Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin 3 Aralık’ta gerçekleşecek 23. Olağan Genel Kurulu öncesinde önemli gelişmeler yaşanıyor. Mart 2016’da muhalefeti tek açtı altında toplamak adına Tabanda Birlik hareketi olan Güçlü TÜRSAB oluşumunu başlatarak TÜRSAB Başkan Adaylığını ilk açıklayan Hasan Erdem’in Firuz Bağlıkaya ile ittifakına diğer aday Hüseyin Kırk’dan da destek geldi. “Birlikte Yönetelim” sloganıyla çalışmalarını sürdüren TÜRSAB Başkan Adayı Hüseyin Kırk, İstanbul’da düzenlediği toplantıya TÜRSAB Başkan Adayı Hasan Erdem de katıldı.
The Parma Otel’de düzenlenen toplantıya TÜRSAB Başkan Adayı Hasan Erdem ile birlikte gelen Güney Marmara BYK Başkanı Mehmet Akkuş, Adana BYK Başkanı Murat Şirin ile beraber Uluslararası Taşımacılar Birliği-İPRU Genel Sekreteri Mevlut Ilgın, Ortadoğu Sayahat Acenteleri Derneği-OTSAD Yönetim Kurulu üyeleri ve 150 acenta katılım gösterdi. TÜRSAB Başkan Adayı Hasan Erdem’e büyük teveccüh gösterilen toplantıda konuşan Hüseyin Kırk, “Bugünkü toplantıya Başkan Adayı Hasan Erdem’in katılması ve bizim ona desteğimizi açıklamamız Türkiye’nin 2023 turizm vizyonu için önemli tarihi bir gündür. Bizler Türsab’ın yönetim kurulunda bütün alanlarda çalışan acenteci arkadaşların görev almasını istiyoruz. Projelerde ve düşüncelerde aynı görüşleri paylaştığımız muhalefetin güçlü ismi Hasan Erdem ile birlikteliğimizi ve ona desteğimizi açıklıyoruz” dedi.
Seçimlerde TÜRSAB Başkan Adayı Hasan Erdem’i destekleme kararı alan Kırk, konuşmasında şunları söyledi:
“BİRLİKTEN GÜÇ DOĞAR”
“TÜRSAB üyesi meslektaşlarıma sesleniyorum. 2-3 Aralık’ta sandığa gittiğiniz zaman adamlığınızı oylayacaksınız. Sizler bizim için birer değersiniz. Sizlere hizmet için yola çıktık, sizleri yönetmeye değil. Bu mevcut yönetimi değiştirmeliyiz. Adam mıyız, değil miyiz? Onu göreceğiz. 3 Aralık’ta görüşmek istiyoruz. Bildiğiniz üzere, bu dönem TÜRSAB Genel Başkan Adaylığımı açıklayarak yol arkadaşlarımızla çalışmalara başladık. Bugüne kadar 1000’e yakın meslektaşımla bir araya geldik. Dertlerini dinleyip sektörümüzün sorunlarına çözüm üretmeye çalışarak TÜRSAB YK seçilmemiz durumunda neler yapacağımızı anlattık. TÜRSAB’ın yeniden eski gücüne kavuşması, üyelerin haklarının korunmasının sağlanması, yeni innovatif projeler ile acentalarımızın yeniden değerlenmesi ve saygın bir kurum haline gelmesi için muhalefet oylarının bölünmemesinin şart olduğu yönünde bizlere tavsiyelerde bulunanlar ile aynı kanaate vardık. “Birlikten güç doğar” diyerek; muhalefetin çağrılarına olumlu cevap veriyor ve Bu akşam ki toplantımıza teşrif eden muhalefetin güçlü adayı Hasan Erdem’e desteğimizi ve seçimlerde birlikte hareket edeceğimizi açıklıyoruz. 2-3 Aralık 2017’de gerçekleşecek olan TÜRSAB genel kuruluna katılım sağlayarak geleceğimize gelin hep birlikte sahip çıkalım. Geleceğimizi emanet edeceğimiz yönetimi belirlemek için, bir oy ile çok şey değişeceğinin bilincinde olarak genel kurula katılım sağlamak hepimizin mukaddes görevidir.
