Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Etlik Ayvalı Kavşağı'nda gerçekleştirilen Büyük Ankara Mitingi'nde yaptığı konuşmada, "Ankara seni yürekten selamlıyorum. Altındağ, Ayaş, Bala, Beypazarı, Çankaya sizleri gönülden selamlıyorum. Çubuk, Elmadağ, Etimesgut, Gölbaşı, Kalecik, Kazan sizleri kalpten selamlıyorum. Keçiören, Kızılcahamam, Mamak Nallıhan, Polatlı, Pursaklar, Şereflikoçhisar, Yenimahalle sizleri muhabbetle selamlıyorum. Artık bir dünya başkenti olan Ankara’yı aşkla, sevdayla selamlıyorum. Hatay'dan sizlere kucak dolu selamlar getirdim. Hamdolsun, Hatay'da da 110 bin kişi oradan sizlere selamlar sevgiler gönderiyor. Kardeşlerim, 'Türkiye seninle gurur duyuyor, biz sizlerle gurur duyuyoruz. Bu mitinglerimiz hep Sincan'da yaptık, Sincan ne alemdesin? 'diye sordu. Şöyle bir çıksın gür sedanız. Ankara sen Selçuklu'nun şehrisin. Osmanlı cihan devletinin şehrisin, sen İstiklal Savaşı’nı başlatıp onu zaferle sonuçlandıran şehirsin. TBMM'yi kuran şehirsin. Demokrasinin, mili iradenin şehrisin. Gazi Mustafa Kemal'in demokrasi kahramanı Adnan Menderes'in şehrisin. Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti dünya mazlumlarının, gariplerin, yoksulların umudu bir dünya başkentisin. Seninle, tarihinle, caminle, türbelerinle iftihar ediyoruz. Demokrasi mücadelemizdeki emsalsiz yerinle mücadele ediyoruz" dedi.
ERDOĞAN, İSTİKLAL MARŞI'NI OKUDU
Ankaralı vatandaşlara seslenen Erdoğan, "Ey Ankara, rabbim kardeşliğimizi, dayanışmamızı daim eylesin. 30 Mart seçimleri Türkiye, Ankara, milletimiz, demokrasimiz için hayırlara vesile olsun. 94 yıl önce 23 Nisan 1920'de Ankara'da Ulus Meydanı’nda TBMM dualarla açıldı. Meclis hemen o gün çalışmaya başladı. Polatlı'dan düşmanın top sesleri geliyordu ancak Meclis korkmadı. Mehmet Akif, o muhteşem dizeleri istiklalimizin dizelerini yazdı. ‘Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak’ diyerek İstiklal Marşı'nı okudu” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Top seslerine, düşman tehdidine rağmen Meclis çalıştı, Kurtuluş Savaşı'nı ilan etti, istiklal savaşımızı zaferle sonuçlandırdı. Ardından burada Cumhuriyetimizi ilan ettik. Şehitlerimizi defnettik, yaralarımızı sardık. Türkiye'yi büyütme mücadelemizi dedelerimiz verdiler. Yollar yapmaya, şehirler inşa etmeye başladılar. Yoksulluğu aşmak için, refahı huzuru güçlendirmek için milletçe çok ama çok çalıştık. 91 yıllık bu süreçte iyi günlerimiz olduğu gibi kötü günlerimiz de oldu. Tek parti CHP dönemini yaşadık. Gazi Mustafa Kemal'in vefatının ardından millete yapılan çok ağır zulümleri yaşadık. Ah bu CHP var ya bu CHP, bunun gidecek yeri yok. Bunların ölümü zulümle geçti. Kur’an-ı Kerim yasaklandı bu ülkede. Kur’an’ın öğretilmesi yasaklandı. Camilerimizi kapattılar, yıktılar. İnsanların kılık kıyafetlerine müdahale ettiler, sakala, başörtüsüne karıştılar. Kitapları yasakladılar. 23 Nisan’da kardeşlik üzerine başlayan süreci tek parti CHP döneminde ayrımcılıkla, kutsal değerlere saygısızlıkla maalesef. Bu CHP'nin tarihinde Gazi Mustafa Kemal başlattı ama öldükten sonra yaşananlara bakın. İnönü şunu yaptı; Gazi ölür ölmez Türk Lirası'nın üzerinden resimlerini kaldırdı, kendi resmini koydu. Devlet dairelerinde Gazi’nin portrelerini çıkardı, kendi portrelerini koydu. CHP bu. Bitmedi, posta pullarının üzerinden Gazi’nin resimlerin çıkardı, kendi resimlerini koydu. CHP bu.”
