Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) Konrad Adenauer Stiftung (KAS) ile birlikte düzenlediği yerel gazetecilik seminerleri devam ediyor. Bugüne kadar 8
bini aşkın gazetecinin sertifika aldığı seminerlerin 85.'si 13 Mart 2017 Pazartesi günü Yalova Gökçedere Limak Otel’de başladı. Seminere Bursa, Kocaeli,
Yalova, illeri ve ilçelerinden gazeteciler katıldı. Seminer; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto ve Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman’ın açılış konuşmalarıyla başladı.
TGC BAŞKANI TURGAY OLCAYTO: BASINI BÖLME ÇABALARI SÜRÜYOR
TGC Başkanı Turgay Olcayto konuşmasında şu görüşleri dile getirdi:
"Yalova Atatürk'ün Ankara ve İstanbul'dan sonra en çok kaldığı yerlerden biridir. Yalova'da Atatürk'ün Yürüyen Köşk'ünü gezdik. İbrahim Müteferrika Kağıt Müzesi'ni gördük. Kağıt Müzesi çok ilginç geldi. Yalova'da Yerel medya semineri düzenlemekten memnuniyet duyuyoruz. Yerel medyayı bölme çabaları sürüyor. Biz laik demokratik basın özgürlüğünün olduğu bir ülkede yaşamak için uğraşıyoruz. Bunun için kenetlenmiş durumdayız. Meslektaşlarımız da dayanışma içinde olmaya çalışmalı."
YALOVA BELEDİYE BAŞKANI VEFA SALMAN: GAZETECİLİK DÜNYANIN EN ZOR MESLEĞİDİR
"Gazetecilik çok zor bir meslek. Yalova'da gazetecilik yapmanın zorluğu biraz daha fazladır. Kalem oynattığın kişiyle günde beş kere karşılaşırsınız. Gazetecilik
mesleğini ilkeli dürüst yapanlara saygım sonsuz. Şimdi internet gazeteciliği çıktı. Çok daha hızlı, kolay çalışıyorlar. Ancak günlük gazeteleri yaşatmak asıl önemli
olan. Yalova Atatürk'ün emriyle İstanbul'a bağlanmış geçmişte. Yalova'nın yüzde 59'u ormandır. Beş ilçesi bulunmaktadır. Denize paralel seyreder. 137 bin kişilik nüfusu
vardır. Osmangazi Köprüsünün yapımı ile hızla büyümektedir. Mülk satışında altıncı sıradadır."
KİTAP VE YÜRÜYEN KÖŞK MAKETİ ARMAĞAN EDİLDİ
Açılış konuşmalarının ardından Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman,
Benim Kentim Yalova Kitabı'nı ve Yürüyen Köşk maketini TGC Başkanı Turgay Olcayto'ya ve KAS Türkiye Temsilciliğine hediye etti.
Ardından konusunda uzman gazeteci, akademisyen ve hukukçular tarafından mesleki konuların ele alındığı 4 oturum yapıldı.
İlk oturumda; TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş “Gazetecilikte Örgütlenme ve Dayanışma”; Cumhuriyet Gazetesi Vakfı Başkanı-Yazar Orhan Erinç “Haber-Siyaset İlişkisi”, Gazeteci-Yazar Altan Öymen “Yasaklı Dönemlerde Gazetecilik”, TGC Genel Sekreter Yardımcısı Niyazi Dalyancı “Haber Yazım Teknikleri” başlıklı konular hakkında katılımcılara bilgi verdi. Oturumun moderatörlüğünü TGC Ankara Temsilcisi Taylan Erten üstlendi.
ALTAN ÖYMEN: GAZETECİLER GEÇMİŞTE DAVALAR SONUÇLANMADAN TUTUKLANMIYORDU
İlk konuşmayı gazeteci, yazar Altan Öymen yaptı.
