Yerel seçimler bitti diye seviniyorduk ama beklenen olmadı ve YSK sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin tekrarlanması kararını aldı.
Kararın gerekçesine girmeyeceğim.
İstanbul’da yeni seçim tarihi 23 Haziran 2019 pazar günü olarak belirlendi.
Gerçi YSK'nın bu kararı öncesi, ben yaklaşık 2 aydır İstanbul seçimlerinin tekrarlanacağını defalarca yazmıştım.
'Hadi Necmi bey buda nereden çıktı' diye yazanlar oldu.
Çünkü genel beklenti YSK’nın İstanbul seçimlerini onaylamasıydı.
Gerçi İstanbul seçimleri sonrası usulsüzlükleri görünce vatandaşında içine sinmeyen bir durumun oluştuğunu da aktaralım.
Haberlerde ve gazetelerde bununla ilgilide önemli açıklamalar yapılmıştı.
İşte bu yenilenen İstanbul seçimleri için yine dediklerimiz çıktı.
Keşke çıkmasaydı...
Nedeni ise AK Parti’yi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı bekleyen büyük tehlike.
Peki neden böyle bir tehlike var diye yazıyorum...
Hemen açıklayayım...
Malum Cumhur İttifakı’nın, yenilenen seçimle İstanbul’u bir daha kazanma şansı olacak.
Ama bu seçim bana göre Cumhur İttifakı’nın da sonunu getirebilir.
Çünkü bu secimi kazanma olasılığı biraz düşük!
Sebebi ise ülke genelinde yaşanan bazı olaylar.
Özellikle hem AK Parti, hem de MHP teşkilatlarında ciddi sıkıntılar olduğu kesin.
Nedeni ise ciddi oy kayıplarının olması.
Şimdi AK Parti’de sıkıntıları gündeme alırsak;
—Bazı il ve ilçelerde beklenen istifaların alınmaması,
—AK Parti'de bazı Genel Başkan Yardımcılarının görevden alınmaması,
—Kabine değişikliği olmaması,
—Enflasyonun, faizlerin ve döviz kurlarının yükselmesi,
—Genel olarak gıda ve diğer ürünlere gelen zamlar,
—Kısmi Af, ek gösterge ve EYT gibi konuların dikkate alınması,
—Enerji maliyetlerinin artması,
—Esnafın her geçen gün kan kaybetmesi,
—Ülkemizde ki Suriye meselesi,
—AK Parti’nin, parti içerisindeki küskünleri toparlayamaması. Özellikle bu konu AK Parti’yi ciddi sıkıntıya sokacak bir konu olarak karşımıza geliyor.
YSK'nın İstanbul seçimlerinin tekrarlanması kararı sonrası en başta eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun olumsuz açıklamaları, dikkatleri AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çevirdi.
Gerçi AK Parti lider partisi olsa da, bu iki siyasi aktör, olası İstanbul seçimleri yenilgisi sonrası, yeni partileri ile meydanlara çıkacağa benziyor. Hatta eski Bakan Ali Babacan'da sahneye çıkacağa benziyor.
Yukarıda yazdığım genel sıkıntıların çözülmesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan bu zamana kadar her hangi bir adım atmadı.
Malum İstanbul seçimlerine bir buçuk aylık bir zaman var.
Bu sıkıntıların en azından bazıları çözülmezse veya çözülmesi noktasında adımlar atılmazsa, Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul seçimlerini kaybedebilir.
İşte böyle bir süreç yaşanırsa, Cumhur İttifakı derin bir yara daha
alır ve bu iktidarın Meşruiyeti yeniden tartışılır.
Zaten olası senaryoda, Cumhurbaşkanlığı seçiminin, bir sonraki sene yani 2020'de olması.
Buda Ak Parti’nin ciddi yara almasına ve belki de Cumhurbaşkanlığını kaybetmesine neden olabilir.
Bunu neden söylüyorum, özellikle dünya basınında İstanbul seçimleri ile ilgili hukuksuz bir karar alındığı haberleri her yerde manşet olmuş.
Nedeni ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'a olan hazımsızlık.
Hatta bize karşı düşman olan bazı ülkelerde, bu süreçte ülkemizin sıkıntıya girmesi için ellerinden geleni yapmaya çalışmaktadırlar.
Bunları da görmezden gelmememiz gerekmektedir.
İsterseniz hatırlayalım diğer ülkelerle ne sorunlar yaşadığımızı;
—S 400 Füze sistemleri sorunu,(ABD almamızı istemiyor)
—F 35 Uçakları sorunu, (Rusya’dan S 400 alırsanız F35 vermem diyor)
—Doğu Akdeniz’deki sorunlar, (Savaş gemileri Kıbrıs’ta yerini aldı, bazı siyasi partiler hükümetten istifa ettiler)
—Fransa ile yaşanan Ermeni soykırımı sorunu,
Tüm bu sorunları düşündüğümüzde, Cumhurbaşkanı Erdoğan hem içeride, hem de dışarıda çok büyük sıkıntılar ile karşı karşıya kalmaktadır.
İşin aslı bu süreçte de, her geçen gün yalnızlaşıyor.
İşte bu sıkıntılar ve sorunların olduğu şu ortamda acilen, Erdoğan’ın bazı eski Bakanları yanına alarak, eski kurucu ruhu hayata geçirmesi lazım.
Yoksa özellikle İstanbul seçimleri öncesi gerekli adımları atmazsa, ben bu seçimi Cumhur İttifakı’nın kazanmasının çokta kolay olmayacağını düşünüyorum.