"Ben buradan Dersim'e de sesleniyorum" diyen Erdoğan, "Ey Dersim, Dersim'in katliamını da bu CHP yaptı. Ayrımcılık, yalan, fitne bunlarda. Takkiye bunlarda. Sonra kalbi millet sevgisiyle dolu insan çıktı. Merhum Adnan Menderes, 10 yıl boyunca yasaklara son verdi. Ezan Türkçe okunuyordu, aslına döndürdü. Gümbür gümbür iktidar oldu. O iktidara gelince de CHP hazmedemedi. Menderes'e iftira üzerine iftira yaptılar. Bugün bu kardeşine nasıl saldırıyorlarsa öyle saldırdılar. Şimdi bu medya arşivlerden çıkardılar, bugün o başlıkların aynılarını atıyorlar. Televizyonlarda aynı şeyleri tartışıyorlar. Diktatörün olduğu ülkede kaçacak delik ararsın, kaçacak delik. Menderes milletini sevdiği için millette onu sevdiği için maalesef yaşatmadılar. Önce milli iradeyi idam ettiler, ardından Merhum Menderes ve iki arkadaşını idam ettiler. Bu Ankara çok şeylere şahit oldu. Nice millet sevdalılarına ama nice millet düşmanlarına şahit oldu. Bu Ankara kendi çıkarı için milletin istikbalini ateşe vermeye çalışan nice zalimlere şahit oldu. Ama Ankara umudunu kaybetmedi. Güneşin yeniden doğacağına, karanlıkların yeniden aydınlanacağına inandı. Bu CHP hiçbir zaman değişmedi, değişmez. Tek parti iktidarı döneminde millete zulmeden CHP neyse, bugünkü de odur. 27 Mayıs müdahalesine alkış tutan CHP neyse, bugün için de odur. Merhum Menderes’i idama götüren, bunun zeminini hazırlayan CHP neyse bugünkü de odur. CHP, solcu gibi, ülkücü gibi görünebilir, din düşmanı gibi görünebilir ama CHP kafası değişmez, CHP tavrı duruşu asla değişmez. Bundan 70 yıl önce milleti küçümsüyorlardı. Bunlar çıktılar benim köylü kardeşime, çiftçi kardeşime, ev hanımına, işçiye, memura bidon kafalı dediler. Göbeğini kaşıyan adam dediler, makarnacı kömürcü dediler. İzmir'de Ak Parti mitinginin rekorunu kıracaklarmış hayırlı olsun. Ne diyor biliyor musun? Bizim mitingimize gelenler midyeyi kabuğuyla yiyenler olmayacak diyor. Güya AK Parti mitingine gelenleri tahkir ediyor. İşte CHP kafası budur" ifadelerini kullandı.
"Beraber yürüyeceğiz bu yolda" mesajını veren Erdoğan, "Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. CHP'nin ırkçılığı, faşizm CHP'nin genlerine işlemiştir. Oradan çıkmaz. CHP, MHP'li bir ismi aday yaptı. Ne diyor, çok enteresan burası. Ankara modern bir başkent, 'Yavaş kardeşim yavaş' diyor. İlana bak ilana. Bunların zaten hiç acelesi olmadı ki. Bunlar o kadar yavaş ki ağustos böceği gibi yatarlar, ufukta sandık görününce öyle çalışmaya başlarlar. Ankara'da yavaş olana oy yok, Ankara'nın acelesi var. Ankara dünyanın en saygın başkenti olmak için yavaş değil, planı, projesi ve hedefi olan bir aday istiyor. Ankara'da bugüne kadar AK Parti'nin karşısına çok aday çıktı. Olmayacak şeyleri vaad ettiler. Suyu, metroyu bedava yapacağız diye sözler verdiler. Ankaralı bunu yutmuyor. Şuandaki aday Beypazarı'nda belediye başkanıydı. Geldi 13 kuruş olan suyu Beypazarı'nda 25 kuruşa çıkardı. Beypazarı'nda arsenikli suyu benim oradaki kardeşlerime içirdi. Kardeşlerim biz bir şeye inanacağız, o da şu; biz her şeyden önce bu millete efendi olmaya gelmedik, bu millete hizmetkar olmaya geldik" dedi.
