Şahin Sevinç, Necmi İnce ile İnce Bakış programına konuk oldu

Necmi İnce ile İnce Bakış Programı'nın konuğu Bursa Kafe ve Restoran İşletmecileri Derneği Başkanı aynı zamanda Bursa Büyükşehir Belediyesi Büyükşehir ve Yıldırım Meclis Üyesi Şahin Sevinç oldu. Yayında özellikle pandemi sürecinin en mağdur kesimi olan esnaflarının sorunları ve bu sorunların giderilmesi için yapılması gereken çözümler dile getirildi.

Şahin Sevinç, Necmi İnce ile İnce Bakış programına konuk oldu
banner98

Programda Bursa Kafe ve Restoran İşletmecileri Derneği Başkanı Şahin Sevinç, özellikle esnafın ekonomik sıkıntılarına temas etti. HES kodu uygulamasıyla artık mekânların açılması gerektiğinin altını çizen Sevinç, sosyal devlet anlayışının gerçekten görülmesini istediğini vurguladı.

Necmi İnce: İnce Medya stüdyolarında birbirinden önemli misafirlerimizi konuk almaya başladık. Bugün de çok değerli bir konuğumuz var. Konuğumuz Bursa Kafe ve Restoran İşletmecileri Derneği Başkanı aynı zamanda Bursa Büyükşehir Belediyesi Büyükşehir ve Yıldırım Meclis Üyesi Şahin Sevinç.  Şahin Bey öncelikle hoşgeldiniz.

Şahin Sevinç: Hoşbulduk Necmi Bey, davetiniz için öncelikle çok teşekkür ederim. Gerçekten ülkemizin şu günkü kanayan yarası yiyecek içecek sektörünün zor durumunu sizlerin de görüp bizi davet etmesi; bizlerin de bu yarayı ülkenin tamamına iletmemiz açısından davetinizden ötürü çok teşekkür ederim.

Necmi İnce: Bizler de gazetecilik görevi olarak bu konuları progamlarımızda işliyorduk. Sizin de gelmenizle konunun detaylarına gireceğiz. Öncelikle kurmuş olduğunuz Bursa Kafe ve Restoran İşletmecileri Derneği ne zaman faaliyete geçti, dernekte ne tür çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?

Şahin Sevinç: Necmi Bey, ben sizin yazı ve içeriklerinizi yakından takip ediyorum. Dün semt pazarındaydınız mesela. Keşke bizim de mekânlarımız açık olsaydı da onları da çekme fırsatınız olsaydı. Derneğe gelecek olursak, biz derneğimizi kurduktan hemen 1 yıl sonra pandemi ile burun buruna geldik. 18 Mart gününden bugüne bizler de sesimizi sokaklarda, meclis kürsülerinde ve programlarda duyurmaya çalışıyoruz. Yapılan uygulamaların ve kısıtlamaların yanlış olduğunu gördük. Çünkü virüsün yayılma şeklinin önlenmesiyle mekânlarının tamamen kapalı olması arasında hiçbir bağlantı yok. Otobüsler metrolar aktifken bizim gibi mekân işletmecilerine yapılan keskin kapatma cezaları asla doğru değil.

Sektör yerlerde sürünüyor

Necmi İnce: Sayın Sevinç, derneğinizi Bursa’da kaç tane üyesi var? Faaliyet alanları neler? Malumuzun uzun süredir kafe ve restoranlar mekânlarda servise kapalı. Zaten normalde zor bir sektör olan yiyecek içecek sektörü şuanda Bursa’da ne halde?

Şahin Sevinç: Bursa’da BESOB’a bağlı 25 bin mekân kepek kapatmış durumda. 1 senedir durum böyle. Bir ara geçiş olsa da kahve, internet ve nargile kafeler hiç açılmadı. Sadece lokanta ve pastane türevi işletmelerin belli saatlerde açık olması kararlaşırıldı. O da paket servis ya da gel-al tarzı falan. Tam manasıyla söylemek gerekirse 1 yıldır bu sektör yerlerde sürünüyor!

Necmi İnce: Siz bu dernek başkanlığı yanında hem Bursa Büyükşehir’de hem de Yıldırım’da meclis üyesisiniz. Belediyenin kiracısı olduğu işletmelerle ilgili kiraların durdurulması gerektiğini ve bununla ilgili Büyükşehir tarafından destek verilmesi gerektiğini vurgulyan bir önerge sundunuz. Bu durum Türkiye gündemine de geldi sonrasında hükümet de bununla ilgili kararar aldı. Nedir efendim bu konunun içeriği?

