Sosyal Belediyecilik alanında eşsiz işlere imza atan Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin iştiraklerinden olan BURFAŞ, hayata geçirdiği sosyal tesisler ile Bursalılara en kaliteli hizmeti en uygun fiyatlara sunmaya devam ediyor. 'Kalite bizim vazgeçilmezimiz' diyen BURFAŞ Genel Müdürü Muhammet Gümüşsoy, Gazeteci Necmi İnce ile gerçekleştirdiği keyifli sohbet ile kurumu hakkında bilinmeyenleri siz okuyucularımız için anlattı.
Necmi İnce: BURFAŞ'ın faaliyetlerinden bahseder misiniz?
Muhammet Gümüşsoy: BURFAŞ 1992 yılında Büyükşehir Belediyesinin fuarcılık işlerini yürütmek üzere kurulmuş olan bir şirket. Fakat zaman içerisinde fuarcılık, kanunla özel sektöre devir edilince BURFAŞ, bu alandan çekilmiş ve kendisine sosyal belediyeciliğin bir gereği olan sosyal tesislerin işletmeciliği misyonunu benimsemiş. Rahmetli Hikmet Şahin başkanımızın döneminden itibaren bünyesine yeni tesisler ekleyen BURFAŞ'ın o dönemde 3-5 adet tesisi bulunmaktaydı. 2009 Yılında Recep Altepe'nin göreve gelmesiyle tesis sayısında ciddi bir artış gösterdi. Sadece tesis sayısı değil hem kalite hem de şehre dağılmışlık oranlarında artış yaşandı. Dolayısıyla bugün BURFAŞ şehrin çeşitli noktalarında 53 tesise ulaşmış ve şu anda ciddi bir sosyal hizmet veren kuruluş haline gelmiştir. Aynı zamanda sosyal tesis işletmeciliği dışında park bahçelerin işletmeciliğini yapmakta, aynı zamanda büyükşehir Belediyesi'nin matbaa işlerini yürütmekte, protokol tribünlerini kuran söken bir kuruluş olarak görevine devam etmektedir.
N.İ.: Uluslararası Otel ve Restoran Kalite Ödülünü aldınız. Size bu ödülü getiren süreçle ilgili olarak neler söyleyeceksiniz?
M.G.: Kaliteli ödülü almak bizim için ayrı bir onur ayrı bir güzellik. Çünkü her ödülü alabilirsiniz bunlar mümkün ama kalite ödülünü almak bizim işimize verdiğimiz değeri ortaya koymakta. Biz zaten göreve geldiğimiz andan itibaren vazgeçilmezlerimizin başına kaliteyi koyduk. Çünkü biz insana hizmet ediyoruz. İnsan en değerli varlığımız. Kalite dediğimiz zaman ucu açık bir kavram. Yani şunlar şunları yaptım artık ben kaliteliyim deme şansınız yok. Gün geçtikçe kalitenizi artırmak zorundasınız ve kaliteden taviz vermeden devam etmek zorundasınız. Birde tabi bu kalite ödülü ve kaliteli olmak kolay başarılan bir iş değil tesadüfte değil. Bir çok arkadaşımız özveriyle çalışıyor. Ben birkaç örnekle size bunu aktarmak istiyorum. Mesela dünya kalite literatüründe ne kadar alınması gereken belge varsa BURFAŞ bütün hepine sahip. İSO 9001’inden tutun İSO 22000’ninden veya Beyaz Zambak'tan, Kardelenden,helal gıdadan aklınıza gelebilecek çevre sağlığından iş güvenliğinden bütün kalite belgelerine sahip... Aynı zamanda BURFAŞ'ın kalite adına yaptığı özel çalışmaları var. Hijyen konusunda ciddi özveri ve çalışmalarımız mevcut. Biz aldığımız zeytinyağındaki ph değerini asitik değerini bilmek zorundayız. Belgede yazanla bizim tüketicinin önüne getirdiğimiz şeyin aynı olması gerekiyor. Bunun dışında mutfaklarımızda mikropsuz alan uygulaması yapıyoruz. Oraya da bir miktar para ayırıyoruz. kısacası tuvaletimizden mutfağımıza, yemeklerimizden kullandığımız ürünlere kadar her konuda titizlikle hareket ediyoruz ve bununda sonucunu bu ödül ile almış olduk.