Çünkü bizim milletimiz, mağdur ve mazlumun yanında olmayı çok seviyor.
Malum Millet İttifakı, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan, sonrasında mazbatası elinden alınan Ekrem İmamoğlu bu hak mahrumiyeti senaryosunu çok iyi oynayacaktır.
Hatırlarsanız mazbatayı alır almaz hemen ulaşımda %50 indirim ve ramazan pidesini de 1 Tl olarak satılacak kararı almıştı.
Bu direkt halkın desteğini alma hareketi olarak yorumlanmıştı.
Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan bu yaşanan süreçte, ekonomi ve halkın beklediği diğer konularla ilgili bir açıklama yaptı mı veya adım attı mı?
Hayır..
Zaten sıkıntı burada.
Sonuç olarak tekrardan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve AK Parti yöneticilerini uyarıyorum. Şayet hem partide, hem de kabinede değişiklik yapılmaz ve halkın istediği ekonomik adımlar atılmazsa, Cumhur İttifakı, İstanbul seçimini kaybedebilir.
Hatta ilerleyen aylarda Cumhurbaşkanlığı seçimini de kaybederse şaşırmam.
Bizden söylemesi.
Sonuçta ülke bizim, her sıkıntı vatandaş olarak yine bizi etkileyecektir.
Onun için devleti yönetenler, halkla iç içe olup, halkın sorunlarını çözecek politikaları bir an önce hayata geçirmesi gerekmektedir.
Yoksa başka partiler bu boşluğu hayata doldurabilir.
Bizler notumuzu aldık.
İnşallah bizler yanılırız...
Ama bu zamana kadar ön görülerimizde hiç yanılmadık.
İşte size bir örnek!
Mansetx Gazetesi’nde 2018'de yazdığım 'Cumhurbaşkanlığı seçimi 2020 yılında olabilir' yazımda AK Parti yerel seçimlerde büyükşehirlerde sıkıntı yaşacak demiştim. Sonrasında bu sıkıntı iktidarı erken seçime zorlayıp, 2020’de de seçim olacağını yazmıştım.
Cumhur İttifakı birçok büyük ili kaybetti.
Başta Ankara, Antalya, Mersin, Adana vs...
Şimdi İstanbul'da tekrarlanan seçimde Cumhur İttifakı kaybederse, iktidar derin yara alır ve sonrasında da, 1 yıl önce yazdığım gibi 2020'de Cumhurbaşkanlığı için erken seçim olur.
Temennim inşallah olmaz...
Zaten ekonomi kötü, birde yeniden seçimlere gidersek, sonrasını düşünmek bile istemiyorum.
Aslında halkta sık sık yapılan bu seçimlerden rahatsız.
Sonuç olarak YSk'nın verdiği İstanbul seçimlerinin tekrarlanması ile Cumurbaşkanı Erdoğan'ın beklediği sonuç alınmazsa, eskilerin dediği gibi 'Dimyada pilava giderken evdeki bulgurdan' olabilir.
İnşallah böyle bir süreci yaşamayız...
GENÇ BAŞKAN ÖNDER TANIR GÖREVİNE HIZLI BAŞLADI!
Geçtiğimiz günlerde, İNCE MEDYA GRUP olarak Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır'a hayırlı olsun ziyaretinde bulunduk.
Bu arada Kestel ilçesine giderken bilbordlarda bir haber dikkatimi çekti.
Bu haberde belediyenin kültür salonunun fiyatlarını 1 Mayıs’ta düşüreceği haberi vardı.
Bizde bu ziyarette, Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır'a bu konuyu sorduk.
O'da bizlere, Kestel halkının bu tür talepleri olduğunu ve göreve gelir gelmez, bununla ilgili bir karar aldıklarını söyledi.
Bu arada bende araştırdım, bu kültür merkezinin düğün, nişan vs gibi etkinlikler için düşürdüğü fiyatı duyunca çok sevindim.
Bu fiyatı yazmayacağım ama diğer belediyelerin en az 3/1 fiyatına Kestellilere, belediye tesislerini kullanma hakkı verdi.
Yine Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, ilçeye yatırımların ve hizmetlerin gelmesi için gece gündüz çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
Ayrıca Başkan Tanır'ı ziyarete gittiğimizde, bizi güler yüzü ile özel kalem Müdürü Recep Recep Alper Çelik karşıladı.
Kendiside Bursa'da bir çok STK'da yönetici olarak çalışmış, girişken, sorun çözen ve güler yüzlü biri olarak tanınan birisi.
Bu anlamda Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır'ı da tebrik ediyorum. Kendi gibi ekibinde böyle başarılı, genç ve vizyon sahibi kişilere yer verdiği için.
Yine unutmadan bu ziyaret öncesi dikkatimi çeken bir konu da başkanlık makamındaki değişiklikti.
Yeni odalar yapıldığını ve görsel olarak da, daha güzel bir planlama yapıldığını gördüm.
Tabi ki bu uygulamanın da Mimar olan Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır'ın talimatı ile yapıldığını öğrendim.
Çokta güzel bir uygulama olmuştu, hayırlı olsun.
Son olarak bu ziyaret öncesinde, Bursa'da AK Partide görev almış eski ilçe başkanları ile karşılaştık ve ayaküstü sohbet ettik.
Hatta sohbette bende espri yaptım, yeni bir oluşum mu var diye, onlarda güldü aman böyle bir şey yazmayın dediler.
Ama gazetecilik işte, bizde bu anı sizlere aktardık.
Selam ve DUA ile
