Kongrenin açılışında konuşan Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay, ülkemizin gerek alt ve üst yapı yatırımları, gerek ekonomi, gerekse de demokrasi alanında son dönemde çok büyük mesafeler kat ettiğini belirterek, Türkiye’nin bütün engellemelere rağmen büyüme yolculuğundan vazgeçmeyeceğinin altını çizdi. Rektör Ulcay, “Tüm dünyanın başarısını takdir ettiği Türkiye, 2023 ve 2071 vizyonunu belirlerken, dünyadaki en büyük 10 ekonomiden biri olma hedefini de ortaya koydu. Ülkemiz bu küresel ekonomide en çok pay alanlar arasına girme adaylığını ve dünya düzeninin kurgulandığı masada aktör olma iddiasını ilan etti. Tam da işte bu noktada, bizleri yolumuzdan alıkoyma senaryoları ve hedeflerimizden saptıracak toplumsal mühendislik projeleri karanlık eller tarafından devreye sokuldu. Eğer milli değerlerimiz etrafında güçlü duruşumuzu hiç bir zaman kaybetmezsek, tüm sorunlara ve engellemelere rağmen yine de Türkiye büyüme yolculuğuna devam edecektir” dedi.
“Türkiye düzen kurucu olmalı”
Uluslararası ilişkilerin gündeminin her zaman düzen arayışı olduğunu işaret eden Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı, iki kutuplu sistemden sonra son zamanlarda çok kutuplu tek kutuplu sistem arayışları olduğunu ancak ortada kutupsuz ve kaotik bir sistemin mevcut olduğunu söyledi.
ABD’nin artık düzen kurucu rolü oynayamadığını, bölgesel güçlerin de kendi bölgelerinde bile işbirliği platformu oluşturamadıklarını kaydeden Arı, anarşiyi önlemek için enerji başta olmak üzere kaynakların ortaklaşa kullanılması konusunda müşterek çabaların geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Prof. Dr. Tayyar Arı, doğal kaynakların kullanımına ilişkin ortak işbirliği örgütüne ve yönetme iradesine ihtiyaç olduğu gibi, var olan uluslararası örgütlerin de yeniden yapılanması ihtiyaç olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
“Çünkü bu anarşi ve çatışmacı ortamın tüm insanlık açısından çok daha tehlikeli bir yöne doğru gittiğini görebiliyoruz. Ortadoğu İslam coğrafyasındaki merkezi yapıların çökmesiyle ortaya çıkan anarşik ortam ve devlet dışı aktörlerin sayısını artırdı. Düzen arayışını çok acil gündem olarak önümüzde duruyor. Düzen kurucu rolüne sahip ülkelerin başında, kaynakları ve tecrübesi itibariyle Türkiye geliyor. Maalesef 15 Temmuz girişimi, Türkiye’nin böyle bir rolü oynamasını engellemeye dönük bir girişimdir. Türkiye’deki merkezi yapıyı çökertmeye yönelik bir yapıydı. Aslında Türkiye’deki merkezi yapıyı çökerttikten sonra kaos ve çatışma ortamına sürüklenecek ve yeni bir düzeni asla gerçekleştiremeyecekti”
Darbe girişinin başlatıldığı 15 Temmuz’da sadece coğrafya olarak değil, insanlık olarak ciddi bir tehlike atlatıldığını savunan Prof. Dr. Arı, bölgeyi kaostan çıkarma konusunda da, “Ben böyle bir sürece öncülük edebilecek tek potansiyele sahip ülke olarak Türkiye’yi görüyorum. Buna acil ihtiyacımız var. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu iradeyi ortaya koyuyor zaten” diye konuştu.
Devlet-üniversite işbirliğiyle strateji
Bursa Vali Yardımcısı Vedat Müftüoğlu da, dünyanın ve gündemin çok hızlı değiştiği bir dünyada, olayları anlayabilmek ve onlara uygun davranış kalıpları geliştirebilmek için üniversitelerin bu tür etkinliklerinin önemli olduğuna işaret ederek, “Bizler küreselleşen dünyada kendimize yer bulamazsak başkaları bizim önümüze birtakım politikaları koyup uygulatacaktır. Yaklaşık 20 milyon çocuğu okullarda genç nüfusa sahip Türkiye’de geleceğe daha güvenle bakılması, devlet-üniversite işbirliğiyle oluşturulacak stratejilerin önümüzdeki 10-20 yıllara projeksiyon yapacağına inanıyorum” dedi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Abdülkadir Karlık ise yaptığı açılış konuşmasında kongrenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti. Abdülkadir Karlık, Türkiye’nin geçmiş dönemlerde liderlerine sahip çıkamadığını hatırlatarak, bugün artık milletin uyandığını, ülkesine ve liderlerine sahip çıktığını belirtti. Güncelleme Tarihi: 28 Kasım 2016, 15:40
