Birlikte gayri resmi olarak yaşadığı Laura’ın kız kardeşi Ladmina'nın ev meselesini konuşmak üzere İstanbul’dan Bursa’ya geldiklerini söyleyen tutuklu sanık Muhammed Boris B, “Laura, kardeşinin ev sahibi ile konuştuktan sonra yanıma geldi. Evde iki kardeşten birinin telefonu çaldı. Laura telefonla konuşmaya başladı. Telefonu elime aldığımda bir erkek küfürlü ve Rusça konuşuyordu. Ben de ‘Kadınlardan ne istiyorsun, gel eve konuşalım’ dedim. Laura’dan özür dileyecek düşüncesiyle, arabaya binerek cami yanına gittik. Etrafta birkaç araba daha vardı. Arabanın içinde bulunan insanların ellerinde demir çubuklar vardı. Niyetlerinin kötü olduğunu düşünerek, arabayı kullanan Aslan M.’ye gaza basmasını söyledim. Bizim uzaklaştığımızı görünce arabamıza çarptılar. Aracımıza ateş etmeye başladılar. Laura’nın oturduğu yerin kapısını açmaya çalıştılar. Ben de eşimi korumak için arabadan aşağı indim. Birisi ‘Muhammed nerede, Muhammed nerede’ diye bağırıyordu. Ben de ‘Buradayım’ deyince iki kişi bana doğru tabanca ile ateş etti. İki kişi de demir çubuklarla arabaya vurmaya başladı. Bir kişi üzerime bıçakla geldi. Göğüs ve köprücük kemiğime yakın kısmına mermi isabet etti. Bir hamle ile elindeki bıçağı alıp rastgele salladım. Maksadım karım Laura’yı kurtarmak ve korumaktı. Sonra arabaya bindik ve olay yerinden uzaklaştık” dedi.
Diğer tutuklu sanıklardan Aslan M. ise üzerine suçlamaları kabul etmeyerek, maktulün öldürülmesine karışmadığını söyledi. Muradı O. da, 6 aydır neden tutuklu olduğunu bilmediğini belirtti. Guram G. ise, cinayete yardımcı olmadığını, kimseyi de tehdit etmediğini söyledi.
Tutuksuz sanık Laura K. (24), ”Ev sahibi kız kardeşimin evden çıkması gerektiğini söyledi. Ben ve eşim Muhammed Boris, isimlerini bilmediğim iki kişiyle birlikte otomobille Bursa’ya geldik. Evde kız kardeşim yoktu. Ev sahibinin yanına gittim. Kardeşimin kendilerini mahalleye rezil ettiğini, Vatanbek ile gece saat iki ve üçte eve gittiğini, evin önünde öpüştüklerini, bu sebeple evden çıkarmak zorunda kaldığını söyledi. Bunun üzerine kız kardeşime durumu anlattım. Elindeki telefonu aldığımda Vatanbek ile uygunsuz fotoğraflarını gördüm. ‘Bunlar da mı yalan?’ deyince sustu. Bu sırada telefon çaldı. Arayan Vatanbek'miş. Telefonu istedim. Ben de telefonda neden kız kardeşime böyle davrandığını, uygunsuz hareketlerde bulunduğunu sordum. Konuşmalarından sarhoş olduğu anlaşılıyordu. Küfürlü konuşmaya başladı. Konuşmak için caminin yanına gittik. İçinde bulunduğum arabaya çarptılar. Muhammed Boris’le birlikte araçtan indik. Vatanbek, arabadan inince, ‘Muhammed kim?’ diye sordu. Muhammed, ‘O kişi benim’ deyince ortalık karıştı, silah sesleri gelmeye başladı. Mahmut E, elindeki demir çubukla arabamızın camına vurdu. Bu sırada Vatanbek'in vücudunda kanama olduğunu gördüm. Bu durumu görünce etkilendim, kendimi arabanın içinde buldum. Ne şekilde vurulduğunu görmedim. Kimseyi, ‘Vatanbek’e vur, öldür’ diye teşvik etmedim. Kimseyi azmettirmedim. Suçlamayı kabul etmiyorum” şeklinde konuştu.
Mağdur şikayetçi M.D. ve M.E, sanıklardan şikayetçi olmadıklarını belirterek, davaya katılmak istemediklerini söyledi.
Mahkeme, tutuklu sanıklardan Aslan M., Maradi O. ve Guram G.’yi yurt dışı çıkış yasağı koyarak tahliye etti. Dava eksiklerin giderilmesi için erteledi. Güncelleme Tarihi: 10 Ocak 2015, 09:44
