MANSUR YAVAŞ’TAN ANKARA’NIN BAŞKENT OLUŞUNUN 101’İNCİ YILINA ÖZEL RESEPSİYON

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara’nın Başkent oluşunun 101’inci yıl dönümüne özel bir resepsiyon verdi. Davetlilerin yoğun katılımıyla gerçekleşen resepsiyonda konuşan Yavaş, “Ankara, dünyada adından söz ettiren model bir başkent oldu. Ben ve çalışma arkadaşlarım, tarihi sorumluluğumuzun farkında olarak başkentimize layık hizmetler sunmak için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.

MANSUR YAVAŞ’TAN ANKARA’NIN BAŞKENT OLUŞUNUN 101’İNCİ YILINA ÖZEL RESEPSİYON
banner98

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara’nın başkent oluşunun 101’inci yılını düzenlediği resepsiyonla kutladı.

Mansur Yavaş ve eşi Nursen Yavaş’ın ev sahipliğinde Crowne Plaza’da düzenlenen resepsiyona başkentte görev yapan büyükelçilerin yanı sıra siyasi parti temsilcileri, ilçe belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları ile meslek odalarının başkanları ve basın mensupları katıldı.

Ankara’nın doğal ve tarihi güzelliklerinin anlatıldığı video ile başlayan resepsiyon; ABB FOMGET Seğmenler ekibinin gösterisi ve Ankara Kent Orkestrası’nın konseriyle devam etti.

“ANKARA’NIN KADERİNDE VE NİHAYETİNDE BAŞKENT OLMAK VARDI”

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, konuşmasına Ankara’nın başkent ilan edilmesinin sadece bir coğrafi tercih değil, bağımsızlık mücadelesinin simgesi olduğuna dikkat çekerek başladı.

Ankara’nın 1290 yılında Ahi Cumhuriyeti başkenti olduğundan beri taşıdığı ahilik kültürü, Ankara’nın sosyal ve ekonomik yapısında önemli bir rol oynadığını belirten Yavaş, “Kökenini kardeşlik, eli açıklık, cömertlik sözcüklerinden aldığı bilinen ahilik; Anadolu’da dayanışma, dürüstlük, misafirperverlik, şefkat ve merhamet kavramlarını uygulamayı ödev bilen, ahlaki bir sosyo-ekonomik model oluşturdu. Ne mutlu ki Ankara’mız, 64 yıl süren Ahi Cumhuriyeti özelliklerini hâlâ taşımaktadır. Başkentimize yakışan ruh budur! İşte tüm bu nedenlerle, şüphesiz ki tarih boyunca önemli bir merkez olan Ankara’nın kaderinde ve nihayetinde başkent olmak vardı” dedi.

“ANKARA, TÜRKİYE’NİN BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİNİN KALBİ”

Ankara’nın stratejik konumunun, işgal güçlerinden uzak ve merkezi oluşunun Ankara’yı milli mücadelenin merkezi hâline getirdiğini dile getiren Mansur Yavaş, şöyle konuştu:

“Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nı bu şehirden yönetti ve bu yüzden Ankara, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin kalbi oldu. 13 Ekim 1923’te başkent ilan edilmesi sadece bir şehrin başkent yapılması değil, yeni Cumhuriyet’in modern, bağımsız ve çağdaş kimliğinin bir ifadesiydi. Ankara, Türkiye’nin çağdaş uygarlık yolundaki simgesi olarak bu misyonu üstlendi ve Türkiye’nin tarihindeki dönüm noktalarının merkezi hâline geldi.”

Ankara’nın tarih boyunca Hititler, Frigler, Romalılar ve Osmanlılar gibi pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığını kaydeden Yavaş, her bir uygarlığın Ankara’yı kendi tarihiyle zenginleştirdiğini ifade etti.