“20 YILDIR ÜRETEMEYEN YÖNETİMİ DEĞİŞTİRİN”
TÜRSAB Başkan Adayı Hasan Erdem, yaptığı konuşmasında muhalefetin birlik içinde mevcut Türsab yönetimini göndereceğini belirterek “Bölünen, parçalanan muhalefeti birleştirmek için bir araya geldik. Maalesef 20 yıldır üretemeyip, faydalı olmadığı halde seçimi kazanan bir sistem var. Neden değiştirmiyoruz, diyerek yola çıktık” dedikten sonra şöyle konuştu
“Türsab’ın mevcut yönetimi böl-parçala-yönet taktiği ile kongrelerden kazanarak çıktı. Biz bu oyuna son vermek için önce Firuz Bağlıkaya ile ittifak yaptık. Yaptığımız bu ittifaka desteğini açıklayan diğer Başkan Adayı Hüseyin Kırk kardeşime sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Hüseyin Kırk, Ortadoğu Seyahat Acenteleri Derneği-OTSAD başkanıdır ve biz üyesiyiz. Bu gemi hepimizin içinde bulunduğu gemidir. Şimdi önemli olan bunu hızlı bir şekilde hedefe nasıl götüreceğimizdir. Bunu bir kişi yapamaz. Hepimiz birlikte yapacağız. Tek adam mantığı ile, ‘ben yaptım oldu. Başkasının hakkı yok’ zihniyetiyle hareket ederek kongrelerde 30 kişilik listeyi çalakalem yazıyla, seçim günü insanlara dağıtarak seçime girmek ölçü değildir. Sonra ettiğim ettik, çaldığım düdük şeklinde bir yönetim biçimine son vereceğiz. Türsab’ta artık beraberlik, sevgi, dayanışma ve kardeşlik ön plana çıkacaktır.
10 bin acente geçim sıkıntısı ve ekonomik kriz içinde bocalayıp duruyor. Türsab’ın yaptırımının artırılarak kurumsal, mali gücünün acentelerin menfaatine doğru iyileştirilmesi gerekir. Şimdi Türsab’ta herşey kişilerin menfaatine işliyor. Acenteler sadece aidat ödüyor. Bu yanlış gidişattır. Türsab’ın mevcut yönetiminden acenteler, hükümet ve kamuoyu memnun değildir. Acentelerle ilgisi olmaya sıradan vatandaşlar bile ‘Hala bu adam başkan mı?’ diye isyan ediyor, şikâyet ediyor. Değişmeyen tek şey değişimdir ve sizin sayenizde değiştireceğiz.
MUHALEFET TEK ÇATI ALTINDA BİRLEŞTİ
Türsab’ta kurulduğu 1945’ten bu yana ilk kez 5 bine yakın katılımla kongre yapılıyor. Bu çok büyük bir başarıdır. Geçen seçimde 4200 katılım formu verilmiş ve 3800 kişi oy kullanmıştı. Muhalefetin birleşme kararından önce katılım 2 bin idi. Muhalefetteki iki adayın birleşmesi ile süratle katılım artarak bu sayıya ulaştı. Birleşme insanların Türsab yönetimini değiştirme umutlarını artırdı. Acenteler bu yönetimin yıkılacağına inanmaya başladılar. Birlik beraberlik hem Türkiye turizmi hem de Türsab için çıkış yoludur.
10 bin üyesi olan bir kuruluşu tek adamın aklına emanet edemeyiz. Türsab 10 bin kişinin hakkını hukukunu korumak, turizmin daha iyi yerlere gelmesi için tanıtım ve pazarlama yapması gereken kurumdur. Böylesine değerli bir kurumun tek kişinin aklıyla yönetilmesine üzülüyoruz. İçimizde adam gibi liyakat sahibi ve mevcut başkanı arka cebinde mendil gibi taşıyacak insanlar vardır. Türsab, akçeli işlere kurban edilmiş bir kurum oldu. Bu adam ülkenin öz kaynaklarını çarçur ediyor. Kamu kurumlarının güvenini kazanacak, verilen desteği çarçur etmeyecek ve verilen desteğin hesabını verecek bir yönetim olmalıdır. Bunu yapmazsan kamu kurumlarında itibarın olmaz. Bu ülkenin kaynakları çar çur edilecek gibi değildir.
“3 ARALIK’TA DEMOKRASİ SINAVI VERECEĞİZ”
2-3 Aralık demokrasi sınavımızdır. Türkiye’nin tüm kurum ve kuruluşları demokratik olmalıdır. Demokrasilerde hesap kongrelerde sorulur. Seçimle gelen seçimle gider. 2-3 aralık hesap soracağımız gündür. Bu yönetimin ibra edilmemesi konusunda fikrimi söylüyor ve sizleri uyarıyorum. Aksi takdirde kendimizle çelişkiye düşeriz. 20’ye yakın şirketin hesaplarını veremeyen yönetimi ibra edemeyiz. 1618 sayılı yasayı acentelerin elini kolunu bağlayacak şekilde çıkardılar. Genel merkezi ve monarşik yapıyı daha güçlendirmek için çıkardılar. Bu şark kurnazlığıdır. Ama bir noktaya kadar. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bunların mumu biraz uzun. Ama bunların mumunun sonu 3 Aralık’tır. Bu Ahmet Mehmet meselesi değildir. Koltuk meselesi hiç değildir. Öyle olsaydı Hüseyin Kırk ve ben birbirimize desteğimizi açıklamazdık. Bizim sevdamız hak arayışıdır. Sizin ve bizim haklarımızdır. Bunu da alacağız. Bu birlikteliğimizi Cenabı Allah bozmasın sizler için geliyoruz."