Uğur Işılak'ın AK Parti seçim şarkısı Dombra'yı seslendirmesi üzerine meydanda bulunan vatandaşlar hep bir ağızdan şarkıya eşlik etti. Akın akın miting meydanına gelen vatandaşların 300 bin kişi olduğu ve ara sokakları da doldurduğu görüldü.
“BU BOZKURT İŞARETİNİ 12 YIL ÖNCE 12 EYLÜL ÖNCESİNDE ÖLDÜRÜLEN SOLCULARA, ÜLKÜCÜLERE İZAH ETSİNLER”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bozkurt işareti yapmasını eleştirerek, “Şimdi bu bozkurt işaretini 12 yıl önce 12 Eylül öncesinde öldürülen solculara, ülkücülere izah etsinler” dedi.
Başbakan Erdoğan, Ankara mitinginde yaptığı konuşmada gündemi değerlendirdi. Erdoğan, "Hepimizin anneleri nur içinde yatsın inşallah, babalarımız nur içinde yatsın inşallah. Biz onların varisleri olarak bu ülkeye hizmet etmeye devam edeceğiz. Kardeşlerim CHP, MHP’ye mi iltihak etti, yoksa MHP, CHP’ye mi iltihak etti. Belli değil. MHP’ye bakıyorsun maşallah CHP’nin avukatı gibi çalışıyor. CHP’ye bakıyorsun o da MHP olmaya çalışıyor. CHP genel müdürü önceki gün Ankara’da bozkurt işareti yapıyor. Hayırlı olsun, yeni parti hayırlı olsun. Hayırlı olsun Kılıçdaroğlu, Ankara’daki CHP taraftarı solcuları için hayırlı olsun. Şimdi bu bozkurt işaretini 12 yıl önce 12 Eylül öncesinde öldürülen solculara, ülkücülere izah etsinler. CHP gitsin bu ülkücülere on yıllardır istismar ettiklerini izah etsin” diye konuştu.
“ORGAN NAKLİ YAPAR GİBİ ADAY TRANSFER EDEREK SİYASET YAPILMAZ”
Kiralık aday ile siyaset yapılamayacağını ifade eden Başbakan Erdoğan, “Organ nakli yapar gibi aday transfer ederek siyaset yapılmaz. Dokuları uyuşmayan kanlar, dokuları uyuşmayan bünyeye uymaz. İlkeleri ayaklar altına alarak siyaset yapılmaz. Bu CHP Genel Müdürü 2011 seçimleri öncesinde gitti, Bursa’da yerel bir televizyonun kanalında konuştu. Ne dedi biliyor musun? Yüzde 42 oy alamazsam ben de, arkadaşlarım da bırakır gideriz. Hadi bize eyvallah, bunu söyledi. Yüzde 40 alamazsak istifa ederiz. Peki ne aldı? Yüzde 26. İstifa etti mi? Ya bu adam akşam başka, sabah başka, yalan var, takiye var, iftira var. Her numara var bunda. Fakat bir tane doğru lafı var, ne diyor biliyor musunuz? Yalancıdan başbakan olmaz diyor. Çok doğru, yalancıdan başbakan olmaz. Onun için de Kılıçdaroğlu bu ülkede 5 yıldır genel başkan, üç seçime girdi hala nal topluyor nal. Şimdi de 4’üncü seçimini kaybedecek. Şimdi MHP Genel Başkanı 15 yıldır genel başkan, bildiğim kadarıyla 7 seçim kaybetti, 8’inci seçimi de kaybedecek. Ama bırakmaz, niye koltuk sıcak bırakmaz. Bak ben diyorum ki eğer bu seçimden 1’inci parti olarak çıkamazsam veya biz 1’inci parti olmazsak genel başkanlığı bırakmaya hazırım diyorum. Başarısızsan bırakacaksın, Kılıçdaroğlu gel sende bırak diyorum, bırakamaz” şeklinde konuştu.