“ARADAN GEÇEN 101 YILDA ‘CUMHURİYETİN BAŞKENTİ’ OLMA ÖZELLİĞİNİ KORUDU”

Başkent unvanının Ankara’ya verileli bir asrı geçtiğini hatırlatan Yavaş, Ankara’da olan bir bulvar üzerinden bile Cumhuriyetin ruhunun anlaşılmasının mümkün olduğunu belirterek şunları kaydetti:

“Aradan geçen 101 yılda Ankara’nın cumhuriyete yakışır değerler ürettiğini ve Cumhuriyetin Başkenti özelliklerini koruduğunu görebiliriz. Atatürk Bulvarı üzerinden Cumhuriyetin kuruluş ve aydınlanma felsefesini; birinci ve ikinci Meclis binasından Cumhuriyetin parlamenter sisteme verdiği önemi; İş Bankası, Merkez Bankası, Ziraat Bankası binalarından Cumhuriyetin finans politikalarını; Sümerbank binası üzerinden üretim politikasını; Ankara radyosu üzerinden iletişim politikasını; Opera binası kültür politikası; Olgunlaşma Enstitüsü üzerinden kadınların eğitimine verilen önemi; Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi ile eğitime verilen önemi; Sağlık Bakanlığı eski binasıyla Cumhuriyetin sağlık politikasını; Yargıtay binasıyla adalet politikasını; elçilik binalarıyla ülkenin dış politikasını; Ulus, Opera, Sıhhiye, Kızılay Meydanları ile demokrasi ve özgürlük anlayışını; Çankaya Köşkü ile sadelik ve vakur, kararlı duruşu okuyabilmekteyiz. Meslek kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin de destekleriyle, Ankara’nın modern bir başkent olarak inşasını şekillendiren planlama ve mimari mirasının dünyadaki benzer örnekler gibi kapsamlı şekilde ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dâhil edilecek nitelikte korunabilmesi bizim de önceliğimizdir.”

“ANKARA’DA ADIM ATTIĞIMIZ HER YERDE ATATÜRK’ÜN AYAK İZLERİ BULUNMAKTADIR”

“Bahsettiğimiz Cumhuriyet ruhu bugün tarıma yaptığımız yatırımlarla, Atatürk Orman Çiftliği’ndeki yeşil alanları korumamız ve geliştirmemizle, Çubuk Barajı, BAKAP gibi çeşitli projelerimizle devam ediyor” diyerek açıklamalarını sürdüren Yavaş, “Ankara’da adım attığımız her yerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ayak izleri bulunmaktadır. Bugün bize miras bıraktığı eserlerin birçoğunu kullanırken bunu büyük bir minnetle hissetmekteyiz. Yeni yeşil alanlar, yollar ve altyapı projeleriyle Ankara’yı daha yaşanabilir bir şehir hâline getiriyoruz. Tarihi miraslarımızı restore ederken, kırsal kalkınma projeleriyle de üreticilerimize destek veriyoruz. Özellikle Başkentli hemşehrilerimiz için geliştirdiğimiz sosyal projelerle, kentimizi geleceğe taşıma hedefindeyiz” dedi.

Bugün Ankara’nın sadece idari bir başkent olmadığını sözlerine ekleyen Yavaş, “Ankara, altı milyonluk nüfusu, planlı yapısı, anıtsal yapıları, çağdaş kültür merkezleri, modern çarşıları, üniversiteleri, sağlık kuruluşları, organize sanayi bölgeleri, teknoparkları ve yeşil alanları ile dünyada adından söz ettiren model bir Başkent olmuştur. Ben ve çalışma arkadaşlarım da görevde bulunduğumuz altı yıla yakın süreçte, tarihi sorumluluğumuzun farkında olarak Başkentimize layık hizmetler sunmak için var gücümüzle çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Son beş yılda Başkentte yaptığı hizmetlere de değinen Yavaş, “15 milyon metrekare yeni yeşil alan inşa ettik. Dünyanın en büyük Tarım Kampüsünü şehrimize kazandırdık. Ankara Kalesi ve çevresindeki yüzlerce tarihi yapıyı restore ederek tarihi ve modernliği uyumla bir araya getiriyoruz. Tüm dünyada ilgi ile izlenen yüzlerce sosyal projeyi yürürlüğe koyarak başta dezavantajlı kesimler olmak üzere halkımızın hiçbir konuda kendisini yalnız hissetmemesini sağlıyoruz” diye konuştu.

