ABD SURİYE’DEN NEDEN GERİ ÇEKİLİYOR?
ABD Başkanı Trump, Suriye’den 30 gün içerisinde çekilme kararı aldığını sosyal medya üzerinden tüm dünyaya ilan etti.
Açıklamalar bu kararı Trump’ın kendisini aldığını söylese de konu çokta basit değil aslında.
Bu açıklamalar sonrası ABD’de yer yerinden oynadı ve ardından bir istifa açıklaması geldi.
ABD'nin Suriye'deki birliklerini geri çekme kararının hemen ertesi günü, Savunma Bakanı James Mattis, Şubat ayı sonunda görevinden ayrılarak emekli olacağını duyurdu.
Türkiye’de Suriye’de etkin bir ülke olmaya, yaptığı siyasi ve askeri harekâtların sonuçlarını almaya devam ediyor.
Gerçi ana muhalefet ve bazı siyasi partiler AK Parti Hükümeti’ni eleştirse de, Suriye politikasında şimdiye kadar askeri anlamda başarılı olduğumuz söylenebilir. Başta Fırat Kalkan’ı ve şimdi de Suriye’nin Doğusunda oluşturacağımız güvenlik koridorunun, teröristlerden korumak İÇİN ne kadar etkili olduğunu bir kez daha görmüş olduk.
Aslında Türkiye kendi sınırını koruyarak, Suriye’de olası başka operasyonlarda en etkin ülke pozisyonunda kendisinin olduğunu da tüm dünyaya göstermiş oldu.
İşte bu kapsamda Suriye’de bulunan Ülkelerin ne yaptıklarına bakalım!
İRAN NEDEN SURİYE’DE?
Esad rejiminin en güçlü savunucularından birisi olan İran, rejim güçlerine para, silah ve istihbarat desteği veriyor. İran Devrim Muhafızları'ndan askeri danışmanlarda Suriye'ye gönderdi. Lübnan'daki İran destekli Hizbullah savaşçılarını da bu ülkeye yönlendirdi.
Malum İran LİDERİ Ruhani ülkemizi ziyaret ederek iş anlaşmaları yaptı ve ABD’nin uyguladığı ambargoyu da delen ülkelerden birisi olduk. Yani İran ile ticari ve siyasi ortak noktalarımız olduğu aşikâr.
RUSYA NEDEN SURİYEDE?
Rusya, 2015 yılında başlattığı hava saldırılarıyla Esad'a destek verdi. Bu destek, cephede ibrenin rejim lehine dönmesini sağlayan en önemli faktörlerden biri oldu. Rus yetkililer söz konusu hava saldırılarıyla IŞİD gibi terör örgütlerini hedef aldıklarını belirttiler. Ancak Rus savaş uçakları diğer Esad karşıtı grupları da vurdu.
Rusya Esad’la çıkar bağı noktasında yakın dursa da, Türkiye’den vazgeçebilecek bir ülke konumunda olduğunu düşünmüyorum. Malum Rusya İle yaşadığımız uçak düşürme krizinden sonra adeta siyasi ve ticari anlaşmalarda patlamalar yaşandı. Birde buna Rusya Lideri Putin ve CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın yakın ilişkilerinden dolayı, Rusya ile aramızın ne kadar iyi olduğunu iletmiş olalım. Bunun içinde Türkiye’nin alacağı kararlara, destek verecek ülkelerden biriside Rusya’dır..
SUUDİ ARABİSTAN NEDEN SURİYE’DE?
Suudi Arabistan, İçlerinde bazı İslamcı militan grupların da bulunduğu Suriyeli muhalif güçlere para ve silah verdi. Ayrıca ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyona katılarak, IŞİD hedeflerine yönelik hava saldırıları düzenledi.
Ayrıca Suudi Arabistan, ABD’nin destek verdiği terör örgütlerine bu yıl 300 milyon dolar kadar destek veren ve ABD emrinde hareket eden bir ülke konumundadır.
Suudi Arabistan İle başta rahmetli Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrası aramızın iyi olmadığı malum. Türkiye cinayetin ardından, bu cinayetin sorumlusu olan yetkililerin hesap vermesi gerekmektedir açıklamalarını yapmıştı. Hatta Veliaht Prens Selman’ın, bu cinayettin sorunlusu olarak mahkemede hesap vermesi gerektiğini söylemişti.