"Geçmişte gazetecilere açılan davalar sonuçlanmadan gazeteciler tutuklanmıyordu. Gazeteciler cezaevinde hastalanınca hemen hastaneye yatırılırdı. Günümüzde öyle değil. Bu dönemde Başbakan bir basın patronuna 'parasını verdiğin insanı beğenmiyorsan kapıya koyarsın' demişti. Bizim dönemimizde bu olmazdı. Bizim dönemimizde yazılara siyasal görüşlerimizi yansıtmazdık. Patronlar gazetecilere talimat vermezlerdi. İktidarın görüşünü benimseyen gazeteciler olabilir. Ancak Muhalefete iktidardan daha ağır ithamlarla yüklenmeleri alışılmış değildi. Bu inanılmaz bir şey. Cumhurbaşkanı birini eleştiriyor. Bazı gazeteler ondan 10 misli ağır saldırıyor. Çünkü gazeteciye saldırmanın riski yok. Bir cepheleşme var. Taraftarı oldukları partinin kızgınlığını üstleniyorlar. Çünkü gazeteciye saldırmanın riski yok."
SİBEL GÜNEŞ: GAZETECİLİKTE DAYANIŞMA VE ÖRGÜTLENME ÇOK ÖNEMLİ
TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş konuşmasında gazetecilikte sendikalaşmanın ve örgütlenmenin önemine dikkat çekti. Güneş, "Sendikalaşma oranı yüzde 3, Beş sendika görev yapıyor basın alanında. Sendikalara üye olmalıyız. Gazetecilik derneklerine üye olmalıyız. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması için mücadele etmeliyiz. Gazetecilik halkın haber alma hakkı için görev yapıyor. Yaptığımız haberlerde de kamu yararını hiç unutmamalıyız" dedi.
ORHAN ERİNÇ: GERÇEKLERİ YAZAN GAZETECİLER İKTİDARLARLA İYİ GEÇİNME OLANAĞI BULAMAMIŞLARDIR
TGC Önceki Başkanı ve Cumhuriyet Vakfi Başkanı Orhan Erinç gazetecilikte dün ve bugünü kıyaslarken "gazetecilik öndeydi siyaset arkadaydı, daha ticaret ve tarikat söz
konusu değildi. Halk adına yapılan bir meslek. Yanlışların ortaya konulup düzeltilmesi için yapılan bir meslekti bizim dönemimizde” diye konuştu. OrhanErinç, "Gerçekleri yazan gazeteciler hiçbir dönemde hangi parti iktidarda olursa olsun iktidarlarla iyi geçinme olanağı bulamamışlardır. Görevleri iktidarın istemediği şeyleri yazmak haline dönüşmüştür. Gazetecilerle iktidarlar arasında anlaşmazlık vardır. Güç iktidarın elinde olduğu için bu yazıları yazan gazetecilerin başına neler geldiğini hep birlikte görüyoruz."
NİYAZİ DALYANCI HABERİN ÖZÜ İLK PARAGRAFTA VERİLMELİDİR
TGC Genel Sekreter Yardımcısı Niyazi Dalyancı ise konuşmasında şu görüşlere yer verdi: "Medya vasıta, aracı demek. Gazeteci gerçekleri, okuyucuya, izleyicilerine ileten aracıdır. Salt haberi yapan muhabirdir. Muhabir de aracıdır. Haberde amaç ters
piramittir. En önemli konu başa alınır. Haber basit ve kısa olmalıdır. Habere alıntı ile başlanmaz. Muhabir doğruluk, objektiflik, açıklık, kısalık, kaynak belirtme
gibi kurallara riayet etmelidir."
GAZETECİLİKTE ODALAŞMA OLMAMALI
Toplantıda gazetecilik mesleğinin odalaşmasıyla ilgili sorular da soruldu. Konuşmacılar Altan Öymen ve Orhan Erinç odalaşmanın gazetecilik mesleği için doğru bir yöntem olmadığını geçmişte Basın Birliği diye bir süreç yaşandığını hatırlattılar. Orhan Erinç Birliğin yönetiminin geçmişte iktidar tarafından seçildiğini vurguladı. Toplantıda odalaşma olursa kimin gazeteci olacağına iktidarın karar vereceğine dikkat çekildi.
