Kendinizden bahseder misiniz? Hasan Karataş kimdir?
1981 yılında Isparta'nın Sütçüler ilçesinde doğdum. İlk ve ortaokulu Isparta’da tamamladım. Liseyi ise Burdur, Tefenni’de bitirdim. Üniversiteyi Abant İzzet Baysal Üniversitesinde tamamladım. Yüksek Lisansımı ise Selçuk Üniversitesinde yaptım.
Şiir ve denemelerden oluşan ilk kitabım Yıllar Sonra’nın (2016) ardından ikinci kitabım olan hikâye ve deneme tarzı Mor Melankoli’yi (2018), masalsı bir hikâye olan Düş Yolculuğu’nu (2021) ve şiirlerden oluşan Bir Umut İşte'yi (2021) yazdım. Şuan da önümüzdeki günler de yayınlanacak olan Bizi Hatırla isimli şiir kitabım ile yazarlık hayatımın ilk dönemini tamamlamayı düşünüyorum.
Yazdığım eserlerde tarz olarak şiirsel bir dille güçlü, zihinde kalıcı tasvirlerden kurulu bir yazım tarzını benimsedim, hüznün ve ayrılıkların ağırlığını bütün satırlarda yansıtmayı denedim. Kısaca şair, yazar ve mimar diyebiliriz Hasan Karataş için. Kendini şiire, yazmaya adamış ve uzun yıllardır şiirler, denemeler ve öyküler yazan biridir. Beşinci kitabım yayınlanmış olsa da henüz yolun başındayım diyebilirim. Bu yolculukta ilk aşamayı bu son kitabım Bizi Hatırla ile tamamlayacağım. Bundan sonraki eserlerimde okurlar ikinci aşamanın etkilerini daha fazla hissedeceklerini umuyorum. Bitmeyen hayat yolculuğunun ne zaman hangi şehirlere uğrayacağını kestirmek oldukça güçtür. Şimdilik sevdiğim şehirlerden uzak olmakla birlikte, yolun hasrete düştüğü bir şehirde, çalışma hayatının gereğini yerine getirmeye çalışıyorum.
Yıllar Sonra ve Bir Umut İşte adlı şiir kitaplarınızın ana teması nedir?
Yıllar Sonra benim ilk kitabım ve ilk göz ağrım. Bu nedenle bendeki yeri hep ayrı olacaktır. Şiir ve denemelerden oluşuyor. İçeriğinde önceki yıllarda yazdığım pek çok şiir de yer alıyor. Bir Umut İşte ise tamamen şiirlerden oluşan bir kitap. Her iki kitapta da hüzün, ayrılık, hasret ve aşktan çok şey bulacaklarını düşünüyorum.
Mor Melankoli adlı eserinizin ismi nereden geliyor?
Aslında çok düşündüm. Birkaç isim arasında gidip geldim. Mor renk çok sevdiğim leylakları temsil ediyor ve kitap içeriğinin biraz melankoli içermesinden dolayı da ismini Mor Melankoli koydum. Mor ile melankoliyi biraz daha koyulaştırmak istedim. İçeriğinde yoğun bir melankolik aşk hikâyesi olan bu kitabımda sevip kavuşmama, hasret ve beklemek gibi konular denemeler ve mektuplar şeklinde bir hikâyeyi oluşturmaktadır.
Düş Yoğunluğu adlı eserinizi okur gözüyle yorumlar mısınız?
Düş yolculuğu, aslında benim ilk kitabım olacak iken dördüncü kitabım oldu. Rüzgar ve suyun yolculuğunu anlatan bir hikâyesi var. Okuyucuyu bambaşka bir yolculuğa çıkaran bu kitapta bazen sevinip bazen hüzünlenecek çok şey olduğunu ve özellikle gençlerin sıkılmadan okuyacaklarını düşünüyorum. Akıcı bir üslubu, sade ve anlaşılır bir dili ve sürükleyici bir anlatımı var. Doğa ve olaylar şiirsel bir dil ile ifade edilmiştir. Hayatın ve suyun döngüsü birbiri ile harmanlanmış bir şekilde okuyucuya sunulmuştur.
Yeni çalışmalarınız nelerdir?
Şuan da hali hazırda önümüzdeki günlerde yayınlanacak olan Bizi Hatırla isimli kitabım şiirler arasına az da olsa denemeler serpiştirilmiş ve bu yönü ile Yıllar Sonra’yı anımsatan bir yanı var. Bunun dışında Bir Umut İşte isimli kitabımın da devamı niteliğinde. Uzun ve kısa pek çok şiir bulunuyor içeriğinde. Bizi Hatırla ilk dönem olarak adlandırdığım geride kalan yılların son kitabı. Bundan sonra daha çok roman ve hikâye tarzı yazmayı düşünüyorum ve henüz ismine karar vermediğim bir kitabımı da yazmaya devam ediyorum. Önümüzdeki yıllarda da bu romanım ile yazın hayatımın ikinci dönemine ilk adımı atacağım.