Seçim çalışmalarını hız kesmeden sürdüren AK Parti Nilüfer Belediye Başkan adayı Dr. Mustafa Esgin, ilk olarak Barış Mahallesi Manolya Sitesi’ndeki Üstün ve Mecidiye Şengirgin çiftinin evine misafir oldu. Önce ev sahipleri, ardından da komşularıyla tanışarak Nilüfer için düşündüğü projelerini anlatan Esgin, artık vatandaşların hizmet belediyeciliği ile tanışma zamanının geldiğini söyledi.
“BELEDİYENİN TEMEL ÖNCELİĞİ HAYATİ MESELELERE PARMAK BASMASIDIR”
Bu seçimleri çok fazla önemsediklerini çünkü önemli olanın hizmet etmek olduğunu ifade eden Dr. Esgin, belediye tarafından yaptırılan depremsellik analizine göre, Nilüfer’de, 1999 öncesi yapılan binaların yüzde 8’nin 3. derecede deprem riski taşıdığını belirterek, “Güzel şeyler yapabiliriz. Açık hava etkinlikleri çok güzel şeyler. Ama belediyelerin temel öncelikli, hayati meselelere de parmak basması ve bu konuda katılımcılık ve hukukilik içerisinde çözümler sunması gerekir. Ben 31 Mart’ta öyle bir başkanlık sistemi hayal ediyorum ki, olandan da olmayandan da sorumlu bir başkanlık profili olsun. Bu amaç için yola çıktık. Hizmet için geliyoruz” diye konuştu.
Ardından ev sahiplerine Gölyazı’nın fotoğrafını hediye eden Esgin, ev sahibi ve komşularına gösterdiği misafirperverlik için teşekkür etti.
“ORTADA SORUN VARKEN BİZ BAŞIMIZI YASTIĞA KOYUP, RAHAT UYUYAMAYIZ”
Daha sonra Yüzüncüyıl Mahallesi Ebru Kent Sitesi’ndeki vatandaşlarla bir araya gelen Dr. Esgin, “Bu kentte bir belediye başkanı adayı olma sorumluluğunu taşımak bile heyecan verici. Evet, çok yoğun, yorucu ve zor bir süreci üstlendim. Ama bu heyecanın bir ürünü olarak bu kente hizmet etme düşüncesi bile mutluluk verici bir şey. Çok önemli projelerimiz var. Bu kenti kent yapacak, hayatın ta kendisinin yaşandığı kent merkeziyle, kültür, sanat ve estetiğin buluştuğu bir kent anlayışıyla bu kente hizmet etme düşüncesindeyim. Önümüzdeki 5 yıllık süre içinde, Nilüfer Çayını, Ayvalı Deresi’ni ıslah ve çok önemli projelerle yine balık tutulacak, çevreye duyarlı bir anlayışla hepinizin gurur duyacağı bir noktaya taşımanın mutluluğu içinde olacağız. Burada eğer koku, sinek, çevre meselesi varsa biz bir kent yöneticisi olarak başımızı yastığa koyup, rahat uyuyamayız. 31 Mart sabahında öyle bir belediye başkanı anlayışı bizi kucaklasın ki olandan da olmayandan da sorumlu olsun. Bu sorunun çözümü Nilüfer Belediyesi, büyükşehir, merkezi hükümette olabilir. Sorumlu belediyecilik anlayışı, sizin birinci derecede muhatabınız Ankara ise bu sorunun çözümü için Ankara’nın kapısına yatan ve o meseleyi çözmeden oradan gelmeyen, büyükşehirde ise sorun o meseleyi büyükşehire çözdüren bir irade olmalıdır” dedi.
“KAMUNUN RANTI KAMUYA KALMALIDIR”
Kamunun rantının kamuya kalması gerektiğini belirten Dr. Esgin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Temel prensibimiz budur. Bugün Başkan, Nilüfer’deki yeşil alanın, kişi başı 12 metrekare olduğunu söyledi. Doğru değil. 2011’de 6.5 metrekareydi ve nüfusumuz gittikçe artıyor. Bu oran gittikçe düşmüştür. Ve örgütlü yeşil alanımız Nilüfer’de kişi başına 1.1 metrekaredir. Bu gerçekten son derece acı bir tablodur. Bugün Türkiye’de örnekleri çok iyi olmayabilir. Ama Avrupa’da örnekleri var. Paris, Viyana, Londra’ya gittiğinizde ‘Niye bizim kentlerimiz böyle değil’ diye acı çekiyorsunuz. Nedeni işte bu anlayıştır. Yeşil alanlar herhangi bir gerekçeyle tasallut altında olursa, imar değişiklikleriyle azalırsa sizin çocuklarınızın emaneti olan bu yeşil alanlar gittikçe azalır ve 10 sene sonra siz nefes alacak akciğerler konumundaki bu alanları kaybedersiniz”.
“İNSANIMIZ BELEDİYEDEN YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRACAK HİZMETLER BEKLİYOR”
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, Nilüfer bütçesinin 6 kat daha fazlasını bu ilçe için ayırdığını anlatan Dr. Esgin, spor tesisleri hususunda da Nilüfer’de çok ciddi bir eksiklik olduğunu kaydederek, “İnsanlarımız, belediyeden yaşam kalitesini arttıracak hizmetler bekliyor. Spor salonları, yüzme havuzları bunların başında geliyor. 100. Yıl Mahallesi’ndeki spor salonumuz yarım bırakıldı. Biz hizmet, icraat belediyeciliğini gündeme getirmek istiyoruz. Biz PR, raket ve billboard belediyeciliğini halkımıza büyük bir saygısızlık olarak görüyoruz.
Güncelleme Tarihi: 25 Şubat 2014, 09:21