İslam'dan önce komşular birbirine varis oluyorlardı.

İslam akrabayı varis kıldı.

Komşu haklarına büyük önem verildi.

Hadis Cebrail bana komşuyu hakkında o kadar sıkı tavsiyelerde bulundu ki, komşuyu komşuya varis kılacak sandım.

Kitabımızda ne buyruluyor Cenabı hakka ibadet edin ona hiçbir şeyi eş tutmayın.

Ana babaya akrabaya yetimlere yoksullara yakın ve uzak komşuya yakın arkadaşa yolda kalmış olanlara köle ve cariyelerinize iyilik edin.

Cenab-ı Hak kendine beğenen kibirlenen kimselere asla sevmez.

Nisa 36 Komşusunu şerri ile rahatsız eden kimse ibadet iman etmiş sayılmaz.

Komşu hukuku hadiste senden borç isterse vermen, yardım etmen,ihtiyacını karşılaman, hastalığında ziyaret etmen, cenazesine iştirak etmen, sevinirse tebrik etmen, belaya uğrarsa teselli etmem pişirdiğinden den ikram etmen iyidir.

Ayrıca bir yere gittiğinde ailesine korumalıdır.

Komşunun kapısını penceresine gözetlemek haramdır.

Hazreti Musa ya gelen 10 emir'den birisi de komşunun malına göz dikme denilmiştir.

Salih komşuların razı olduğu kimseden Cenab-ı Hak da razı olur.

Önce komşu sonra ev,önce arkadaş,sonra yol buyrulmuştur.

Osmanlı'da şöyle bir adet vardı, sabah namazından ikindiye kadar herkes kendi işleriyle meşgul olurlardı.

İkindiden sonra komşular birbirine yardıma giderlerdi, köylerimizdeki imeceler ve oymaklar bunun güzel örnekleridir.

Tarihimizden bir örnekle yazımızı bitirelim.

Merhum Hazreti Fatih Edirne'de İstanbul'un Fethiye hazırlıklarına başlamıştır her zaman halkıyla beraber görülmektedir.

Bir gün sabah namazından sonra tebdili kıyafet yapar alışveriş için bir dükkana, girer bana yağ ve un da verirsin der.

Dükkan sahibi de ben siftah ettim unu da komşudan alırsın der, komşuya gider komşudan unu alır bana bal da veresin der dükkan sahibi bereket versin, Ben siftah ettim balı da komşudan alırsın der. Hz Fatih bu durumda Cenâb-ı Hakk'a hamd ederek saraya dönerken, ben böyle bir milletle İstanbul'u değil, Avrupa'yı bile fetih ederim dediği rivayet edilmiştir.

Atalarımız da hayır söyle komşuna Hayır gelsin başına demiştir.

Selam ve dua ile...