Dünya savaşları dahil olmak üzere, yeryüzünde hiç bu kadar olumsuzluk bir arada görülmemiştir. Mistik,
ekonomik,dini,etnik köken den tutun insana ait her değer bir kırılma arifesinde. Gücü elinde
bulundurduğunu sanan, paranın firavunları siz hissetmeseniz de Suriye, Irak, Miammar, başta olmak üzere
milyonlarca insanı bu hayattan aldı. Bu arada korona ve diğer virüs salgınlardan ölen insanları da buna
dahil etmek gerekir.
Çizdikleri vâdedilmiş toprakları arzulayanlardan tutun, Evanjgelistlere kadar bir çok gizli örgüt,
yeryüzündeki oluşumları kendi istedikleri gibi şekillenmesi için amansız savaş vermektedir. Hayal odaklı
kontrol edilmiş dünya isteyenlerle, bizi koyun gibi gören istediği zaman etimiz sütümüzden yararlanmak
isteyen iki güç karşı karşıya. Velhasıl biri zihnimizi, ruhumuzu isterken diğeri bize ait ne varsa
bedenimizden tutun topraklarımıza kadar istiyor. Yapay zekanın gücünden de yararlanıp, insanlığın
tümüne hükmetme projesi tüm hızıyla sürerken. Daha ölmesi gereken bir çok üçüncü sınıf diye tabir edilen
ülkelerde insanlığı sona hazırlamaktadırlar. Afrika’dan tutun, Hindistan’a, insanlığı bir sona
hazırlamaktadırlar. Çinin tek çocuk politikasında da kadar bunlar vardı.
Ülkelere uyguladıkları fahiş fiyat artışlarından tutun, yapay savaşlara kadar herkes kendi rolünü eksiksiz
oynuyor. Para ve silahın amansız kavgası tüm hızıyla sürüyor.
Peki Türkiye bu süreçte ne yapıyor? İki güçle de bir denge politikası izleyip zaman kazanıyor.
Ayreten Türk birliği teşkilatıyla birlikte oluşan boşluktan yararlanıp kendi oluşumunu kuruyor. Bundan
dolayı, Karabağ ve zengezur koridoru hayati önem taşıyor.

Zaman kazanıyor diyorum çünkü var gücüyle bir savaşa hazırlanır gibi savunma sanayiye müthiş yatırımlar
yapıyor. Yunanistan’da bekleyen ABD tankları, silahları nedense hiç birimizin umurunda değilmiş gibi
davranıyoruz.
Hangi kesimden olursa olsun, bir devekuşu gibi başımızı kuma gömüp saplantılı ideolojilerle hareket edip
birbirimizi dövmeyi bırakmamız lazım. İçeriyi çok iyi biliyorlar. Zaaflarımızı ezberlediler. Hiç biri direk
saldıracak kadar aptal değil. Yine bizi kullanacaklar. Parayla, göçmen kriziyle vs gelecekler.

Kılcal damarlarımıza kadar girdiler. Yeri geliyor bir kentsel dönüşüm projesindeler. Yeri geliyor bir futbol
kulübünün içinde. Bu iş için büyük bir sermaye ayırdılar.
Uyanık olalım, ABD de bile bizim nüfusumuz kadar sokakta yaşayan insan var. Parayı elbet bir gün
bulabiliriz ama Vatanı asla.