N.İ.: Birazdan BURFAŞ tesislerinin mutfağından bahsedelim istiyorum. Menülerinizde ne gibi yemeklere sahipsiniz?
M.G.: Biz konsept olarak çalışıyoruz. Biz sıcak yemek ve sulu yemek yapmıyoruz. Yani biz alakart çalışıyoruz. Dolayısıyla bize müşteri gelir masasına oturur istediği yemeği talep eder. Biz ona özel pişirip önüne getiririz. Ayrıca bizim Bursa’nın değişik noktalarında değişik konseptlerimiz var. Mesela Kayhan'a gittiğiniz zaman Kayhan Döner soframıza gitmiş olursunuz. O tarihi binada siz Kayhan döneri yemeği gidersiniz ve orda muazzam yüzde yüz katkısı olmayan bir et döneri tüketmiş olursunuz. Ama Hünkar Köşkü'ne çıkarsanız, hünkar kebabı yersiniz bunun yanında diğer speciallerden de yeme fırsatı bulursunuz. Mesela Balibey Han'a gittiğinizde Osmanlı konseptinde bir yemek yersiniz. Beşevler mutfağına indiğiniz zaman veya bu Mihraplı Restorana geldiğiniz zaman farklı bir konseptle Avrupa mutfağından örnekleri görebilirsiniz. Bu örnekler çoğaltılabilir. İşte bu konseptler üzerinde biz ilerliyoruz. Dolayısıyla her bölgenin kendi veya mekanın kendi geçmişiyle bağlantı kurarak özel menüler yapıyoruz.
N.İ.: BURFAŞ Bursa'ya ne gibi değerler katmaktadır?
M.G.: Rakamsal olarak baktığımızda Bursa, Türkiye'de kişi başına düşen tesis sayısı olarak birinci sırada... Aslında bu ak parti belediyeciliğinin ufkuyla alakalı ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Recep Altepe‘nin ufkuyla alakalı. İfade ettiğiniz gibi burası 550 bin metrekare. Şehrin göbeğinde bir alan, dile kolay yani burasının şu anda maddi olarak ölçmeye kalksanız değerini biçemezsiniz. Bu alanı farklı şekilde değerlendirmek mümkündü. Hemen arkamızdaki arsaların değerlerine baktığımız zaman buranın ne kadar kıymetli olduğunu anlarsınız. Hemen yanımızdan geçen Nilüfer Çayı, arkamızdaki kent ormanı sağımızdaki Dikkaldırım Mihraplı Camii hemen önümüzde Bursa’nın yeni Bursa Büyükşehir Belediyesi Stadyumu ve İzmir yolu aksın üzerinde bulunan muazzam bir mekan... Ama burası bir spor vadisi... gördüğünüz gibi ufak tefek mekanlar var ama genelde yürüyüş alanları, park alanları, mesire alanları çocuk alanları çocuk parkları bisiklet yolları bulunuyor. Biz şehre nefes aldıran bu yerlerin daha da artırarak devam etmesini arzuluyoruz.
N.İ.: BURFAŞ'ın yeni yatırımları olacak mı?
M.G.: İnşallah yakında da yine çevre yolu üzerinde Vakıf ile Samanlı arasında 250 bin metrekarelik yeni bir rekreasyon alanı başladı. Şu anda inşaat çalışmaları başladı. İşte bu Büyükşehir Belediye Başkanımızın topluma kazandırdığı önemli bir yerdir... BURFAŞ buraları temiz ve bakımlı tutmaya çalışıyor, buraları işletiyor, Bunların giriş çıkışlarını kontrol ediyor, Buradaki tesisleri çalıştırıyor şurada gördüğünüz her şey BURFAŞ'ın kontrolünde. Büyükşehir Belediyemiz yapıyor, işletmek üzere meclis kararıyla bize tahsis ediyor ve bizde bunları insanlarımızın güven içerisinde gelebileceği alanlar haline getiriyoruz.
