TÜGİAD Bursa Şubesi, toplumsal sorumluluk projelerine bir yenisini daha ekledi. 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası’ndan anlamlı bir etkinliğe imza atan TÜGİAD Bursa Şubesi, LÖDER aracılığı ile lösemili çocuklar ve aileleri yararına kahvaltı etkinliği düzenledi. TÜGİAD üyelerinin katıldığı kahvaltı organizasyonunda her bir kişi için belirlenen miktar, lösemili çocuklar ve aileleri için bağışa dönüştü. Ekinlikte TÜGİAD Bursa Şube Başkanı Selim Baykal ve TÜGİAD Bursa Şubesi geçmiş dönem başkanları da önemli miktarda bağışta bulundu.
BAYKAL, “LÖSEMİLİ ÇOCUKLARIMIZIN TEDAVİLERİNE KATKI SAĞLAMAK İSTİYORUZ”
Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren TÜGİAD Bursa Şubesi Başkanı Selim Baykal, “Bugün burada, lösemili çocuklarımıza ve onların fedakar ailelerine destek olmak için bir araya geldik. Öncelikle bizleri LÖDER ile bizleri tanıştıran Onur Başkanımıza teşekkür etmek istiyorum. TÜGİAD Bursa Şubesi olarak, toplumsal değerlere hizmet eden kurumların destekçisi olmanın mutluluğu yaşıyoruz. Lösemili hastalıkların sağlıklarına kavuşmaları için üzerimize düşen her görevi yerine getirmeye hazırız. Bugün yapılan bağışlarla, lösemili çocuklarımızın tedavilerine katkı sağlamak istiyoruz. Onların sağlıklı bir geleceğe adım atmalarını görmek hepimizin ortak arzusu. Bugün bizleri burada yalnız bırakmayan siz değerli TÜGİAD üyelerine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. İyi ki varsınız” dedi.
Başkan Selim Baykal’ın konuşmalarının ardından LÖDER’in çalışmalarının anlatıldığı video klip izlendi.
“ÇOK BÜYÜK BİR TEDAVİ MERKEZİYİZ”
TÜGİAD üyelerine LÖDER’in faaliyetleri hakkında bilgi veren Bursa Lösemili Çocuklara Yardım Derneği (LÖDER) Başkanı ve Sabahattin Gazioğlu Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Hastanesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adalet Meral Güneş, “Ben öncelikle hepinize çok teşekkür ediyorum. Bizi tanımak adına buraya geldiniz kıymetli vaktinizi bize ayırdınız. 1993 yılında Bursa’ya geldiğimde tedavi merkezimizde sadece 1 oda vardı. Hastaların birçoğu dışarda, arabalarda ya da koridorlarda mukavvaların üzerinde yatıyorlardı. Ne yapabiliriz diye düşünürken, o dönemki bölüm başkanımız ile birlikte derneğimizi kurduk. Bursa Türkiye’nin en büyük şehirlerinden biri ve sürekli olarak göç almaya devam ediyor. Dolayısı ile bizim de hasta sayımız her geçen gün artıyor. Biz sadece Bursa'ya değil, aynı zamanda Kuzey Ege'ye, İç Anadolu'ya, hatta Doğu Anadolu'ya da hizmet veriyoruz. Hatta Suriyeli hastalarımız da var şu anda. Kanserli çocukların tedavileri anlamında; çok büyük bir tedavi merkeziyiz ve Bursa’da bu anlamda tekiz. Bizim 2 tane ana hedefimiz vardı. Bir tanesi; konuk evi yapmaktı. Bu projemizi bir çok valimize sunduk ve sonunda bir valimiz bizi Sebahattin Gazioğlu ile tanıştırdı. Bu sayede Bursa LÖDER, Rahime Gazioğlu Bursa Lösemili Çocuklar Hasta Konukevi’nin temelleri atıldı ve 2011 yılında hizmet vermeye başladı. Şimdi uzaktan gelen hasta ve hasta yakınlarımız bu konukevinden rahatlıkla kalabiliyor. Prosedür gereği gelenlerden cüzi bir ücret alıyoruz ancak buranın finansmanı tamamen bağışlarla sağlanıyor.” dedi.