TGC BAŞKAN YARDIMCISI RECEP YAŞAR: İNTERNET HABERCİLİĞİNDE CEVAP VE DÜZELTME HAKKI ÖNEMLİ BİR SORUN
İkinci oturumun başkanlığını TGC Düzce Temsilcisi Erol Tayhan yaptı. Oturumun ilk konuşmasını yapan TGC Başkan Yardımcısı Recep Yaşar internet haberciliği konusunda şu bilgileri verdi:
"Medya sahipliği değişti, Günlük gazete alanların sayısı azaldı. Haber üretim modeli, içerik değişti. Eski meslekler kayboldu. Üretim modeli her şeyi belirlemeye başladı. En büyük medya patronu google oldu. İçerik üretiyorlar. ABD seçimlerinden sonra en büyük tartışma yalan haber konusunda oldu. İnternet haberciliğinde yalan haber önemli bir sorun. Künye sorunu aşılamadı. Sahte isim adı altında yapılan yayınlar önemli sorun. Emek hırsızlığı var. Sizin haberiniz başka bir yayının organı olabiliyor. Cevap ve düzeltme hakkı önemli bir sorun. Haberi düzeltseniz de eski yanlış haber okuyucu ile buluşmaya devam ediyor. Bilgi akışı hızla gidiyor. Aşırı bilgi, bilgiyi önemsizleştirdi. İnternet habercileri teknolojik gelişmeleri yakından izlemeli, tüm cihazlara uygun yayın yapılmalı, Yeni bir okuyucu modeli gelişti. Derinlemesine okuyup, analiz yapmayı sevmiyor. Görselliği önemsiyor."
SALİH ZEKİ SARIDANİŞMENT: MUHABİRİ OLMAYAN GAZETE VE TELEVİZYON SAYISI ARTIYOR
DHA Yeni Medya Projeler Direktörü Salih Zeki Sarıdanişment konuşmasında ajans haberciliğinin önemini anlattı:
"Üç haber ajansı haberlerin yüzde 90'ını karşılıyor. Haber ajansı sekizdi. Şu an üç ajans var. Teknoloji gelişirken gazetecilik güç kaybediyor. Gazeteciliğin gücü ve alanı daralıyor. Sosyal hayat ve kamudaki genişlemeye paralel kapsama alanımızı ve gücümüzü artırmadık. 6 bin 500 internet sitesi var. Gazete tirajları artmıyor. Gazetecilikte uzmanlaşma artmıyor. Haber merkezlerindeki muhabir sayısı azalıyor. Muhabir olmayan gazete ve televizyonların sayısı artıyor. Derinlik ve gerçek ile temas azaldı. Popülizm ve yüzeysellik arttı. Masa başında yapılan haberler artıyor. Habercilik siyasetin, finans ve iş dünyasının sponsorluğu ve talepleri doğrultusunda yürütülen bir çalışmaya dönüşüyor."
İHSAN YILMAZ: YERELDE TELEVİZYON HABERCİLİĞİ DİLİNDE EKSİKLİKLER VAR
A Haber Şef Editörü İhsan Yılmaz ise konuşmasında televizyon haberciliğinin zorluklarına dikkat çekti. Televizyon haberciliği ile ilgili Anadolu'da etkili bir eğitim verilemediğini vurguladı. İhsan Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü:
" Yerelde televizyon haberciliğinin dilinde eksiklikler var. Görüntü konusunda, haber yazılımı, montaj konusunda sorunlar yaşanıyor. Yerelde bu eksikliklerin giderilmesi lazım. Televizyonda en önemli konu haberin planlanmasıdır. Sabah toplantı yapılır. Bu toplantıya televizyonun tüm unsurları katılır. Editörler yerel medyadan gündemi isterler. Bu toplantıda yayının prototipi çıkar. Televizyonların yerel muhabirlerinin de bu toplantı için ön hazırlık yapmaları gerekiyor. Muhabir canlı yayında etik kurallara uygun davranmalıdır. Televizyon haberciliğinde görüntünün çok önemli olduğu da unutulmamalıdır.. Canlı yayına iyi hazırlatılmalı, dikkat çekici hareket ve mimiklerden kaçınılmalıdır."
Seminer 14 Mart 2017 Salı günü yapılacak oturum ve sertifika töreniyle son bulacak.
Güncelleme Tarihi: 13 Mart 2017, 17:02