“ORTAK AKLA VE İYİ YÖNETİŞİME BÜYÜK BİR DEĞER VERİYORUZ”

Dünyanın dört bir yanındaki 53 Başkent ile kardeş şehir ilişkilerinin sürdüğünü, uluslararası iş birliğine büyük önem verdiklerini belirten Yavaş, Covid-19 pandemisi döneminde oluşturulan Başkentler ittifakı sayesinde dünya genelinde güçlü bir dayanışma sağladıklarını kaydederek şunları kaydetti:

“Kent diplomasisi aracılığıyla, bir yandan kardeş şehirlerimizle kültürel etkinlikler düzenleyip barış ve kardeşlik anlayışını pekiştirmeye çalışırken, diğer yandan ekonomik faaliyetleri canlandırarak vatandaşlarımızın refahını artıracak iş forumlarına büyük önem verdik. Bu çalışmalarımızı, şehrimizin ekonomik paydaşları olan Sanayi ve Ticaret Odaları ile iş birliği içinde yürütüyoruz. Ortak akla ve iyi yönetişime büyük bir değer veriyoruz”

“BARIŞ, İNSANLIK ONURUNUN GEREĞİDİR”

Konuşmasında, İsrail’in Filistin ve Lübnan’a saldırılarına da dikkat çeken Yavaş, Gazze’deki durumun tüm insanlık için derin bir üzüntü kaynağı olduğunu belirtti. Sivil kayıpların, özellikle çocuklar ve kadınlar üzerinde büyük bir etki yaratmakta olduğunu sözlerine ekleyen Yavaş, şöyle devam etti:

“Bu yaşananlar, uluslararası hukuka ve insan haklarına açıkça aykırıdır. Barışın sağlanması için acilen diyalog ve uzlaşıya ihtiyaç vardır. Uluslararası toplumun, insani yardımları hızlandırması ve bu trajediyi sona erdirmek için ortak çaba göstermesi elzemdir. Her bir canlının yaşam hakkına saygı gösterilmeli ve geleceğimizin teminatı olan çocuklar için güvenli bir ortam sağlanmalıdır. Unutmayalım ki barış, yalnızca bir hedef değil, aynı zamanda insanlık onurunun gereğidir. Tüm ülkeleri, bu trajediyi durdurmak için dayanışmaya ve adaletin sağlanmasına davet ediyoruz. Birlikte, daha güvenli bir gelecek için el birliğiyle çalışalım. Nitekim bu noktada fikrimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade ettiği gibi, ‘Yurtta Barış, Dünyada Barış’tır.”

Atatürk’ün bıraktığı mirasa ve gönlünde özel bir yeri olduğunu ifade ettiği Ankara halkına, layık olmak için var gücüyle çalışmayı sürdüreceğini belirten Yavaş, başta Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Ankara’nın Başkent olmasına katkıda bulunan tüm devlet adamlarına, kurtuluş kahramanlarına ve şehitlere şükranlarını sundu.

Ankara’nın Başkent oluşunun 101’inci yıl dönümünü kutlamak için gelen misafirlere teşekkür eden Yavaş, “Bu geleneğin gelecek yıllarda da devam etmesini diliyorum. Hep birlikte, Ankara’yı örnek bir başkent yapma arzusuyla nice yıllara ulaşmayı umuyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.

BÜYÜKELÇİ VE BELEDİYE BAŞKANLARINDAN VİDEOLU KUTLAMA MESAJI

Resepsiyonda ayrıca Almanya Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg, Bangladeş Büyükelçisi M. Amanul Haq, Guatemala Büyükelçisi Eduardo Enrique Hernández Recinos, Kore Cumhuriyeti Büyükelçisi Yeondoo Jeong, Kosta Rika Büyükelçisi Gustavo Alonso Campos Fallas, Macaristan Büyükelçisi Victor Matis, Singapur Büyükelçisi Kok Li Peng, Kırgızistan Ankara Büyükelçisi Ruslan Kazakbaev, Hollanda Ankara Büyükelçisi Joseph Camille Stephan Wijnands, Japonya Ankara Büyükelçisi Takahiko Katsumata, Moldova Ankara Büyükelçisi Dmitri Croitor, Özbekistan Ankara Büyükelçisi Alisher Agzamkhodjaev, Arjantin Büyükelçisi Patricia Salas, Endonezya Ankara Büyükelçisi Achmad Rizal Purnama, Pakistan Büyükelçisi Dr. Yousaf Junaid ile Lübliyana Belediye Başkanı Zoran Jankovic, Prizren Belediye Başkanı Shaqir Totaj, Viyana Eyalet Başbakanı ve Belediye Başkanı Michael Ludwig, Hannover Belediye Başkanı Belit Onay, Budapes Belediye Başkanı Gergely Karácsony ve Bişkek Belediye Başkanı Aibek Dzhunushaliev tebrik videosu göndererek; Ankara Valisi Vasip Şahin ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise tebrik mesajı göndererek Ankara’nın Başkent oluşunun 101’inci yıl dönümünü kutladı.

Necmi İnce

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0