Seyyid Usül Dergahı ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansların ilki Ömer Tuğrul İnançer’in ‘Hasbihâl’ programıyla başlarken, konferansa Osmangazi Belediye Başkası Mustafa Dündar ile Belediye Başkan Yardımcısı Cem Kürşad Hasanoğlu ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Hasbihal şeklinde gerçekleştirilen konferansta İnançer, sözlerine katılımcıların muharrem ayını tebrik ederek başladı. İnançer, muharrem ayında yapılan genel yanlışlığa dikkat çekmek istediğini ifade ederek, “Hicret, 16 günlük bir süreçtir. 26 safer Perşembe yatsı namazı vaktinden sonra başlamış, 8 rebiulevvel pazartesi sabahı kuşluk vakti Kuba’da emniyete erişilmiş 4 gün orada oturulduktan sonra 12 rebiülevvel Cuma günü ikindi vakti Medine’ye girilmiştir. Hâsılı, muharrem ayının hicret-i nebi ile alakası yoktur” diye konuştu.

Eski dönem terbiye ve ahlakının günümüzde değiştiğini örneklerle dile getiren İnançer, toplumun değer yargılarının İslam’a aykırı olmaması gerektiğini de vurguladı. İnançer, kız erkek çocuk arasında ayrım yapılmaması gerektiğini, eşler arasındaki saygının önemini vurguladı. İnançer, toplumsal terbiye ve edebe ilişkin geçmişten örneklerle eleştirilerde bulunurken, “Bir Müslümanın, annesine anneciğim demesi gerekiyor, kaynanası da dâhil” diyerek en basit hitap şekillerinde bile yaşanan deformeleri gözler önüne serdi.

İnançer, “Sadece Kurşuna Gelene, Şehit Denilmez”

Padişahların ve veli zatların hayat hikayelerinden kıssalarla şehitliği anlatan İnançer, “Şehit olmanın sadece kurşuna, oka ve mızrağa gelmeyle olduğunu zannediyoruz ama öyle değildir. Kur’anı Kerim öyle demiyor. Allah yolunda öldürülenlere şehit diyor. Kanuni Sultan Süleyman Han, 72 yaşında at tepesinde İstanbul’dan Zigetvar’a gidiyor. Hasta yatağında yatarken muharebe sırasında hasta yatağında fetih haberi gelmeden emanetini alma Ya Rabbi diyor. Haberi aldıktan sonra hemen vefat ediyor.” dedi.