Ekmeğin neden bozulduğu Osmangazi’de konuşuldu

Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen Medya Buluşması adlı söyleşiye konuşmacı olarak katılan gazeteci-yazar Deniz Zeyrek ve Çiğdem Toker, ‘Ekmekler Neden Bozuldu’ konusunu ele aldı.

Ekmeğin neden bozulduğu Osmangazi’de konuşuldu
banner98


Hasan Ali Yücel Dünya Klasikleri Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen söyleşiye Osmangazi
Belediye Başkanı Erkan Aydın ile birlikte CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Belediye
Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, belediye meclis üyeleri ve Bursa basınının
temsilcileri katıldı. Moderatörlüğünü Bursa medyasının deneyimli gazetecilerinden Aysın
Komitgan’ın yaptığı söyleşide gazeteci-yazar Orhan Akbal’ın ‘Önce ekmekler bozuldu,
sonra her şey’ sözü üzerine konuşan konuklar, adalet sistemi bozulunca da her şeyin
bozulduğuna dikkat çekti.


“Paranın kölesi olanların mayası bozuldu”
Ekmeğin özünü mayanın oluşturduğunu dile getiren Aysın Komitgan, insanın da bir
mayası olduğuna vurgu yaparak, Türk halkında son zamanlarda ahlaki bir maya
bozulması yaşanıp yaşanmadığını konuklara sordu. Bu soruya cevaz veren Deniz
Zeyrek, ‘Önce ekmekler bozuldu, sonra her şey’ sözü, değişimin kötü bir şey olduğu
algısı verdiğini, ancak her değişimin kötü bir şey olmadığını söyledi. Önemli olan
değişimi pozitif bir şekilde gerçekleştirmek diyen Zeyrek, “Ülkemizin ve insanımızın
mayası bozulmadı. Paranın kölesi olan insanların mayası bozuldu. Paranın kölesi olan
kişiler, mayayı bozmaktan da ekmeği bozmaktan da çekinmez duruma geldi. Ancak,
insanımızın ve ülkemizin ana omurgası yani mayası tutmuş. Bunu da en güzel
Cumhuriyet’in 100. Yıl kutlamalarında gördük. 29 Ekim 2023 günü 2 milyon 900 bin kişi
Anıtkabir’e gitti. Devletin bütün imkanlarını kullanan iktidara rağmen, halkımızın yarısı
Cumhuriyet için dimdik ayakta olduğunu ve sahip çıktığını gösterdi” dedi.
“Bizi sağlam tutan maya Cumhuriyet”
Türkiye’de siyasi bir değişime ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Zeyrek, “Kararlı,
demokrasiye, hukuk devletine ve kurallara sahip çıkan bir iktidara ihtiyaç var. Hangi parti
olursa olsun, gelen iktidarın yaşanan çürümeyi ve bozulmayı engellemesi gerekiyor. Bu
olmazsa asıl mayamız o zaman bozulacak. Asıl o zaman ahlaksızlaşacağız ve
yolsuzlaşarak çürüyeceğiz. Zaten maya çürüdüğünde de bir daha toparlama şansı
olmaz. O aşamaya gelirsek ne vatanımız kalır ne halkımız kalır. Ben gelecek adına
umutluyum. Mayamızın bozulmadığı kanaatindeyim. Bizi sağlam tutan mayanın da
Cumhuriyet olduğunu düşünüyorum. Bu mayayı çalanlar da başta Mustafa Kemal
Atatürk olmak üzere silah arkadaşlarıdır” diye konuştu.


“Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar zirve yaptı”

Ekmeklerin bozulmasını hem mecazi hem de gerçek anlamlarında ele alan Çiğdem
Toker, “Gerçek anlamda baktığımızda bizim çocukluğumuzdaki ekmekler daha
doyurucuydu. Bu kadar beyaz değillerdi. Gramajları bu kadar düşük değildi. Bu kadar
çok rafine edilmiyorlardı. Ekmeğin son 20 yıl içerisinde geçirdiği süreç bile bize birçok
şeyi anlatıyor aslında. Geçim konusunda ele aldığımız ekmek ise bambaşka bir hadise.
Hem işsizlik, hem mesleksizlik hem de ekonomik sorunlara karşılık geliyor. Türkiye’de
her zaman geçim sıkıntıları oldu. Ancak son yıllarda yaşanan yoksulluğu ben görmedim.
Sadece ekonomik olarak değil, insanın insan olarak hak ettiği haklar konusunda da bir
yoksulluk yaşıyoruz. Yolsuzluk da, yoksulluk da yasaklarda ülkemizde son dönemde
zirve yaptı. Bu yoksulluklar da iktidarın tercihleri dolayısıyla yaşıyoruz. İnsan sadece
insan olduğu için ve bir devlete vatandaşlık bağıyla bağlandığı için bir çok hakka sahip.
Fakat bu haklar artık tuzla buz olmuş durumda. Bizim yeni baştan vatandaşlığın ne
olduğunu hatırlamaya ve hatırlatmaya ihtiyacımız var” dedi.


“Adalet bozulunca da her şey bozuluyor”
Türkiye’de son dönemde şiddet olaylarında yaşanan artışın insanların ekmeğe
ulaşamamasının ya da yaşanan ekonomik sıkıntıların etkisinin olup olmadığını elen alan
Deniz Zeyrek, “Ülkemizde geçmiş yıllarda da şiddet olayları yaşandı. Vahşice katledilen
insanlar oldu. Vahşet insanların bir kısmı tarafından kuşaktan kuşağa taşınıyor. Bu tür
olaylar, yoksulluk arttığında, insanların çaresizliği arttığında çoğalıyor. Adalette yaşanan
çürüme de şiddet ve vahşet olaylarını tetikliyor. Geçtiğimiz gün sokak ortasında bir
kadına tecavüz etmeye çalışan iki kişinin serbest kaldığını gördük. Ancak, fikirleri
yüzünden insanlar yıllardır hapis yatıyor. Ömür boyu yanımızda olmaması gereken
insanlar serbest dolaşıyorlar. Yoksulluk arttığında ahlaki açıdan bir çürüme olur. Ancak
çürüme devlet başladığında işler kontrolden çıkar. Türkiye’nin iyi yönetilememe gibi bir
sorunu var. Bu olayların altında da bu sebep yatıyor. Adalet bozulunca da her şey
bozuluyor” dedi.


“Sosyal medya mahkemeleri ile adalet sağlanıyor”
Moderatör Aysın Komitgan’ın Türkiye’de son dönemde ortaya çıkan sosyal medya
adaleti hakkındaki sorusunu yanıtlayan Çiğdem Toker, “Ülkemizde çok ciddi cezasızlık
uygulaması olmuş durumda. Bunun birçok sebebi var. İçimizi soğutmayan kararlar alındı
ve bu da toplumda öfke durumu yarattı. Kadına bakış açısı da önem taşıyor. Sosyal
medya mahkemeleri diye bir kavram oluştu. Suç işlediği ortada olan ceza almayan
kişilerin, sosyal medyada yayılmasından sonra tekrardan yargılanmaları ve ceza
almaları çok garip. Hukuk devletinde yarığının bu şekilde işlememesi gerekiyor. Ancak
ülkemizde durum bu şekilde işlemiyor. Özellikle kadına ve çocuğa yönelik suçlarda
zanlıların serbest bırakılmasının ardından, olayın sosyal medyada paylaşılması ve
tepkilerin olmasıyla birlikte şahısların tekrardan yargılanması çok oluyor” diye konuştu.
Konuşmalarının ardından, gazeteci-yazar Deniz Zeyrek ve Çiğdem Toker programa
katılan konukların ve meslektaşlarının sorularını yanıtladı. Söyleşi sonunda Osmangazi
Belediye Başkanı Erkan Aydın, Deniz Zeyrek Çiğdem Toker ve Aysın Komitgan’a
teşekkür plaketi takdim etti.

Necmi İnce

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0