Metal İşçileri Birliği'nden flaş açıklama

Bursa'daki tarihi metal direnişinde öncü olan Metal İşçileri Birliği, Reno'daki sendika tartışmalarına dair çarpıcı bir açıklama yaptı. MİB, işçilerin kazanımlarının peşkeş çekildiğini bildirdi.

Metal İşçileri Birliği'nden flaş açıklama
banner98
 Bursa'daki tarihi metal direnişi Renault fabrikasında başlamış ve ardından dalga dalga yayılmıştı. Emekçilerin Türk Metal'i fabrikadan gönderdikten sonra yollarına nasıl devam edeceğine ilişkin süregelen belirsizlikse bazı tartışmaları da beraberinde getirdi.

Bu süreçte işçilerin tarihi direnişinde öncü olan Metal İşçileri Birliği'nden dikkat çeken bir açıklama geldi.

İşte MİB'in önemli açıklamasının tamamı:

"RENO İŞÇİSİ ARKADAŞ DİKKAT!!!
BÜYÜK EMEKLERLE YARATTIĞIN KAZANIMLARIN PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR!

Reno işçisi arkadaş!
Bu mücadeleye ilk başladığın günden bu yana MİB hep senin yanında oldu. Bazen sesin, bazen mücadele arkadaşın, bazen sırdaşındı. En zor zamanında da en mutlu gününde de yanındaydı. Yanında kimse yokken, sesine kulaklarını kapatmışken, korkup uzaktan seyrederken MİB vardı.
MİB seni asla yalnız bırakmadı. Bunun için bedel ödemekten kaçınmadı, dik durdu, sana açık oldu. En başında ne dediyse onu yaptı. Gerçekleri söylemekten bir kez olsun geri durmadı. Doğruya doğru yanlışa yanlış dedi. Birileri üzülecek diye doğru bildiğini söylemekten kaçınmadı.
Bunun için sayısız hakarete, yalana, karalamaya, baskıya maruz kaldı.
Ama tüm bunlara göğüs germeyi bildi. Ne baskıya hakarete boyun eğdi, ne de seni yalnız bıraktı. Senin yanında olmaktan, senin çıkarlarını hesapsızca savunmaktan vazgeçmedi, vazgeçmeyecek de!
Çünkü en başından beri söylediğimiz gibi MİB'in ne işçi sınıfının çıkarları dışında başka bir çıkarı ve ne de başka bir hesabı vardır.
Aradan geçen iki buçuk aylık sürede MİB hep haklı çıktı. Başta ne diyorsa o oldu. Sen de MİB'e sırtını verdin yanılmadın. MİB'in gösterdiği yoldan yürüdün kazandın. MİB'in uyarılarını dinlemediğinde kaybettin. Kazanımların tehlikeye düştü, sendeledin.
Arkadaş, bugün de onurlu mücadelende kritik bir eşiğe geldin. Olmakla olmamak arasında bir noktadasın. Çünkü önüne yeni tuzaklar konuldu, tüm kazanımların tehlikede.
Arkadaş!
Büyük bir tehlikeyle yüz yüzesin.
Mücadeleyle yarattıklarını pazarlık konusu yapılıyor. Emeğin koltuk ve rant için aidat simsarlarının önüne sürülüyor. TM kamburundan kurtuldun şimdi ellerini ovuşturanlar onun yerini almak için on takla atıyor, seni kandırıp emeğinin üzerine kurulmaya hazırlanıyor.
Malesef bunu da senin içinden çıkan ancak hızla güç ve mevki sarhoşu olan arkadaşların yapıyor. Mücadele içerisinde sadece aracılık rolüne sahip olan, ancak bunu giderek Reno işçisinin iradesine ipotek koyarak kendilerine ayrıcalıklı bir mevki elde eden "sözcü" arkadaşların yapıyor.
Ne mi yapıyorlar?
Bir pazarlamacı gibi kapı kapı dolaşıyor, sana sormaya bile gerek duymadan en olmayacak kişilerle pazarlık yapıyorlar. Öyle ki ilk kapısını çaldıkları yer de TM oldu. Senin kurtulmak için büyük bedeller ödemeyi göze aldığın, sana yapmadığını bırakmayan, sana "Pz..nk"lik taslayan, arkadaşının boğazını sıkan, kanını döken TM'nin başkanı Pevrül Kavlak'ın ayağına kadar gittiler.
Bunu sonradan duydun, büyük tepki gösterdin. Ama bu kişiler burada durmadılar.
Ne mi yaptılar? Önce küçük bir manevra yaptılar. Kurucuları arasında öncü Reno işçilerinin de olduğu direnişin içinden çıkan TOMİS kurucularıyla görüştüler. Bu görüşmede ne mi dediler? Sadece iki şey:
1. "TOMİS yönetici ücretlerini işyerinde aldığı ücret olarak belirliyor bu olmaz. En az 6 bin TL olmalı.", 2. "Aidatlar 2 saat ücret olur mu yükselsin!"
TOMİS kurucusu işçiler bu ahlaksız teklifi reddetti. "Siz nereden geldiğinizi unutmuşsunuz, bu maddeler TOMİS'i TOMİS yapan maddelerdir. Çok istiyorsanız buyrun gelin, genel kurulda teklifinizi sunun, işçi arkadaşlar kabul ederse istediğiniz değişiklik yapılır, ama biz sizinle böyle bir pazarlık yapmayız" dediler.
İşte bu noktadan sonra bu "sözcüler" soluğu daha önce demediklerini bırakmadıkları Birleşik Metal'in (BM) kapısında aldılar.
Görünen o ki BM'den istediklerini, yani koltuk ve diğer isteklerini aldılar ve seni bir oldubittiyle BM'ye götürecekler.
Böylelikle hem bu "sözcüler" hem de senin direnişine zerrece katkısı olmayan BM'nin yöneticileri senin emeğini ranta çevirecekler.

