CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, 2025 yılı bütçesinde tarıma yönelik desteklerin yetersiz olduğunu belirterek, "Gelecek yıl, iktidarın tarıma vereceği en düşük destek olacak" ifadesini kullandı. İktidarın tarım ve hayvancılık politikalarını eleştiren Sarıbal, 2002 yılında üretim yapılan tarım alanının 266 milyon dönümden 239 milyon dönüme gerilediğini belirtirken, “Tam 26 milyon dönüm tarım alanı vasfından çıkarıldı. Gayri Safi Milli Hasıla içerisinde tarımın payı yüzde 10.2 iken 2024 itibariyle 5.2’ye yani tam yüzde 50 oranında düştü” diye konuştu. Sarıbal ayrıca tarımdaki istihdamın yüzde 35’ten 14’e gerilediğini ve hayvan varlığının son iki yılda 6,6 milyon azaldığını ifade etti.
TÜRKİYE İTHALATA TESLİM OLDU
Türkiye’nin ithalata teslim olduğunu kaydeden Sarıbal, “Hayvancılıkta kullanılan yemin yüzde 50’sinden fazlası dışarıdan geliyor. 2023 yılında sadece canlı hayvan ve kırmızı ete 1 milyar 383 milyon dolar ödeme yaptık. Bunun karşılığı da 32,7 milyar TL, hayvancılığa ayrılan rakamsa 15,3 milyar, yani yarısı. Gelişmiş ve kalkınmış ülkelerde tarım planlamasının temel aracı destekleme politikalarıdır. 2006 yılında çıkan bir kanunla GSMH'nin yüzde 1'ine denk gelen bir tarımsal destek vaat edildi, fakat 2007-2023 yılları arasında tarımsal destek oranı %0,5’a düşürüldü ve 2025 bütçesinde bu oranın beşte birine indirildi" ifadelerini kullandı.
TARIMA VERİLEN DESTEĞİN 14 KATINI FAİZE VERDİLER
2025 yılının AKP iktidarında tarımın en düşük destekleneceği bir dönem olacağını vurgulayan Sarıbal, “2024’te faize ödeyecekleri para 1,3 trilyon, tarıma verdikleri desteğin tam 14 katını faize verdiler. Aynı dönemde çiftçinin 2022 yılında bankalara borcu 2,4 milyarken, bugün eylül ayı itibariyle 768 milyar. 2002’ye göre tam 320 kat, 2004’e göre 112 kat arttı. Oysa 2007’den bugüne tarım destekleri sadece 21 kat arttı. 2007’den 2025’e çiftçiye çıkardıkları kanuna göre destekleme miktarı 1 trilyon 865 milyar TL olması gerekiyordu ama ödedikleri miktar 495 milyar. 2025’te ise ödeyecekleri 135 milyar, ancak ödemeleri gereken miktar 645 milyardır. Bu da yeni bir AKP rekorudur. 2023 yılında ihracat 9,6 milyar dolar, ithalat 13,8 milyar dolardır. Fark 4,2 milyar dolar. Her zaman olduğu gibi toplumu algıyla yönettikleri gibi, ihracatta artış var diyecekler. Bütün kısıtlamalara rağmen, 2024 yılında ocak- eylül ayı sonu itibariyle 1,8 milyar dolar yine açık var. Bisküvi, kösele, gazlı içeceklerin ihracatını tarımsal ihracatın içine koymuşlar, işlenmiş ürünlerle tarımsal ürünleri harmanlayıp algı yönetiyorlar. TÜİK tarımsal girdi fiyatlarının yüzde 52 arttığını söylüyor. Buğdaya yüzde 11-12 arasında artış verdi. Arpada yüzde 3,8, çeltikte yüzde 25-30, fındıkta yüzde 57, çayda yüzde 60, şeker pancarında yüzde 28 artış yaptılar. Kendi açıkladıkları enflasyon fiyatlarına bile uymadılar” diye konuştu.
BÜTÇE ÇİFTÇİNİN DEĞİL, İKTİDARIN BÜTÇESİDİR
Bütçede tarıma ayrılan payın 0,8 olduğunu vurgulayan Sarıbal, çiftçinin hayvancılıkta toplam giderinin 600 milyar TL, buna karşılık 27 Milyar TL destekleme verildiğini, çiftçinin kaderiyle baş başa bırakıldığını belirterek, “Bu bütçe çiftçinin, halkın bütçesi değil. Bu bütçe, sarayın bütçesidir. Patentli, Mehmet Şimşek bütçesidir. İktidar değişmeden çiftçinin sorunları çözülmez” dedi.