On Beş Temmuz 2016`dan bu yana beklenen bir revizyondu. Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın yeniden Ak Parti Genel Başkanı olmasının ardından ilk kabine değişikliği olması önemliydi. Değişiklikte nelerin rol aldığına bakacak olursak; Cumhurbaşkanı Erdoğan bir süre önce, bakanların izlemeye alındığını ve herkesin performansının değerlendirileceğini söylemişti. Bu nedenle ilk kriter “Performans”. İkinci kriter 15 Temmuz İşgal Girişimi`nin ardından, FETÖ ile mücadele konusunda ne kadar çaba gösterildiği, her bakanın kendi teşkilatında gerçek Fetöcüleri tesbit için neler yaptığı… Üçüncü kriter, kendi bakanlığında başarılı olmasına, Fetö ile mücadelede yeterli gayreti göstermesine rağmen, yıpratılmış olmak. Mesela Adalet Bakanı Bekir Bozdağ. Bence Adalet Bakanlığı`nda son derece başarılı bir grafik çizdi. Yüksek Yargı organlarının yeniden oluşumunda, üstüne düşeni yaptı. Fetöcü hakim ve savcıların hızla temizlenmesi için hukukun ve yetkili kurulların önünü açtı. Şimdi ise Başbakan Yardımcılığı ve hükümet sözcülüğü görevine getirildi. Bozdağ`ı, Adalet Bakanlığı`nda yıpratmak için kimi çevreler olağanüstü çaba gösterdi. Yeni görevi, Bozdağ`ın, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve milletin gözünde yıpranmadığını gösteriyor. Bozdağ`ın 15 Temmuz gecesi TBMM`de, bombalar atılırken, “Ölmekten korkmuyoruz” haykırışları hala kulağımda. Nabi Avcı, çok değerli bir akademisyen olmasına ve uzun yıllar Erdoğan ile birlikte olmasına rağmen, yeterli performansı gösteremedi. Turizm sektöründe çok şanssız bir döneme denk geldi. Ama kültür alanında da bir fark gösteremedi. Siyasetin “Tonton Hocası” olarak devam edecek. Nurettin Canikli, Cumhurbaşkanı`nın her dönem kare asında yer alan bir isim. Erdoğan bu nedenle Canikli`yi Milli Savunma Bakanlığı`na getirerek, ne kadar güvendiğini göstermiş oldu. Aslen ekonomist olan Canikli`ye bu görevin verilmesi güvenden başka bir etkenle izah edilemez. Jülide Sarıeroğlu, son derece pozitif ve donanımlı genç bir siyasetçi. 2015 seçimleri öncesinde Eryaman`da verdiğim bir konferans sırasında tanıştım Jülide Hanım`la. Milletvekili adayıydı. Yaptığı konuşma sadece beni değil tüm salondakileri hayran bırakmıştı. O günkü enerjisine bakarak, Jülide Sarıeroğlu`nun siyasette önünün açık olduğunu söylemiştim. Yanılmadım da. Vizyonu ve hanımefendiliği ile de kabinede fark oluşturacağına inanıyorum. Çalışma Bakanlığı`na hanım eli değdiğini önümüzdeki aylarda hep birlikte göreceğiz. Recep Akdağ, Sağlık Bakanlığı`nda başarılı yeniliklere imza attı. Herhalde kimse bunu inkar edemez. Akdağ, başarısız olduğu için değil. Fakat Kamu hastaneleri Birliği Bakanlığı pasifize etti. Genel sekretelikler maalesef illerde sağlık hizmetlerini tökezletti,.Sağlık müdürlerini pasifize ederek hizmet aksamalarına neden oldu. Bakanlığı birileri dışardan idare etmeye kalkınca tepeden bu görüldü ve gereği yapıldı. Bu bir tenzili rütbedir.Dev yatırımcı bir bakanlıktan sadece iki görevi olan bir Başbakan Yardımcılığı. Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Gümilcine doğumlu. Batı Trakya Türkleri tarafından çok sevilen bir isim. Tüm Balkanlardaki yapıyı iyi biliyor. Bursa Milletvekili olması nedeniyle, Bursalılar kabinede temsil edilmekten mutlu olsa gerek. Meclisin en çalışkan vekillerinden olan Çavuşoğlu`nun kabinede de yüksek performans göstermesi bekleniyor. Abdulhamit Gül, yeni Adalet Bakanı. Zor bir dönemde bu grevi üstlendi. Cumhurbaşkanı`nın güvendiği bir isim. Uzunca bir süredir Ak Parti`nin Genel Sekreteriydi. Genç ve enerjisi yüksek bir siyasetçi. Hem Cumhurbaşkanı, hem Ak Parti hem de Türkiye, Gül`den çok şey bekliyor. Özellikle FETÖ ile mücadele konusunda, adalet mekanizmasını kusursuz çalıştırma amacında olduğunu biliyorum. Faruk Çelik Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iki dönem yaptı.Başarılıydı. Fakat Tarım Bakanlığında bu başarıyı yakalayamadı. Çünkü kadro kuramadı. Bakan Çeliği en fazla yıpratan özel kalem müdürü oldu. Milletvekilleri şikayetçi idi. Tarımı bilen bürokratlar yerine İş Kur ve SGK dan getirdiği bürokratlar başarılı olmadi. Ahmet Eşref Fakıbaba, sadece Şanlı Urfa`da değil, tüm bölgede çok sevilen ve sayılan bir isim. İlk kabine değişikliğinde bakan olmasına kesin gözüyle bakanlar yanılmadı. Böylece Gıda Tarım Bakanları`nın, Güneydoğu Bölgesi vekillerinden seçiliyor olma geleneği de bozulmadı. Osman Aşkın Bak, tesadüfen Spor Bakanı olmadı. Çeşitli futbol kulüplerinde yöneticilik yapmış, en son Güreş Federasyonu Başkanı olmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın isteğiyle siyasete girmişti. 50 yaşında zıpkın gibi bir bakan olacağına eminim. Numan Kurtulmuş ise yeni Kültür ve Turizm Bakanı. Kurtulmuş, bir süredir sorun yaşayan Turizm sektörünü canlandıracak, yeni projelerle turizm sektörüne nefes aldıracaktır diye düşünüyorum. Kurtulmuş, adını da soyadını da dedesinden alıyor. Dedesi Numan Kurtulmuş, Türkiye`nin büyük alimlerinden ve önemli kültür adamlarındandı. O`nun yazdığı 1963 baskısı bir ilmihali sayın bakana hediye etmiştim ve çok sevinmişti. Kısaca nöbet değişiklikleri şu an için tamamlandı ve hükümet yoluna devam ediyor. 2019 seçimlerinden önce başka bir kabine değişikliği olur mu derseniz… açıkçası bir zorunluluk doğmazsa ben yeni bir değişiklik beklemiyorum. Yeni kabine umarım ülkemize hayırlı olur.