Manisa’nın Yunusemre ilçesindeki Barbaros Mahallesi'nde tuvaleti bile olmayan bir evde 3 çocuğu ve eşiyle birlikte yaşayan 32 yaşındaki periferik arter hastası Eşref Korala kan dolaşımının zayıflaması nedeniyle ayaklarda başlayan çürümeyle önce sol ayağını ve bacağının bir kısmını kaybetti, ardından da sağ ayağında çürüme başladı. Hastalığı nedeniyle çalışamaz durumu gelen ve çalıştığı işten çıkarılan genç adam, son 2 yılda adeta kabusa dönen hayatlarında en büyük desteği ise eşi Müjde Korala’dan görüyor. 4, 7 ve 8 yaşında 3 çocukları olan Müjde Korala bir yandan çocuklarıyla bir yandan da eşiyle zor şartlar altında ilgilenmek zorunda kalıyor. Hastalığın ilerlememesi için sıcak ve hijyen şartları olan bir evde yaşaması gereken Eşref Korala’nın tek isteği ise düzgün bir evde yaşayabilmek ve ailesinin geçimini sağlayabilmek.
Önce ayağından sonra işinden oldu
İki sene öncesine kadar bir gasilhanede çalıştığını ve rahatsızlığı sonucu ayağının kesilmesinin ardından işten de çıkarıldığını dile getiren Eşref Korala, “Hastalığımdan dolayı bacağım kesildi. Kesildikten sonra da işime son verdiler. Hem tazminatımı vermediler hem de işsizlik maaşı almadım. Evimin kirasını veremiyorum, zorlanıyorum. Ayağımın durumu da ortada. Oturabileceğim bir ev istiyorum, geçinebileceğim bir iş istiyorum. Hastalığımın adı periferik arter. Damar tıkanıklığından oluşan bir hastalık. Duman olan yerde durmamam gerekiyor bir de soğukta durmamam gerekiyor. Bu soğuk evde durduğum müddetçe ayağımdaki kan akışı sağlanmıyor. Kan akışı olmadığı sürece de her iki ayağım çürümeye başlıyor. Hastalığımın tedavisi; hiçbir şekilde sigara içmemek, sigara içilen yerde durmamak, temiz ortamda durmam gerekiyor. Yiyeceklerime dikkat etmem ve vitaminli olmasına dikkat etmem gerektiğini söyledi doktor. Ben bunların hiçbirini karşılayamıyorum. Hem çocukların ihtiyacını hem kendi ihtiyacımı karşılayamıyorum. Karşılayamadığımdan dolayı da böyle hem zor duruma giriyoruz hem psikolojim çok kötü. Depresyona girdim evde duramıyorum. Evde duramadığım için dışarıya çıkıyorum ama hiçbir yerde duramıyorum” dedi.
İyi bakım olmadığı için yeniden kesilecek
İki yıldan beri yakalandığı hastalıkla günden güne eridiğini ve ayaklarının çürüdüğünü anlatan Korala, “Daha önceden de bu hastalığım vardı ama bu kadar değildi. Kendime bakamadığımdan dolayı vitamin veremediğimden dolayı devamlı ilerliyor. 3 tane çocuğum var. İkisi okuyor onlar beni böyle gördükçe onların da dengesi bozuluyor. Okuldaki arkadaşları ‘Neden babamın ayağı kesik, neden böyle’ şeklinde sorular soruyorlarmış. Biz de üzülüyoruz. Onlar gelip bana anlattığında ben bu sefer daha çok üzülüyorum. Üzüldüğüm sürece de hastalığım daha çok ilerliyor. Hastalığımın iyiye gidebilmesi için hem moralimin iyi olması hem de hijyenik bir ortamda kalmam gerekiyor bir de sağlıklı bir şekilde beslenmem gerekiyor. Bunların hiçbirini yapamadığımdan dolayı gün geçtikçe her iki ayağımda ilerliyor. Bundan 3 ay önce ilk ameliyatımı oldum. Ameliyat olduğumda kan akışının sağlandığını söyledi doktor. ‘Biraz daha iyi seni proteze hazırlayabiliriz’ dedi. Ben tabi bu 3 ay zarfında ayağıma yine düzgün bakamadığım dolayı ayağımda yine bir 10 santimetre kesilme oldu ikinci ameliyatımda. Şimdi doktorlar sağ ayağımın çok tehlikeli olduğunu ve kangren ilerledikçe vücuduma yayılacağını ve bunun da ölüm riski taşıdığını söylediler. Ben kendime elimden geldiğince iyi bakmaya çalışıyorum ama imkanım yok. Evde soba var ama ne odun ne kömür var. Kimselere gidip de halimi anlatamıyorum. Bir iki defa sosyal yardımlaşmaya gittim. Onlar da iki ay yardım ettiler. İkinciye gittiğimde ilaç yardımı istedim. Bana aradan 3 ay geçmesi gerektiğini söylediler. Ben de ‘3 ay nasıl bekleyeceğim’ dedim. Her gün sürmem gereken bir krem var bu kremi sürmediğim sürece hem ağrı yapıyor hem mikrop kapıyor. Nasıl olacak bilmiyorum, kime giderim kime söylesem, kimle görüşsem bilmiyorum. Ağır yani... Kime gitsek, geçenlerde kendi akrabama gittim onlara bile ağır geldik. Kendi aralarında konuşmaya başladılar. Bizim de zorumuza gitti. Zorumuza gidince eve geri döndük. Eve gelmek istemiyorum çünkü burası benim açımdan iyi değil. Bir de evde odun, kömür yok. Evin içi dışarıdan daha soğuk. Benim ayaklarımın daha çok şişmesine, ödem oluşmasına sebep oluyor” şeklinde konuştu.
Ne malulen emekli olabiliyor ne de engelli maaşı bağlanıyor
Malulen emekli olabilmesi için 2 sene daha çalışmaya ihtiyacı olduğunu kaydeden Korala, rahatsızlığından dolayı yüzde 78 özür raporu ve yüzde 70 iş kaybı raporu verildiğini ancak özür durumu yüzde 90 olmadığı için engelli maaşı da bağlanamadığını sözlerine ekledi.
Tuvaleti olmayan evde oturuyorlar
Son iki sendir 3 küçük çocuğunun yanında rahatsızlanan eşinin bakımıyla da ilgilenen ve eşini çoğu zaman sırtında taşıyan Müjde Korala ise şunları söyledi:
“Çalışırken yaşantımız çok iyiydi sonra bu hastalığı başlayınca çok zor koşullar altında yaşamaya başladık. Yavaş yavaş gözümün önünde erimeye başladı. Çok zordu bu duruma kadar geldik. Çok zor koşullar altında yaşıyoruz. Eşim kendi başına işlerini yapamıyor. Hep yanında benim olmam gerekiyor, gece gündüz. Lavaboya gidemiyor, banyosunu yapamıyor, giyinemiyor. Oturduğumuz ev ona uygun bir ev değil. Rutubet içinde, tuvaletimiz yok. Çocukları camiye götürüyorum, tuvalete orada giriyorlar, okulda giriyorlar. Tek beklentimiz eşimin daha iyi koşullar altında, temiz bir ortamda yaşayabilmesi için bir ev istiyoruz.”