N.İ.: Konaklama-otelcilik sektöründe BURULAŞ'ın payı nedir? K
M.G.: Konaklama ile alakalı tabi bizim Narlı'da güzel bir bungalov evlerimiz var 16 tane... Orası şu anda hizmet veriyor. Gerçektende çok kaliteli bir hizmet çokta güzel geri dönüşler alıyoruz. Dinlenmek için, kafayı toplamak için çoluk çocuk baş başa vakit geçirmek için çok ideal. Yazın erkekler denize bayanlar ister denize ister havuza girebiliyor. Özel havuzlarını da yaptık, lokalleri de var. Çocuk parkımız var orası güzel bir nokta haline geldi. Hemen yanında Karacaali Koyu var. Gençlik kampının olduğu yerde hazineye ait olan 10500 metrekare arazinin Büyükşehir Belediyesi'ne tahsisi yapıldı. İnşallah orda da inşaat çalışmaları, onarım ve tadilat çalışmaları başladı. Nasip olursa mayıs gibi restoranı, kafesi bungalov evleriyle yeni bir tatil sitesini Bursalıların hizmetine sunacağız. Aynı zamanda Kumyaka'da eskiden özel idareye ait olan bir motel vardı. Kıyı çekme mesafesi ile ilgili bir sorun var. Onu çözer çözmez bir tesis de oraya inşa edeceğiz. Aynı zamanda Oylat'ta eskiden orman bölge müdürlüğüne ait olan tarihi hamamla butik oteli vardı. Buranında bize tahsisi yapıldı. İnşallah burada da yıkıp yapalım dedik ama yıkıp yapmak biraz sıkıntılı. Büyük ihtimalle onarım işleri olacak. Sanıyorum önümüzdeki kışa inşallah yetişecek ve Bursalılara Oylat'ta da önemli bir mekanı kazandırmış olacağız. Aynı zamanda Orhangazi keramet kaplıcalarını unutmamak gerekir. Türkiye’nin her noktasından gelip şifa bulmak isteyenlerin dolup taştığı bir alan burası... 11 ana hastalığa şifa veren termal bir suyu var. Bir tesisimizde burada...
N.İ.: Uludağ ile ilgili bir çalışmanız vardı. Bu hangi boyutta devam ediyor?
M.G.: Uludağ'a gelecek olursak orası ile ilgili bir takım sıkıntılarımız var. inşallah Büyükşehir Belediyemiz, valiliğimiz ve ilgili bakanlığımız yetki sorununu çözecek. Biliyorsunuz Avrupa'nın en uzun teleferik hattını yaptık. 26 kilometrelik hattımızda günde 10 bin kişiyi taşıyabiliyoruz. Ama bu kadar insanın konaklayabilmesi için tesis yok. Bırakın konaklamayı günübirlikçiler için bile mekanlar yok. İşte tuvaletiyle, otoparkıyla, kafesiyle, restoranıyla günübirlikçileri ağırlayacak tesislerin acilen oluşturulması lazım. Ayrıca Uludağ'ın sadece kışın değil 365 gün işleyen bir merkez olması için çalışmalar yürütmeliyiz. Çünkü Uludağ sadece kış turizminde değil, doğasıyla, mağaralarıyla krater gölleri ile gerçekten bir doğa harikası... Tabi Uludağ'daki yetki sorunu çözülür çözülmez Büyükşehir Belediyesi de gereken adımları atacak ve tesisleşme adına girişimlerde bulunacaktır.
N.i.: Hayata geçirdiğiniz sosyal kart uygulaması var. Bu uygulama hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?
