ın açığa alınıp tekrardan görevine verilmesi dikkat çeken bir konu!
Yine Bursa İl Müftülüğünde 13.yıldır İl Müftü Yardımcısı olan Mustafa Uyar'ın Fetö’nün Bursa'da sorumlularından iddia edilen Mustafa Hacet'in yakın arkadaşı olmasına rağmen neden hala görevine devam ediyor?
Yine gazetemizde çıkan Müftü Yardımcısı Sedanur Sezen'ın Feto'dan ve personele hakaret ve mobing yaptığı ile ilgili yaptığı ‘Benim kimseyle bir işim yoktu, kimseye de mobing yapmıyorum’ açıklaması göndermiş gazetemize…
Ama bize gelen iddia göre Nilüfer ihraç edilen Vaizi hanım Tuğba Yüksel'i kollayıp bundan aylar önce görevden atılması gerekirken sadece kınama cezası verilip neden görevden atılmadı?
Bu kişilerin arkasında kimler var?
Bizler kamuoyuna adına bu soruları soruyoruz!
Birde eski Müftü Ay'ın özel kalem kadrosundan torpilli memur olan Ali Haydar Yıldırım'ın hala ekranlarda tv programı yapması ne kadar etik?
Hem tv programı yapıp sponsorlarda para alınarak devlet memurluğunda iş yapmak yasak değil mi?
Zaten bu kişi sunucu olarak program yapması akademik bir kariyeri olmamasına rağmen bu kişiye kimler, neden izin veriyor bunu da sormak lazım!
Bütün bu sorular ışığında başta Bursa Valimi İzzettin Küçük'ün bu konuya duyarlı olacağını ve gereğini yapacağına inanıyorum.
Evet Peygamberler makamında olan siz hocalarımızı da başta para ve makam için Fetö terör örgütüne üye olmalarını ve yanlış olaylara örnek olmalarını hala aklımız almıyor.
Sizler değil misiniz haramı ve helali öğretecek olanlar yazıklar olsun.
Arkadaşlarla üzülerek bunları yazdıklarımızı ifade edelim.
Haktan ve hakikatten hocalarımıza selam olsun.
Rabbin onların yardımcısı olsun.
Selam ve dua ile…