“KILIÇDAROĞLU KENDİSİNE BİLE OY VEREMEDİ”
Başbakan Erdoğan, “İstiyorum ki CHP’yi kurtaralım. CHP’lileri böyle bir başarısızlıktan kurtaralım. Çünkü demokrasi güç kazansın, onu istiyorum. Karşımızda güçlü bir muhalefet olmazsa demokrasi güç kazanmaz. Bahçeli aynı şeyi söylüyor, hiç umurunda değil. O zaten şu anda aslında bunların partinin başında olmaları bizim işimize gelir. Böyle içler acısı bir muhalefet varken daha çok seçimler kazanırız evvel Allah. Kardeşlerim buraya az önce de söyledim Hatay’dan geliyorum. Hatay’da da CHP kendi içinden bir aday çıkaramadı. Bizim AK Parti’den aday yapmadığımız şahsı aday yaptı. Çorum’da dahil, biz rükuda eğiliriz başka hiçbir türlü eğilmeyiz. Bakınız Kılıçdaroğlu’nun yolsuzluktan hakkında klasör hazırladığını söylediği şahsı partiden ihraç ettiler. Partiden yolsuzluk sebebiyle ihraç ettikleri kişiyi gitti İstanbul Büyükşehir Belediyesi adayı yaptı. Ya bir tane adam bulamadın mı? Hiç mi? Doğru dürüst bir adam yoktu CHP’nin içinde, ona mı kaldı? Aynı şey de Ankara'da işte. Bu Kılıçdaroğlu bir garip. İstanbul’dan biliyorsunuz geçen seçimde o belediye başkanı adayı olmuştu. Gitti ikametgâhını Kağıthane’ye aldı ve sordular kendisine Sayın Kılıçdaroğlu nerde oturuyorsunuz. Verdiği cevap; Kağıttepe’de oturuyorum ve öyle bir gelişme de oldu ki seçimlerde kendine bile oy veremedi. Oy veremedi Kılıçdaroğlu. Her zaman diyorum ya inanın üç koyun verin, beş koyun verin geri kaybeder gelir. Ya bunlar bizim SSK’yı batırdılar. SSK’yı batırdı. Genel müdür olduğu zaman batırdı, hastanelerde çekilen çileler nelerdi. Tedavi olmaya gittiğimiz zaman sabah şafakta gidiyorsun. Sana bir numara veriyorlar o gün belki muayene oluyorsun belki olamıyorsun. Ertesi gün ertesi gün diyorlar. Hep yaşadık bunları. Hastanenin eczanesine iniyorsun ilaçların yarısı var, yarısı yok. Bunları yaşadık mı? Kimdi Kılıçdaroğlu ya Kılıçdaroğlu sen busun ya. Sen bize öyle iftiralarla, yolsuzluklarla, yolsuzluk şu bu filan milleti kandıramazsın” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, “Kardeşlerim şimdi benim vatandaşım, Ankaralı hemşehrim istediği hastaneye gidiyor mu? İstediği eczaneden ilacını alıyor mu? Artık ayrım yok. İstediğin hastaneye gidersin. Neden çünkü biz insanımızı seviyoruz. Biz önce insan dedik, sonra devlet. Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. Önce insan, bu bizim için çok önemli kardeşlerim. Yıllarca muteber insanlarla, dini değerlerle bizim kutsal değerlerimizle alay eden, onları tahkim eden, yasaklayan CHP gitti örgütle, yani Pensilvanya’daki zatın bir tane ceketi varmış. Bu ne ceket, cekete CHP giriyor, MHP giriyor ananaslar giriyor, rafineriler giriyor, milyarlarca dolar giriyor. Allah Allah, bu ne tek ceket” dedi.
