İstimlak bedellerinin adaletsiz olduğunu dile getiren köylü Murat Efe, “Bu arazi eşimin yeri. Bizim rızamız olmadan çok düşük fiyata el konuldu. Bizim yan tarafımızda bulunan araziye 300 bin lira, önümüzdeki araziye 250 bin lira verilirken, benim arazime 50 bin lira verdiler. Bundan dolayı davacıyız. Böyle bir kanun olamaz. Bu nasıl bir devlet anlayışı? Mahkemede hakim bile 200 bin lira verirken, bilir kişi 350 bin lira veriyor. Yerimiz çok değerli depolama alanı. Biz burada büyük bir haksızlığa uğradık. Yetkililer bu işe bir el atsın, bize yardımcı olsun. Yerimiz 10 metre aşağıda kaldı. İçeride meyve ve sebzelerimiz var, toplayamıyoruz. Biz buradan yol geçmesin demiyoruz, tek isteğimiz hakkımızı versinler. 5 sene önce verilen paranın beşte birini dahi alamıyoruz. Normal şartlarda arazim 600-700 bin lira yaparken, devlet 50 bin lira değer biçti. 40 ton odunumuz var, alamıyoruz çünkü zeminin 5 metre aşağısında kaldığı için araziye giremiyoruz” dedi.
Şaziye Çetin ise, “Herkese verilen parayı devlet bize vermiyor. Metrekareye 6 lira değer biçtiler. Bu zamana kadar devletten hiçbir şey istemedik. Biz vatandaşlık görevimizi yapıyoruz. Köylüler bu kadar mağdur durumda bırakılamaz. Hızlı tren ve otoban yüzünden olan bize oldu, yerimiz 5 metre aşağıda kaldı. Odun çıkaramıyoruz. Kışın nasıl ısınacağız? Arazimizde yüzlerce meyve ağacımız var, hiçbirinden verim alamıyoruz. Biz 3 kız kardeşiz; buradan 3 aile geçiniyor. Sanayi ve depolama alanının metrekaresine 6 lira çok düşük bir rakam. Arazimde 100 zeytin ağacı ile birçok meyve ağacım var. Tek gelir kaynağımız bu” dedi. Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2014, 10:48
