İsrail Savunma Bakan Yardımcısı ağzındaki baklayı çıkardı.
Orta doğuda bir kürt devleti kurulsun.
PKK yı terör örgütü olarak görmüyoruz.
Biz yıllarca orta doğuyu birbirine katan İsrail’in hedefinin ne olduğunu biliyorduk.
İsrail’in güdümünde bir kürt devleti.
Terör örgütlerine destek vererek güçlü gördüğü ülkeleri zayıflatmak.
Irak referanduma şiddetle karşı çıkıyor.
İsrail Büyük Orta Doğu Projesi yani BOP U devreye sokuyor.
Barzani’nin, “Bağımsız Kürdistan” için düzenlediği 25 Eylül referandumuna az kaldı.
Buna karşılık Irak’ta ulusal birliği ve toprak bütünlüğünü savunanların protesto gösterileri devam ediyor.
İran ve Türkiye’yse tetikte…
Suriye, kendi derdine düşmüş olmasa onu da bu grupta saymak gerekecek.
Peki, Rusya ne yapacak?
Kuşkusuz Rusya, Büyük Ortadoğu Projesi’nin yeniden canlandırılmasına karşı çıkacak.
Putin yönetimi, Türkiye ve İran’la ilişkilerine çok önem veriyor; bozulmasını hiç istemez.
*
Karşı tarafta ABD’yle İsrail var, yani Batı var. Barzani’ye cesaret veren onlar. Barzani de onlara güvenerek “Referandum” diyor.
İyi de Çekiç Güç’ün var olmasından bu yana çeyrek yüzyıldan fazla zaman geçti.
O kolay dönemde gerçekleştirilemeyen hayaller, neyin ne olduğunun iyice anlaşıldığı şu dönemde mi yaşam bulacak?
Üstelik “Kuzey Suriye” planı gibi çok daha zor uygulamalar gündemdeyken…
Zorluğu şu ki, Rusya bölge güçlerini olası bir ABD/PYD adımına karşı örgütlemiş durumda.
Özellikle Bağdat ve Şam beraberliğinin kesintiye uğramadan devamı sağlanmış görünüyor.
*
Eski Birmanya’nın ya da Burma’nın Arakan eyaletinde, Müslüman azınlığa yönelik insani krizin yaşanmasının/yaşatılmasının asıl nedeni, dikkatlerin Suriye’den başka yerlere çevrilmesi olmasın?
Çünkü Suriye’de, Ürdün’le birlikte Körfez ülkeleri de “Barışçıl çözüm” konusunda kararlı bir pozisyon sergilemeye başladılar.
Bu anlamda ABD ve İsrail’in etkisinden arınmış görünüyorlar.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Ürdün’ün başkenti Amman’daki temaslarının ardından yaptığı açıklama umut vericiydi.
Lavrov’un altı çizilecek ifadeleri şöyleydi:
“Suudi Arabistan, Suriye krizini bitirme konusunda kararlı. Bunun için Astana görüşmelerini destekliyor.
Ürdün’le ortak yönlerimiz Suriye’de akan kanın bir an önce durdurulması, insani krize çözüm bulunması ve BM kararlarına göre gerçek bir anlaşma sağlanmasıdır. İki ülkenin çıkarları örtüşüyor.
Uluslararası yasalara ve ülkelerin içişlerine saygı gösterilmelidir. Suriye’de barışçıl yaşama yeniden dönülmesi için bir fırsat varsa bunun değerlendirilmesi gerekir.”
*
Ürdün ve Körfez ülkeleri Suriye krizinde ABD’nin müttefikleri değil miydi?
Lavrov’un ifadelerinden anlaşılıyor ki, roller değişmiş.
Açıkça söylersek ABD özelde Suriye, genelde Ortadoğu politikasında başarısız olmuş ve kaybetmiş.
Şimdi Washington son bir hamleyle Büyük Ortadoğu Projesini yeniden piyasaya sürmek istiyor.
Ancak, köprülerin altından çok su aktığının farkında değil herhalde…