“Devletimizi, ülkemizi milli güvenliğini tehdit eden tüm unsurlara karşı gerekli tedbirleri almak bizim görevimiz” diyen Başbakan Erdoğan şöyle devam etti:
“Şu anda hain bir terör örgütü var. Bu bir terör örgütü buna karşı gerekli tedbirleri almak bizim görevimiz. Bu Pensilvanya kasetle CHP’nin genel başkanını indirdi. Baykal hala başka yerlerde arıyor. Ne başka yerlerde arıyorsun, adres belli ve bu genel müdürü kasetle getirdiler. İşte şimdi o kasetlerin bedeli ödeniyor. Bunlar şantajcı, bunlara veri depoları her an bir yerden bir şey çıkarırlar ve bunlar evlerin çevrelerinde de örgütlenmişler, oralarda evler kiralayıp oradan da dinleyip gözetleyebilirler. Böyle hain bir örgüt bunlar. Bir Başbakanı mahkeme kararı olsa dahi dinleyemezsin. Cumhurbaşkanını dinleyemezsin, Genelkurmay Başkanını dinleyemezsin, bakanları dinleyemezsin. Ama bu zalimler dinler, bu hainler dinler. Bunlar Haşhaşi, bazıları diyor ki ‘Başbakanım Haşhaşi ağır olmuyor mu?’ Haşhaşi bunların yanında elleri öpülür elleri. Çünkü teknoloji bu kadar ileri değildi, o zaman bunlarda her numara var. Bildiklerimi anlatamıyorum, ağlarım ağlatamam gönlümüz ondan ne kadar izan” diye konuştu.
"CHP PENSİLVANYA’YA DİYET BORCU ÖDÜYOR"
CHP'nin Pensilvanya'ya diyet borcu ödediğini belirten Başbakan Erdoğan, "Bu ittifaktan hiç kimseye hayır çıkmaz, Türkiye’ye hayır çıkmaz. Ankara’ya hayır çıkmaz, gene bu ittifak şer ittifakıdır. Ankara bu ittifakı 30 Mart’ta bozar. Ankara CHP, MHP, BDP, Pensilvanya oyununu bozacak mısın? Bunların şimdi ablaları varmış, kapıları dolaşıyormuş size de geliyorlar mı? Geldiler. Ne yaptınız, kovaladınız. Ya bir çay ikram etseydiniz. Millet her şeyi görüyor. Ben yaşlı ninenin bunların gazetesi var, onu nasıl yere attığını görünce ah ninem 80 yaşında ninemde bile keramet var. 30 Mart’ta bunlara sandıkta dersini vererek misiniz? Ama bakın bir hafta kaldı kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Durmak yok, onların ablaları varsa bizim ablalarımız da burada. Onların da abileri varmış? Bizim abilerimiz de burada. Gençlerimiz burada, kardeşlerim ne yaparlarsa yapsınlar bunun bedelini ödeyecekler. Er ya da geç ödeyecekler. Şimdi soruyorum 30 Mart’ta bir kez daha istiklal mücadelesine var mısın Ankara? Demokrasiye sahip çıkıyor musun Ankara? İstiklaline sahip çıkıyor musun? Ankara iradene sahip çıkıyor musun? Ankara 30 Mart’ta mührü AK Parti’ye vuruyor musun? Ankara, maşallah Ankara’da manzara belli Ankara partisine sahip çıkıyor. Ankara başbakanına sahip çıkıyor. Ankara 30 Mart akşamı inşallah bir kez daha Ankara kalesine bir kez daha zafer sancağını dikiyor. Hani bizim televizyonda da bayrak reklamı vardı. Nasıl buldunuz, beğendiniz mi? Sadece Ankaralı değil Ankara’nın tüm ilçelerinde AK Parti belediye başkanlarına yetki vermenizi istiyorum. Özellikle belki biraz garip kaçacak ama ben bir Keçiörenliyim, Keçiören’de oturuyorum. Keçiören benim şu anda ilçem. Burada yeniden AK Parti diyor muyuz? Ama durmak yok, bugün biz aynı zamanda Keçiören mitingi yapmış oluyoruz. Etimesgut, Gölbaşı AK Parti diyor muyuz? Yenimahalle, Kızılcahamam, Kalecik, Ayaş AK Parti diyor muyuz? Sincan, Mamak, Altındağ, Güdül Çubuk yeniden AK Parti diyor muyuz? Pursaklar, Polatlı AK Parti diyor muyuz? 30 Mart’ta bütün ilçelerden müjde bekliyorum" ifadelerini kullandı.