ALMAYA NEDEN SURİYEDE?
Alman uçaklarının Suriye üzerindeki gözlem uçuşları, IŞİD'e yönelik hava saldırılarına destek verdi. Almanya ayrıca Esad'ın herhangi bir barış anlaşmasında, görevden ayrılması için Suriye liderini ikna etmeleri konusunda Rusya ve İran'a çağrıda bulundu.
FRANSA NEDEN SURİYEDE?
Fransa önce muhalif güçlere tıbbi malzemeler ve silah gönderdi. 2015 yılında ise IŞİD'e yönelik hava saldırılarına katıldı. IŞİD'in Kasım 2015'te Paris'te düzenlediği terör eylemlerinin ardından da bu saldırılarını yoğunlaştırdı. Fransa ayrıca Esad'ı kimyasal silaha başvurmaması için uyardı.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, şimdilerde sarı yeleklilerin ülke genelinde yaptıkları eylemler nedeni ile kafasını kaldırmasa da, olası Suriye’den çekilecek ülkelerden biriside Fransa olabilir.
İSRAİL NEDEN SURİYEDE?
İsrail, savaşın başlamasından bu yana öncelikli olarak Suriye'deki Hizbullah ve İran hedeflerine hava saldırıları düzenledi.
İsrail’inde, ABD güdümünde hareket eden bir ülke olduğunu söyleyelim.
İşte burada ABD Suriye’den geri çekilirse, İsrail yalnız ve tehditlere daha açık ülke olarak karşımıza çıkacak.
Ama bence ABD’nin kendisini sağlama alarak, en azından oradaki destek verdiği terör örgütlerini maddi ve askeri silahlarla besleyerek ayrılabileceğini düşünüyorum.
Hatta burada çok ciddi bir gerilla savaşının çıkabileceğini, hatta ülkelerin bu anlamda birbirine girebildiği bir savaş bile çıkacak bir konuma gelebileceği endişem var.
TOBB BAŞKANI RIFAT HİSARCIKLIOĞLU’NA ELEŞTİRİ VAR!
Geçtiğimiz günlerde TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu oda ve borsaların genel sekreterlerini 'motivasyonları artsın (!)' diye alıp Roma'ya götürdü. İşte bu haberden sonra sosyal medya ve yazılı medyada bu geziyi eleştirenler oldu.
Bu eleştiriler haksızda sayılmazdı aslında.
Kobiler ve küçük esnaf can çekişmekteyken, bu gezide nerde çıktı diye soranlar oldu.
Hatta ekonomik sıkıntılar üst seviyedeyken..
Ayrıca bu Roma gezisini iptal edip, esnafa neden destek verilmedi diyenlerde oldu.
Bu arada bu gezinin maliyetinde iddia göre 2.5 milyon olduğu söyleniyor.
Peki bu para esnaf İÇİN değerlendirilseydi iyi olmaz mıydı?
Tabi ki olurdu...
Bakın bu para İle ne yapılabilirdi.
Bu parayla 8500 esnafın aidatı silinebilirdi!
100 şirkete 200 bin TL nefes kredisi verebilirlerdi.
Ne diyelim esnaf ve Kobi’ler can çekişirken bu Roma gezisi olmadı Başkanım.
Bir dahaki sefere Roma yerine Uludağ sizi davet edelim en azından buradaki esnaf bayram eder ve paralarda yurt dışına gitmez.
ESNAF CAN ÇEKİŞİYOR!
Devlet alması gereken vergileri almazken, şimdide internet ve sosyal medya alanında 1 Ocak 2019 itibari ile vergi almaya başlayacakmış. Zaten Kobi’lerin kestikleri faturalarının 18’ni KDV olarak ödemeleri gerekiyor.
Malum Esnaf ve Kobi’ler borçlarını ödeyemedikleri için zırt pırt yapılandırma çıkıyor. Böyle giderse piyasalarda esnaf dükkanları kapatır ve işsizler ordusuna yeni işsizler katılabilir. Ayrıca nakit sıkıntısı içerisinde olan enaf ve Kobi’ler hükümetten acil kredi veriliyor.
Bundan böyle dolaylı vergilerden %70, dolaysız vergilerden %30 alınacağına, daha adil bir sistemin uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir. Yoksa bu vergilerden daha çok insanın canı yanacaktır.
