BURSA - Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) tarafından British Council işbirliğiyle ve Newton- Kâtip Çelebi Fonu desteğiyle düzenlenen Endüstriyel Simbiyoz Konferansı ve Proje Pazarı, yapılan açılış konuşmaları ve ardından gerçekleştirilen Birleşik Krallık’ta Endüstriyel Simbiyoz başlıklı ilk oturumla başladı.
Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde başlayan Endüstriyel Simbiyoz Konferansı ve Proje Pazarı’nın açılışına; Bursa Vali Yardımcısı ve BEBKA Genel Sekreter Vekili Yunus Fatih Kadiroğlu, Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, Bursa Kent Konseyi Başkanı Hasan Çepni’nin yanı sıra akademisyenler ve çok sayıda davetli katıldı.
Mevcut olan “endüstriyel simbiyoz” ağının genişletilmesi, özellikle etkinliğe katılan araştırmacıların bölgesel ve ulusal bazda yürütülecek endüstriyel simbiyoz çalışmaları için de önemli bir kaynak olarak bu ağda yer alabilmesi amacıyla düzenlenen Endüstriyel Simbiyoz Konferansı ve Proje Pazarı’nın açılışında konuşan BEBKA Genel Sekreter Vekili Kadiroğlu, “Dünya gündeminde çevre koruma ve sürdürülebilir üretim konusunda öne çıkan başlıklardan biri de endüstriyel simbiyozdur. Endüstriyel simbiyoz bağımsız işletmeleri, daha sürdürülebilir ve yenilikçi bir kaynak kullanım yaklaşımı çerçevesinde bir araya getirmektedir. Bu çerçevede, endüstriyel işletmeler bir araya gelerek hem çevresel performansı hem de rekabet gücünü artıracak uzun süreçli ortaklıklar kurup dayanışma içinde çalışabilmektedir” dedi.
Kadiroğlu, “Bölgesel kalkınmaya destekleyen bir yaklaşım”
Endüstriyel simbiyozun Ar-Ge, inovasyon ve kümelenme faaliyetlerinin yanı sıra, yeni iş alanları yaratma potansiyeli ile girişimciliği ve bölgesel kalkınmayı da destekleyen bir yaklaşım olduğunu belirten Kadiroğlu, “BEBKA, Türkiye’de yürütülmekte olan endüstriyel simbiyoz faaliyetlerini yakından takip etmiş, 2014-2023 bölge planında da bu yaklaşıma yer vermiştir. Buna göre, “Dengeli Mekânsal Gelişme ve Sürdürülebilir Çevre” başlığı altında yer verilen tedbirlerden biri de “firmalar arası işbirliği ve dayanışmayı artırarak hem çevresel hem ekonomik getiriler sağlayan Endüstriyel Simbiyoz uygulamalarının hayata geçirilmesi” olmuştur. Planımızda yer alan bu tedbiri hayata geçirmek amacı ile Bursa, Eskişehir, Bilecik Endüstriyel Simbiyoz Programı başlatılmıştır. Program ile Endüstriyel Simbiyoz yaklaşımının, firmalar arası işbirliği ve dayanışmayı artırarak hem çevresel hem de ekonomik getiriler sağlayan bir mekanizma olarak bölgemizde hayata geçirilmesi hedeflenmiştir. Bu uygulamadan edinilen deneyimle, kaynak verimliliğini artırarak düşük karbon ekonomisi ve sürdürülebilirlik politikalarına da hizmet edilecektir” diye konuştu.