Şahin Sevinç: 16 Mart günü alınan kararla işletmelerimiz kapandı, 17 Mart’ta ise derhal açıklama yaptık. Açıklamayı yaptığm günün akşamı Sayın Aktaş açıklamama cevap verdi. Aktaş, bu konuyu mecliste tartışmayı kabul etti. Kendisine ve mecliüyelerine teşekkür ederiz, önergemiz olumlu şekilde karşılandı, önce ilçe belediyelerine yansıdı onrasında ise tüm Türkiye’ye yansıdı. Ama bu ne kadar yeterli? Yapılan yardım yüzde 1’e tekabül etmiyor. Sektörün tamamına yakını özel şahıs kiracısı. Bu şahıslar kiralarla geçiniyorlar, mekan sahipler de iş yapamıyor; bir ikilem oluşuyor. Esnafın SGK primi var, kirası var, ödemeleri var ama mekân kapalı. Devletin yapması gereken işletmeler kapanır kapanmaz ‘Ben bu mekânları kapadım, buralara dokunamazsınız.’  Denesi gerekiyordu. Sosyal devletin anlamı budur. 1000 lira destek gelse ne olacak gelmese ne olacak! Her yer kapalı, paket servis Türkiye’de yüzde 5’e hitap ediyor. Yüze 95 alakart usül olan mekânda yemeyi tercih ediyor. Çünkü bizim Amerikanvari bir kültürümüz yok. Buna rağmen pandemi öncesinde sadece paket servis yapan işletmelerin bile bugün yüzde 30 işleri düşmüş durumda. Çünkü yasaklardan ötürü evde oturan vatandaş, paket servis dahi söylemiyor. Kendisi yemek yapıyor. Yani yiyecek içecek sektörünün her kolda işi düşmüş. Türkiye’de 2019 turizm geliri 38 milyar dolara tekabül ediyordu. Yiyecek içeçek sektörü bir bu kadar daha nakit girdisinin ülkemize akmasını sağlıyor. Ülkeye naki girdisini bu denli üst seviyede sağlayan bir sektörünün daha fazla önünün kapanaması lazım. Bu ülke adına da önemli bir kayıp.

Necmi İnce: Devlet tarafından verilen kredi destekleri hangi yaraya merhem oldu?

Şahin Sevinç: Krediye birçok esnaf başvurdu ama zaten alamadı. Ziraat Bankası ve Halk Bankası ile çalışmış olman gerektiği söylendi. O bankalarla çalışmayan kişi kredi başvurusuna gittiğinde daha önce hangi bankala çalıştıysanız oraya yönlendiriyorlar; kredi vermiyorlar. Yüzde 5 kredi aldı diyelim. Ki alanların da ödeme zamanı geldi ama mekânlar kapalı. Bu esnaf nasıl ödeme yapacak soruyorum. Dükkân kapalı iken icra gelir mi yahu! Maalesef geliyor. Bu esnafı iflasa götürmemek gerekiyor.

Necmi İnce: Siz devletin ödemeler noktaında bir grantör olması gerektiğini mi söylüyorsunuz?

Şahin Sevinç: İşletme sahipleri diyorlar ki ‘Biz 30 sene devletimize vergi ödemişiz, 1 yıl devlet bize sahip çıksın.’ Kimisi babadan dededen 70 yıldır vergi ödüyor, bekleti ise sadece 1 yıl devletin adam akıllı kendilerine sahip çıkması.  Ama devlet onları ne yazık ki iflasla karşı karşıya bırakıyor.

Zulüm Bizdense Ben Bizden Değilim

Necmi İnce: Pandemi süreci tüm dünyayı ekiliyor. Peki, bizim devletimizin yaptığı destekleri ve ekonomik paketleri Avrupa ile kıyasladığınızda ne görüyorsunuz?

Şahin Sevinç: Bakın Avrupa’daki uygulamada devlet mekânı kapanan işletmecinin bütün giderlerini üstleniyor. Öyle 1000 lira falan değil yani. Burada 1000 lira destek alan personel 1500 lira kira ödüyor. Avrupa’da ödenen maaşlar, işletmenin kira tutarları ve işletmecinin yaşamını idame ettirmesi için gereken ücretin tamamı karşılanıyor. Sosyal devletin yapması gereken zaten budur. Sen genelge ile benim iş yerimi kapattıysan beni korumak zorundasın. Beni desteklemek zorundasın. Ben bütün Ak Parti’ye oy vermiş seçmen kardeşlerimize ve Ak Parti milletvekillerine buradan sesleniyorum: Gelin bu yükü beraber kaldıralım. Bunu sadece bizim üzerimize yıkmayın. Türkiye’nin tamamını ilgilendiren sorunu el ele vererek aşalım. Amerikalı barış aktivisti Rachel Corrie'nin ağlama duvarı önünde ''Zulüm bizdense ben bizden değilim.'' Sözü üzerine hareket edelim. Bugün kafe ve restoran sahiplerine zulmediliyor. Aşçıya, garona, ekmekçiye, müzisyene zulmediliyor. En önemlisi mesleksahiplerine zulmediliyor. Bu zulme dur demek için hep beraber sesimizi yükseltmemiz gerekiyor.