M.G.: Sosyal kartı biz şunun için yaptık. Biz tabi prensip olarak ucuzcu değiliz yani onu hep dile getiriyoruz. Biz yemekhaneci değiliz, biz catering değiliz, lokantacı da değiliz... Biz alakart çalışan, biraz daha kendi durduğu yeri belirleyen bir mizacımız var. Çünkü normal esnafımıza zarar vermeden kaliteli hizmet verme anlayışını sektöre kazandırmaya çalışıyoruz. Fiyat olarak da normal esnafın bir çıta üstündeyiz. Elit esnafında iki çıta altındayız. Orda da bir fiyat skalası oluşturuyoruz. Gelirlerimiz ile yani yatırımların önünü açıyoruz. Bir kısmını da bize sosyal kartla bağlanan müşterilerimizle paylaşmaya çalışıyoruz. Sosyal karttaki amacımız şu zaten karımız %15’le % 25 arasında değişiyor. Gıda güvenliği ve gıda hijyeninden taviz vermiyoruz. Personelimizin hizmetinden tutun mutfaktaki malzemeye kadar her türlü kalite adına ne varsa hepsini uyguluyoruz. Böyle olduğu zaman zaten bide sosyal belediyeciliğimizin gereği olarak bütün alanlara hizmet etmemiz lazım. Yani BURFAŞ'ın tesislerinde orta hallide, düşük gelirlide, yüksek gelirlide hepsinin bir arada oturup güzel vakit geçireceği bir mekanlar oluşturmamız lazım. Bu anlamda karlarımızı da paylaşıyoruz ve bireysel gelen müşterilerimiz için %10 para puan yükleyen bir kart sistemi oluşturduk. Grup halinde gelen gerek kamu kurumu gerekse özel sektör temsilcilerini de %15 büyükşehir belediyesi çalışanlarına uyguladığımız para puanı uyguluyoruz. Bu şekliyle yaklaşık 400’e yakın kurum ve kuruluş şu an da BURFAŞ bünyesinde sosyal karttan yararlanmakta.
N.İ.: .Türkiye'de bir marka haline gelen BURFAŞ'ın başındaki isim olarak okuyucularımıza söylemek istediğiniz son cümlelerinizi alabilir miyiz?
Biz tabi sosyal belediyecilik neyi gerektiriyorsa onu yapmaya çalışıyoruz. Hassasiyetlerimiz var, hassasiyetlerimizden de hiç taviz vermiyoruz. Bunu da sohbetimiz esnasında hep dile getirdik. Tedarikçilerimizi Bursa’dan seçiyoruz. Esnafımıza zarar vermemeye çalışıyoruz. Fiyat politikalarımızı da kalitemizle de önemli bir duruş ortaya koyuyoruz. Sektöre örnek olmaya çalışıyoruz. Vatandaşa hizmet etmeye çalışıyoruz. Neticede hedefte insan var insanın mutluluğu insanın huzuru var... Her şey insan için yapılıyor. İnsan değerli, insan rabbimizin yeryüzündeki halifesi. Bize düşen ona hizmet etmek ona layık olduğu en kaliteli hizmeti verebilmek. Çıkış noktamız burası bu amaçla yola çıktık inşallah Allah nasip ederse bu hizmetlerimiz gerek Bursalılar için gerekse Bursa dışından gelenler için artarak daha güzel şekilde devam edecektir. Aynı zamanda ciddide istihdam sağlıyoruz. Sektörün önünü açıyoruz. İnşallah bütün vatandaşlarımızı da bundan sonra kendi yerleri gibi BURFAŞ'ın tesislerini kullanmaya gelmeye davet ediyorum.
Muhammet Gümüşsoy kimdir?
Muhammet Gümüşsoy 1968 Düzce doğumlu. Yaklaşık 20 yıl önce Bursa’ya yerleşmiş. Bursa’dan evlenerek hayatını burada sürdürmeye başlamış. Uzun yıllar ticaretle uğraşan Gümüşsoy, siyasi hayatının ardından BURFAŞ Genel Müdürü olarak kente hizmet etmeye devam ediyor.