---Proje pazarında 32 çalışma sergileniyor---
Endüstriyel simbiyozun Bursa, Eskişehir ve Bilecik’in aralarında bulunduğu TR41 bölgesi için potansiyel olduğuna işaret eden Kadiroğlu, “Bu çalışmanın başta kaynak verimliliği ve işbirliği kültürünün geliştirilmesi olmak üzere pek çok eksende önemli yararlar ve kazanımlar sağlayacağını düşünmekteyiz. Bu noktadan hareketle, BEBKA ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) işbirliğiyle “Bursa, Eskişehir, Bilecik Endüstriyel Simbiyoz Programı” Şubat 2014’te imzalanan protokolle başlatılmıştır. Program Fizibilite ve Hazırlık Aşaması ile Uygulama ve Sürdürülebilirlik Aşaması olmak üzere iki aşamadan meydana gelmektedir. İlk aşama kapsamında toplanan veriler yardımıyla bölgede öne çıkan sektörler incelenerek bölgenin endüstriyel simbiyoz potansiyelini analiz eden fizibilite çalışması tamamlanmıştır. Programın ikinci aşamasında ise simbiyoz olanaklarının belirlenmesi ve pilot projelerin geliştirilip uygulamaya konulmasına yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Yunus Fatih Kadiroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Konferansa paralel olarak eş zamanlı bir Proje Pazarı etkinliği de gerçekleştiriliyor. Etkinlikte endüstriyel simbiyoz ile ilgili alanlarda “sürdürülebilir üretim” yaklaşımını destekleyen, Ar-Ge çalışmaları yapan, yeni ürün/süreç geliştiren, sanayiye aktarmak isteyen araştırmacılar, girişimciler ile sanayicinin ve diğer paydaşların bir araya getirilmesi amaçlandı. Bölgede bir ilk uygulama olacak Endüstriyel Simbiyoz Proje Pazarı’na 56 proje başvurusundan seçilen ve atık yönetimi ve atıkların değerlendirmesi, kaynak yönetimi ve kirliliğin önlenmesi, enerji yönetimi ile bilgi, iletişim ve yönetim sistemleri gibi konularda 32 proje sergileniyor.”
---İlk oturumda Birleşik Krallık’taki uygulamalar anlatıldı---
Kadiroğlu’nun yaptığı açılış konuşmasının ardından Newton Fonu Koordinatörü İrem Aktaşlı Gürkan tarafından fon tarafından desteklenen projeler hakkında bir sunum yapıldı. Katip Çelebi Newton Fon’unun İngiltere ve Türkiye tarafından desteklendiğini hatırlatan Gürkan, inovasyona ve bilime dayalı projelerin desteklenmesine yönelik çalışmaların tüm hızıyla sürdüğünü söyledi.
İrem Aktaşlı Gürkan’ın sunumun ardından ilk oturuma geçildi. Birleşik Krallık ’ta Endüstriyel Simbiyoz başlıklı oturumda konuşan International Synergies Limited (ISL) Kurucu Genel Müdürü Peter Laybourn, endüstriyel simbiyozun, endüstriyel ekolojinin bir alt başlığı olduğunu söyledi. Endüstriyel simbiyozun bütüncül bir yaklaşım olduğunu aktaran Laybourn, “Doğadaki hiçbir şeyin de boşa gitmemesi buradan geliyor” dedi. Danimarka'nın Kalundborg kasabasındaki çalışma hakkında bilgiler veren Laybourn, bu bölgenin 60 yıllık bir deneyim sonrasında bugünkü haline geldiğini sözlerine ekledi. Oturumda ayrıca Sürdürülebilirlik ve endüstriyel simbiyoz alanının önde gelen isimlerinden Andy Whlye, Adrian Cooper, Elaine Kerr de birer sunum gerçekleştirdi.
Sunumların ardından Endüstriyel Simbiyoz Konferansı ve Proje Pazarı’nın öğleden önceki kısmı tamamlandı. Etkinliğin öğleden sonraki kısmında ise, “Türkiye’de Endüstriyel Simbiyoz”, “TR41 Bölgesindeki Endüstriyel Simbiyoz İyi Uygulama Örnekleri” ve “Endüstriyel Simbiyoz Proje Örnekleri” başlıklı oturumlarla devam edecek.
Güncelleme Tarihi: 01 Şubat 2017, 13:39