İşte Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil'in o yazısı;
Sosyal Bilgiler 6. sınıf kitabında, “çan, hazan, ezan sesi buluştu” başlıklı eski bir gazete haberinden hareketle, "Dinler Arası Diyalog"u devam ettiriyoruz, mesajı verilirken şu anda bununla en büyük mücadeleyi sürdürmekte olan Sayın Cumhurbaşkanımızı da bunun hamisi gibi göstermek nasıl bir münafıklıktır.
Bir de tarih kitabında yer alan bir şiirdeki şu kıtaya bakın:
Halkın ne söz hakkı vardı ne oyu
Mutlak hâkim idi padişah soyu
Uyutulmuş idi asırlar boyu
Uyandı, silkindi durdu bu millet
Bu şiirleri okuyan bir gence, 622 yıllık Osmanlı Devleti’ni nasıl okutacaksınız, Allah aşkına söyler misiniz? Asırlar boyu narkoz verilip uyutulan bir millet diye mi? Bunlar Osmanlı Devleti’ne hâlâ Kılıçdaroğlu kafası ile mi bakıyorlar acaba? Şeker üretemeyen, tüfek yapamayan, okuma yazma bilmeyen Osmanlı gibi(!)
Sadece Osmanlı mı? Bu zihniyetle bakılırsa Selçuklu, Gazneli, Karahanlı da aynı değil midir? Gerçekte bu düşmanlık İslâm’a yöneliktir.
Yazık gerçekten yazık! Bu kafa doktora tezlerine konu olacak bir kafadır. Böyle bidon bir kafaya her köyümüzde mutlaka bir ad verilmektedir. Artık doktora araştırmaları ile bunu ortaya çıkarma vakti gelmiştir.
Muhafazakâr anlayış diye günlerce ahkam kesen bidon kafalıların tarih zihniyeti yıllardır bu söylemlerle oluştu. Bunların Türk milletini uykuda diye itham etmeleri şaşılacak bir durum da değildir. Zira bu FETÖ’cüler ve Batının uşakları nazarında, siz ülkeyi Haçlılara teslim etmediğiniz sürece, uyuyanlar safında bulunuyor olacaksınız. Nitekim onlara sorarsanız, millet bugün de uyumaya devam etmektedir. 15 Temmuz günü millet sokaklara taşarken “sakın evinizden çıkmayın” diyerek canhıraş gayret sarf edenler bunlar değil miydi? Ah uykucu millet(!) Hep uyur böyle işte…
Söylediğim gibi müfredattaki bu skandallar tam bir FETÖ aklıdır. Cumhurbaşkanımız 2013 yılından beri bu fitneye bütün gücüyle dikkat çektiği hâlde hâlâ bunların oyun ve projeleri ile karşılaşmamız çok garip değil mi? Bu kitapların bazılarının 2013 yılı Talim ve Terbiye Kurulunca onaylandığı da söyleniyor. Öyle ise bu denli gaflet ne ile izah edilebilir. Bakanların, müsteşarların bu fitneye karşı son derece uyanık bulunmaları gerekmekte değil midir?
Şunu net ifade edeyim ki hal böyle iken, gaflet içinde olanların gafları da ihanettir. Uyanın artık kardeşim!
Güncelleme Tarihi: 24 Eylül 2017, 09:59