Yerel seçimler öncesi piyasaların gidişatı şayet iyiye doğru olmazsa, AK Parti için bu seçim farklı sonuçlara gidebilir.
Halkın ve esnafın bu dönemde başta vergiler olmak üzere elektrik, doğalgaz faturalarından çokça şikayetçi olduğunu iletelim.
Hele hele esnaf kazanmadığı paranın neredeyse %40’ını devlete vermekten ve ek vergilerden dolayı isyan bayrağını çekmek üzere.
Şu anda uygulanan vergilerle ilgilide yeni bir düzenleme yapılması gerekmektedir. Nerdeyse her adım atmanızda bir vergi ile esnaf ve vatandaş karşı karşıya gelmekte.
Evinin önünde başta yoldan alınan asfalt parası,yine su faturalarından alınan katı atık toplama bedeli, elektrik faturalarında enerji dağıtım ve TRT payı, emlak vergisi, çevre vergisi vs. gibi vergilerden de vatandaşların rahatsız olduğunu iletelim.
Bizden söylemesi...
Takdir tabi ki hükümeti yöneten Cumhurbaşkanı ve sorumlu Bakanların ve yöneticilerin kararına bağlıdır.
Elççiye zeval olmaz diyelim...
TÜRKİYE YENİ DEPREME HAZIR MI?
Ülkemizin deprem bölgesi olduğunu biliyoruz.
Bu acı gerçeği, bundan önceki yıllarda maalesef yaşayarak öğrendik.
Türkiye nüfusunun % 60'a yakını, faal olan ve zarar verebilen deprem alanları üzerine yerleşmiştir. Daha önce yaşanan deprem felaketlerinin büyük oranda can ve mal kaybına neden olmasında, bu kentlerin fay hatları üzerinde yer almalarının önemli rolü olmuştur. İşte Türkiye'nin en büyük depremleri...
17 AĞUSTOS 1999 GÖLCÜK DEPREMİ
17 Ağustos 1999 sabahı 03:02’de gerçekleşen, Kocaeli/Gölcük merkezli depremdir. Büyük çapta can ve mal kaybının yaşandığı, son dönemlerde yaşanan en şiddetli depremdir. 17 Ağustos depremi tüm Marmara Bölgesinde, Ankara’dan İzmir’e kadar geniş bir alanda hissedilmişti.
Resmi raporlara göre 18.000’e yakın kişinin öldüğü, 25.000’e yakın kişinin de yaralandığı bilinmektedir. Resmi olmayan bilgilere göre 50.000 ölüm ve 100.000 civarında yaralı olduğu söylenmektedir. Deprem gerek büyüklük, gerekse verdiği hasar bakımından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir.
23 EKİM 2011 VAN DEPREMİ
Van’ın Tabanlı ilçesi merkezli olarak 2011 yılında meydana gelen depremdir. Bu depremden yaklaşık iki hafta sonra Van-Edremit merkezli bir deprem de aynı öncü depremi gibi şiddetli şekilde Van ve ilçelerinde hissedilmiştir. Bu iki depremde 700’e yakın insan hayatını kaybetmiş, yaklaşık 2.000 kişi de yaralanmıştı.
Yaşadığımız depremlerle ilgili bazı bilgileri sizlere aktardım.
Geçtiğimiz günlerde başta Bursa ve Yalova’da gerçekleşen 4 şiddetinde depremlerle yine deprem gerçeği ile baş başa kaldık.
Başta yerel yöneticiler ve hükümet yetkilileri deprem gerçeğini her zaman gündeme getirerek olası büyük bir facia öncesi, her zaman hazırlıklı olunması gerektiğini söyleyelim.
Ayrıca olası depremler için deprem değil, binalar öldürür noktasında 1999 yılı öncesi tüm binaların yenilenerek, depreme hazır olması gerekiyor.
Bu kapsamda AK Partinin başlattığı kentsel dönüşümlerdeki mevcut durum, her geçen yıl hızlanarak kentlerin dönüşümü hızlandırılmalıdır.
Bununla ilgili vatandaşlarımızın da gerekli hassasiyette bulunarak adım atılması gereklidir.
Son olarak depreme her zaman hazırlıklı olmalıyız, yoksa yarın çok geç olunabilir.
Bedeli de çok ağır olabilir.
Allah emanet olun...
Selam ve Dua ile.