Mutlaka iş yerleri açılmalı

Necmi İnce: Esnafın ilk aşamada talepleri nelerdir? Hükümetin nasıl bir adım atmasını öneriorsunuz?

Şahin Sevinç: İç içe toplanan parti kongrelerindeki bürokratların ve vatandaşların evine ekmek götüremeyen esnafı düşünmei gerekiyor. Biz burada sosal mesafeye riayet etmezken mekânlar sosyal mesafe kuralları dâhilinde neden açılmıyor die sorgulamaları ve ellerini vicdanlarına götürmeleri gerekiyor. Sadece Bursa’da 3 bin 900 kepenk kapandı. Hadi her yıl kapanan kepenkleri bir kenara bırakalım 3 bin kepenk pandemi dolayısıyla açıkmamak üzere kapandı. Eğer hükümet bu işyerlerinin açılmasını sağlamazsa en az 6-7 bin enaf daha kepenk kapatacak. Mutlaka iş yerleri açılmalı! Hükümet verdiği destek ile adeta alay ediyor. Biz destek istemiyoruz. Bizler HES kodu ile sosal mesafeye dikkat edilerek hijyen kuralları dahilinde iş yerlerimizin açılmasını istiyoruz.

Yiyecek içecek sektörü sahipsiz

Necmi İnce: Getiğimiz günlerde BESOB Başkanı Arif Tak ile ilgili açıklama yaptınız. Hem onunla hem de belediyenin yaptığı C vitamini desteğiyle ilgili ne söylemek istersiniz.

Şahin Sevinç: Korona olan vatandaşbana mesaj attı, kriterlere uygun olmadığı için desteği alamadığını söyledi. Vaziyeti siz düşünün. Gelelim odalara, bugün bizden ziyade bizim bağlı olduğumuz odaların sesini gür çıkarması gerekiyor. Bizi temsil eden odaların sahada olması gerekiyordu. Bizi temsil eden odalar işletme sahiplerini toplayıp doğru bir reçeteyi hükümete sunmalıydı. Bana göre yiyecek içecek sektörünün sahibi yok! Sahipsiz olduğumuz için bu haldeyiz.  BTSO ve BESOB Türkiye’nin en büyük odalar birlikleri arasında. BTSO timsah gözyaşı döküyor. Son üç haftadır 2 meclis üyesini sahaya sürdü. Ben Sayın Burkay’ın sahada olmasını istiyorum. Çünkü bizden aldığı parayı fantezi projelere değil bize aktarmasını bekliyorum. Merinos’u yap, Altıparmak’a iki heykel yap, park yap ama bizler için bir şey yapma. Olmaz öyle şey. Bugünün şartlarında hala bizden aidat alıyor BTSO. Biz belediye kira alamasın diye önerge veriyoruz ama odalar bizde aidat talep ediyor. Gelelim BESOB’a. Bu zor üreçte 1 tane beyanatı yok. Yazık günah, bu esnaf sizin esnafınız. Bu esnaf sayesinde siz oralara geldiniz. Lokantalar kahvehanel kapalı, Arif Tak’ sorun geçer bu işler diyor. Kardeşim sistemin adamı olmayın yazık günah. Esnafın yanında durun. Bizgidin hükümeti istifaya çağırın demyoruz, biz derdimizi doğru biçimde anlatın diyoruz. Siz koltuğa yapımışsınız; 50 yıldır orada oturuyorlar. BTSO bir kredi açamadı. Souyorum bu mağduriyeti sanayiciler yaşasaydı Burkay böyle durur muydu? 2 mecli üyesi göndermekle olmaz; başı Sayın Burkay çekecek, oralara Burkay gidecek.

Necmi İnce: Şahin Bey, son olarak okularımıza ne söylemek istersiniz?

Şahin Sevinç: Tüm Türkiye’nin iş yeri sahiplerinin haline üzülmesi gerekiyor. Olayı çok dramatize etmek istemiyorum ama personeller evlerine ekme ve süt götüremiyorlar. Evine ekmek parası götüremediği için intihar eden esnaflarımız var. Metroda, otobüste, kongrelerde kapalı ortamda bu virüs bulaşmıyor da sadece kafe ve retoranlarda mı bulaşıyor? Günah keçisi bizi mi seçtiniz? Yoksa yiyecek iecek sektörüne bir gareziniz mi var? İşin altında bunları arıyoruz. Çifte standart uygulanmasın, tedbirler dâhilinde kafe ve restoranlar açılsın.

Necmi İnce

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0