“ANKARALI MHP, CHP BU PENSİLVANYA 30 MART’TA ÇOK BÜYÜK BİR DERS VERMESİNİ BEKLİYORUZ”
Başbakan Erdoğan, "Ankaralı MHP, CHP bu Pensilvanya 30 Mart’ta çok büyük bir ders vermesini bekliyoruz. Şunu unutmayın ulaştığınız herkese bunu özellikle anlatmanızı istiyorum. 30 Mart’ta biz sadece belediye başkanı meclis üyesi muhtar seçmeyeceğiz. 30 Mart’ta Türkiye’nin geleceğin adına çok kritik bir karar vereceğiz. Ya eski Türkiye diyecek ya da yeni Türkiye diyeceğiz. Eski Türkiye’yi unutmayın sevgili Ankaralılar eski Türkiye kendisine dahi hayrı dokunmayan bir ülkeydi. Şu anda Ankara bırakın yanı bırakın Edirne’ye ulaşmayı, yanı başında Kırıkkale, Çankırı, Bolu’ya ulaşamıyordu. Daha yakın zamanda Marmara depreminde Ankara günlerce enkaza ulaşamadı. Eski Türkiye’yi söylüyorum. 80 vilayete ulaşamıyordu. Dertlere derman üretemiyordu. Ankara yoksulların elinden tutamıyordu. 12 yılda Ankara’yı öyle bir noktaya taşıdık ki şu anda 80 vilayete ulaşıyor. Kardeşlerim Ankara artık hizmet üretiyor. Eser üretiyor, çözüm üretiyor 77 milyonu kucaklıyor. Rabia, tek millet, biz türkü kürdü Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Boşnakıyla Romanıyla attığımız aklınıza ne gelirse Arabıyla hepsini seviyoruz. Ama ben Türkü Türk olduğu için Kürdü Kürt olduğu için Lazı Laz olduğu için değil, Gürcüyü Gürcü olduğu için değil, Boşnakı Boşnak olduğu için değil velhasıl beni yaradan Allah bunları da yarattığı için seviyorum. Bizim farkımız bu. Şimdi gençler bir partiye bakıyorsun siyasi Kürtçülük yapıyor. MHP’ye bakıyorsun siyasi Türkçülük yapıyor. CHP’ye bakıyorsun ben kutsalların partisiyim diyor. Enteresan işte 30 Mart bütün bunların bozulduğu bu çarkın bozulduğu tarih olacak. Bayrağımızın rengi şehidimizin kanı hilal bağımsızlığımızın ifadesi yıldız şehidimizin simgesi. Tek vatan 780 bin kilometrelik alan. Batıda ne varsa doğuda da o olacak. Kuzeyde ne varsa güneyde de o olacak. Yani ayrım olmayacak. Bakın kardeşlerim 15 yıl önce denilseydi ki Iğdır’a havalimanı olacak, Şırnak’a havalimanı olacak, Ağrı’ya, Kars’a havalimanı olacak, inanır mıydınız? Ama şimdi hepsinde havalimanı var. Niye bizim zihniyetimiz bu. Göreve geldiğimizde 26 havalimanı vardı. Şimdi 52 havalimanı var, devam ediyor daha. Kardeşlerim işte Türkiye’nin başkentini düşünün. Biz göreve geldiğimizde Ankara’nın düzgün bir havalimanı var mıydı? Adeta gecekonduydu. Gecekonduda yaşayan kardeşlerim gücenmesin. Biz o yüzden TOKİ ile kuzey Ankara’daki binaları inşa ettik. Ankara’ya yakışan neyse, halkımıza yakışan neyse onu yapalım. Kardeşlerim bunlar hepsi yalan yanlış söyler. Kılıçdaroğlu her türlü yalanı söyler, iftirayı söyler. Onun yolunda gidenler de aynı şeyi söyler. Ama ben CHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum, MHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum, Ankara gibi bir başkentin bu havalimanını kazandıran iktidar AK Parti iktidarıdır" ifadelerini kullandı.