Arkadaş!
Bu BM sendikasının adında ne yazıyorsa yazsın bu sendikanın içi boştur. DİSK'in patronlara kök söktüren geçmişiyle bir alakası yoktur. Bugüne kadar TM'nin fotokopi sözleşmelerine imza atmış, üyelerine rağmen teslim bayrağını çekmiştir. BM'nin de koltuklarında işçilikle alakası olmayan yöneticiler oturuyor. Yıllar geçse de bunlar değişmiyor, ayrıcalıklarından vazgeçmiyor.
Demokrasi kağıt üzerinde kalıyor. Başkanlar ne derse o oluyor. Aksini yapan sendikadan uzaklaştırılıyor.
Bosch işçisi arkadaşlarımızın yaşadıkları hepimize ders olsun. O Bosch işçisi ki ezici bir çoğunlukla TM'yi ezerek BM'ye geçti. Oyunları bozdu, düzmece kağıtlara inanmadı, mahkeme kararlarına aldırmadı. Ama ne oldu? Bu BM yönetimi ne fabrikanın önüne gelebildi, ne de Bosch işçisi şalteri indirmeye hazır olmasına rağmen işten atılan işçiye sahip çıktı. Yetmedi tuttu 2012'de TM'nin imzaladığı satış sözleşmesine beş gün sonra imza attı. İşte bundan sonra Bosch işçisi BM'ye küstü, lanet okudu ve gerisin geri TM'nin yolunu tuttu.
Ototrim işçi arkadaşlarımızın yaşadıkları hepimize ders olsun. Bu arkadaşlarımız bu son direniş sürecinde bir geçici liman olsun diye BM'ye üye oldular. Ne oldu geçtiğimiz günlerde MESS'in organize işten atma saldırısıyla onlarca Ototrim işçisi de kapının önüne konuldu. Peki üyeleri işten atılan BM ne yaptı? Tuttu hep yaptığı gibi sendika binasında kapalı kapılar ardında bir basın toplantısı yapıp işçi arkadaşlarımızın eline bir avukat kartviziti verip yolladı. Yani Çelik-İş gibi göstermelik Kent Meydanı eylemi dahi yapamadı.
İşte bu BM mi sana arka çıkacak? Bu BM mi MESS'e kafa tutacak?
Arkadaş!
MİB olarak hiçbir sendika ya da kurumla göbek bağımız yok. Hiçbir karanlık hesabımız, gizli ajandamız yok. Sadece sözle kalmadık, bunu bugüne kadar eylemimizle yeterince gösterdik. Bizim için neler demediler neler, ama ne oldu hepsi yalan çıktı, ama bunları diyenlerin yüzü bile kızarmadı.
MİB patronlardan, satılmış sendikadan, BM gibi sendikalardan da çok çekmiş, onların ne olduğunu iyi bilen bilinçli metal işçilerinden oluşan bir birliktir.
Acı deneyimlerden süzülmüş bir bakışı var, kimin ne olduğunu iyi biliyor, dostu da düşmanı da iyi tanıyor. Bunun için sadece son iki aylık yaşananlara bakarsan bunun böyle olduğunu görürsün...
Bugün bir kez daha seni uyarmayı görev biliyoruz. Çünkü ortak bir emeğimiz, birlikte bugünlere kadar getirdiğimiz ortak bir davamız var. Bu emeğin sendika beyleri ve beyliğe özenenler tarafından iç edilmesine izin vermeyeceğiz.
Bunun için uyarıyoruz:
Seni temsil etme hakkını yitirmiş, TM ile görüşerek kirlenmiş "sözcüler"in seni oldubittiye getirmesine izin verme. Seni beylerin köşe başlarını tuttuğu köhnemiş sendikaların kapılarında süründürmelerine izin verme... Bu sendikaların senin son iki ay içerisinde yaptıklarının yanında bir hiç olduğunu unutma...
Bunun için hızla bu kirlenmiş sözcülerden kurtul, sendika beylerinin çamurlu yollarından değil kendi yolundan, fabrikalardan kardeşlerinle birlikte yürü...
Bunun yaparsan kazanırsın, yapmazsan sürünürsün!

Güncelleme Tarihi: 15 Temmuz 2015, 09:51
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0