“DERNEĞİMİZİ DESTEKLEYEN HERKES BİZİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ”
Türkiye’de sağlık alanında başarılı çalışmalara imza atıldığını vurgulayan, Güneş, “Derneğimizin faaliyetleri birçok projeye öncü ve örnek oldu. Bizden sonra Kayseri’de KANKA (Kansere Karşı Birlikte Derneği) kuruldu. Onlar da bir hastane yaptılar. Şimdi bizlerden fikir alarak bir konukevi yapmaya çalışıyorlar. Bunlar bizim için çok kıymetli. Derneğimizi destekleyen herkes bizler için çok kıymetli. Dernek yönetimindeki hiçbir arkadaşımız ücretle çalışmıyor. Tamamen iyilik sinerjisi ile bir araya gelmiş bir grup var. Ayrıca bizi destekleyen gruplara da çok değer veriyoruz. Burada Onur Bey var. Kendisi gerçekten “Yemek ve Ötesi” programıyla bize çok büyük bir tanıtım alanı ve aynı zamanda da çok büyük bir maddi destek sağladı. Ben özellikle kendisine çok teşekkür ediyorum. Burada ona destek veren, genç arkadaşlarımızın da olduğunu duydum. Ona da çok mutlu oldum. Bir taş attığımız zaman o halka giderek büyümeye başlıyor. Her bir halkanın ayrı bir önemi var. Bağışların nereye gittiği ile ilgili kısaca bir bilgi vermem gerekirse; konuk evinde çalışan personellerimiz var. Bazen özel laboratuvarlara testlerimizi göndermek zorunda kalıyoruz. Bunlar çok pahalı testler. Genel bağışların büyük bir bölümü de bu hastaların test masraflarına gidiyor. Kurban bağışı toplayarak, bayramlarda erzak yardımı yapıyoruz. Bazı çocukların, özel okul giderlerine katkıda bulunabiliyoruz. Bazı ilaçların teminini sağlıyoruz. Bu gibi masraflar dolayısı ile sizlerin derneğe sahip çıkmasından çok mutluluk duyarız. Hep birlikte daha sağlıklı, daha güzel yollara doğru gideceğimizi umut ediyorum. Bu güzel organizasyon için TÜGİAD ailesine çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
ÖZKUL, “ÇOCUKLARIMIZ BİZİM GELECEĞİMİZ”
TÜGİAD Geçmiş Dönem Başkanı Onur Özkul da LÖDER’in öneminden bahsederek, “Bugün çok anlamlı bir etkinlikte bir araya geldik. Şimdi birçok iş adamı derneği var. TÜGİAD’ı bunlardan ayrıştıran şey; güzel bir aile olmamız. Her iş insanı derneğinde olduğu gibi bu derneğinde bazı görevleri var. Sadece üyelerini kişisel olarak geliştirmek veya onlar arasında bir bağ kurmak değil; güncel gelişmeler ve toplumsal gerçekler hakkında üyelerini bilgilendirmek. Ne kadar güzel ki TÜGİAD Bursa Şubesi’nin yönetim kurulu üyeleri bu bilince fazlası ile sahip. Böylesine güzel bir tarihte lösemili çocuklarımız için güzel bir etkinliğe imza attılar. Başkanımızı ve yönetim kurulunda görev alan arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Arkadaşlar benim LÖDER ile buluşmam, yaptığım proje sayesinde oldu. “Yemek ve Ötesi” adı altında bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştiriyoruz. Projeye tek başlamıştım ama şu an kalabalık bir ekibiz. Bu ekibin oluşturduğu değerin akacağı doğru bir kurum ararken, LÖDER ile buluştuk. İyi ki de buluştuk, iyi ki tanıştık. LÖDER inanılmaz bir çaba sarf edilen sonucu çok doğru bir yere akan çok gerekli olan bir kurum. Ben emeği geçen herkesi tek tek tebrik ediyorum. Çocuklarımız bizim geleceğimiz, ülkemizin geleceği, dünyanın geleceği. Onun için hepimiz öyle ya da böyle katkı koymak zorundayız. Üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmak zorundayız. “Yemek ve Ötesi” programı ile bugün burada verilen amaca uygun bir çalışma yapıyoruz. Mesela bugün kahvaltı için buluştuk ama burada toplanan para çok faydalı bir yere gidecek arkadaşlar. Aslında “Yemek ve Ötesi”ndeki konu da bu. Normal bir yemekten bunu ayırt ettiren tek şey; burada ödediğiniz para lösemili çocukların tedavisinde kullanılıyor. Bu yemeğe katılıp, destek veren arkadaşlarıma ve şu an kadar bağış şampiyonu olan eski başkanımız Ahmet Parseker’e bir kez daha teşekkür ediyor, saygılarımla hepinizi selamlıyorum.” şeklinde konuştu.