Bakacak Çaycısı Fikret Güven neden kendini yaktığını anlattı (II)

Necmi İnce ile İnce Bakış programının ikinci bölümünde de valilik önünde kendini yakma eylemine girişen Bakacak çaycısı tüm iddialara belgeleriyle yanıt vermeye devam ediyor.

banner98

Uludağ Bakacak’ta Seyirtepe mevkisi olarak geçen alanda seyyar çay ocağı ve dürbün işletmeciliği ile geçimini sağlayan Fikret Güven son zamanlarda yerel yönetim ile ilgili yaşadığı sıkıntılarla Bursa’nın gündeminde önemli bir yer tuttu. Elektriği ve suyu olmayan alanda iddiasına göre belediyenin aylarca yolunu kapatarak sindirme politikası izlediği Güven, Necmi İnce’nin sorularını açıklıkla yanıtladı.

Birilerinin gözüne battık!

Verdiği hizmetin takdir görmek yerine eleştirilmesi karşısında şaşkınlığını saklayamayan Fikret Güven ‘’Bursa'da özellikle İznik bölgesi başta olmak üzere büyük ölçekli bir çok kaçak yapıya ses çıkarılmazken, birkaç metrekare alanda hizmet veren ufak bir seyyar çay ocağına karşı yerel yönetimin yürüttüğü politikaya anlam veremeyen Fikret Güven, ‘’ Birilerinin gözüne batıyor dediğimiz olay daha öncesinde 10 liraya satılan çayın bizim tarafımızdan 1 liraya satılmasıyla vatandaşın bize olan ilgisidir. Bizim mekanımızda oluşan yoğunluk birilerinin gözüne batmaya başladı. Siz de ucuza verin ürününüzü millet size de gelsin; Uludağ kazansın, Bursa kazansın, Türkiye kazansın. Ama onların derdi ülkenin kazanması değil. Bizde oluşan yoğunluğu görünce bizi ortadan kaldırabilmek için mücadeleye giriştiler.’’ dedi.

Diğer şirketler birilerinin kanalıyla bana saldırmaya başladı!

Vatandaşa ucuz hizmet için verdiği mücadele üzerinde duran Bakacak Çaycısı Fikret Güven, ‘'Büyükşehir Belediyesi'nde Kiralar Şube Müdürü Üzeyir Bey'e ilk yeri kiraladığımda müraacat ettim. Bana yerimin seyyar olduğu için vergiye ve ruhsata ihtiyacım olmadığını söyledi.  Öyle deyince biz 2020'ye kadar geldik. Ama sonra uygun fiyat olduğu için milleyt buraya kaymaya başlayınca buradaki diğer şirketler kendilerini düzelteceğine birilerinin kanalıyla bana saldırıya başladılar. Jandarmayı, zabıtayı göndermeye başladılar. Sonrasında zabıtaya müracat ettim, seyyar olduğuma ve milli parklara vergimi yatırdığıma dair belgelerle birlikte ruhsat verilmesini talep ettim. Gökmen isminde bir kardeş,  bana seyyar çay ocağına ruhsat vermeyeceklerini söylediler. Bu durumu yazılı bir şekilde bana sunmalarını istediklerimde, veremeyeceklerini ifade ederek bana yukarısını gösterdiler.’’ şeklinde konuştu.

Devletime diklenmek gibi bir niyetim asla yok

Son 48 senedir Bursa’da oturduğunu ve Osmanlı’nın mirası bu toprakları çok sevdiğini belirten Fikret Güven ‘’Devletimizin yetkililerine en ufak bir laf söylemek haddime bile değil. Ben bu çarkta büyümüşüm, ben Erbakan hocamın terazisinden çıkmışım, benim devletime diklenmek gibi asla bir niyetim yok. Sadece üzerime çok geldiler. Bana FETÖ iftirasında bulundular. Orada kaşık satan bir yaşlıyı kullandılar. Bizi Fetöcü olarak ihbar ettirdiler. Jandarmanın itibar etmediği anlaşılıyor ki adam gidip savcılığa bizzat şikayet ediyor. Şimdi savcılık buna itibar etse ben hain olarak içeride yatıyordum bunlarda 10 liraya orada çay satarak keyiflerine bakıyorlardı. Yorumu vatandaşımıza bırakıyorum.’’ dedi.

Konteyner kaçak değil!

2018 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi Teknik Şartname Formu'nda belirtildiği üzere konteynerin kaçak olmadığını belirten Fikret Güven ‘’Şartname elimde var. 5+5 ihale sürem söz konusu. Bu konteyner nasıl kaçak olsun? Belfelerimde bir adet konteyner koyabileceğim açıkça ifade ediliyor hatta metrekaresi bile belirtillmeden buna  izin veriliyor. Hala nasıl olur da kaçak diyebilirler anlamıyorum. Konteyner asla kaçak değil. Ne iki metrekareyi dört metrekare yaptık ne de herhangi bir gayrıresmi işe bulaştık.’’ diyerek kendini savundu.

Büyüklerim bana destek olsun

Yerel yönetimde bulunan hiçbir yöneticiyle şahsi husumeti olmadığının altını çizen Güven, ‘’Burada güzel bir hizmet var. Sadece ekmeğine razı olup milleti sevindirmek için canla başla ve severek uğraşan bir insan var. Neden bunu ortadan kaldırmak istiyorlar anlamıyorum. Beni çağırılarsa ben Bursa Büyükşehir Beldiyesi'ne de Bursa Valiliği'ne de giderim. Sayın valim buraya bir takım insnalar göz koymuşlar ve size yanlış bilgi veriyorlar. Yüksel Akdoğan size bu yolu bilinçli kapattırdı, beni masus tartışmanın içine çekti ve yoluma toprak döktürdü. Yanlış bilgi vererek buradaki hizmeti baltalamaya çalışıyor. Ben sırf buradaki yanlışları söylediğim için hedef oldum. Sizden rica ediyorum bu hizmet burada devam etsin, lütfen bunu baltalamayın. Alinur başkanımın defalarca kapısına gittim. Birine söylediği söz beni çok üzdü. Biz başkanımla birbirimizi seven insanlarız. Başkan benim çıkartılmam için yapılan baskının farkında. Ben sadece büyüklerimin bana destek olmasını talep ediyorum.’’ diyerek sözlerini noktaladı.

Güncelleme Tarihi: 28 Ağustos 2020, 15:33

Necmi İnce

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0