ardından da 2006 yılında 2'nci çocukları Yusuf'u kucaklarına aldı. Henüz 8 aylıkken Yusuf'un
halsizleştiğini, emeklemeyi bile bıraktığını fark eden aile, hemen hastaneye koştu. Ancak önce
Cizre'de, daha sonra da Şırnak merkezde, Diyarbakır ve Mardin'de gittikleri hastanelerden bir
cevap alamadılar. Yusuf'un kansızlık nedeniyle halsizleştiği söylendi, kan nakli yapıldı fakat
sorunlar 1 ay sonra tekrar kendini göstermeye başladığında yapılan testler sonucu gerçek ortaya
çıktı. Yusuf'un 'Talasemi majör' (Akdeniz anemisi) olduğunu öğrendiklerini belirten baba İslam
Aksoy, Cizre'de evlilik öncesi talasemi testi yapılmadığını ve başlarda bu hastalığın ne olduğunu
bile bilmediklerini söyledi. Aksoy, Yusuf'a uyumlu ilik bulmak için tüm aileye kan taraması
yaptıklarında ailedeki diğer hastaların da ortaya çıktığını anlattı. Sürekli hastalık hakkında
araştırma yapmaları nedeniyle hastaneye gittiklerinde doktorların "Bilmiş aile geldi" dediğini
anlatan Aksoy, "Mardin'de, Diyarbakır'da Talasemi konusunda bilgili doktor bulamayınca
Mersin'de yaşayan akrabamızın vasıtasıyla 2 yıl her ay tedavi için Mersin'e gidip geldik.
Sonrasında da tamamen Mersin'e taşındık. Cizre’de eczanemiz vardı. Mersin'e taşınınca güvenlik
görevlisi olarak çalışmaya başladım" dedi.
Ailenin 'Umut'u kordon kanı
‘Yusuf'a iliği uyar’ ümidiyle 2.5 yaşındaki ağabey Furkan'ı hastaneye götürdüklerinde onun da
Talasemi Intermedia olduğunu öğrendiklerini söyleyen Aksoy, o günleri şöyle anlattı: "Furkan'ı
her 6 ayda bir tedaviye götürüyorduk. Ancak Yusuf'un durumu ağırdı. Bu sırada yaptığımız
araştırmalarda kordon kanının saklanarak birçok hastalıkta tedavi için kullanılabildiğini öğrendik.
Bebek sahibi olmaya karar verdik. 2009 yılında Umut dünyaya geldi. Umut'un doğumunda
kordon kanını sakladık. Umut, adı gibi ailemize umut oldu. Hem sağlıklıydı hem de dokusu
ağabeyininkine yüzde 100 uyumluydu. Kordon kanı da yüksek miktarda alınabildi ve Umut'un
kordon kanı ve iliği, 2012 yılında Yusuf 6 yaşındayken nakledildi."
Cana can veriyor
Nakil için kordon kanının tam istedikleri anda hastanede olduğunu anlatan anne Emine Aksoy,
sözlerini şöyle sürdürdü: "Yaşam Bankası, bize kordon kanı alma işlemini bilen bir doktor önerdi.
Fakat o doktora gidemediğimiz için bize 2 kit gönderdiler. Bizim doktorumuz önce ilk kit ile
deneme yaptı, sonra da diğeriyle kanı aldı. Yaşam Bankası sorumlusu tüm süreçle ilgilendi,
doğum esnasında da yanımızdaydı. Kanın sağlıklı bir şekilde en yüksek miktarda alınmasını
sağladı. Kordon kanının saklandığı andan 3.5 yıl sonra nakline kadar hiçbir sıkıntı yaşamadık.
Kordon kanı doğumdan nakile kadar geçen süreçte Yaşam Bankası laboratuvarlarında korundu
ve nakil sırasında canlılık oranı beklediğimizden daha yüksekti. Sanki yeni bir doğumdan alınmış
gibiydi. Yusuf nakilden sonra 29'uncu günde taburcu oldu. Nakilden sonra görülen yan etkilerin
hiçbiri Yusuf’ta görülmedi. Biz kordon kanının faydasını çok gördük. Herkese de tavsiye ediyoruz.
Bunun sık sık duyurulmamasına, bilinmemesine gerçekten şaşırıyoruz. İnsanların geleceği için
1'nci dereceden önemli. Bir canı canlandırıyor."
Tamamen iyileşen Yusuf’un kardeşleriyle bugün rahatlıkla koşup oynayabildiğini, okuluna
gidebildiğini söyleyen ve ailelerin bu konuda bilinçlenmesini istediklerinin altını çizen Emine
Aksoy, "Bizim yaşadıklarımızı yaşayanlar keşke Yaşam Bankası gibi işin uzmanı olan birilerine
yönlendirilebilseler. Yedek bir can olarak gördüğümüz bu kök hücrelerin saklanabilmesi
konusunda kordon kanının çöpte değil de işe yarayacak bir yerde saklanması konusunda bilgi
sahibi olmalarını istiyoruz" dedi.
80 hastalığa tedavi şansı sunuluyor
Doğum sırasında saklanan kordon kanı kök hücrelerinin çok etkin bir tedavi kaynağı olduğunu
vurgulayan Yaşam Bankası FamiCord Group Türkiye Yetkilisi Serdar Burku, “Kordon kanı yeni
doğan bir bebeğin kök hücrelerini içerdiği için çoğalma ve farklılaşma yetenekleri yüksektir. Aynı
zamanda kendilerini yenileyebilme açısından oldukça değerlidirler ve vücudun diğer hücrelerine
dönüşebilme güçleri vardır. Kordon kanı, Talasemi hastası Yusuf’ta olduğu gibi diğer 80 çeşit kan
hastalığında da tedavi şansı sunuyor. Böyle güzel haberler ile ülkemizde kordon kanı saklanması
bilincinin de artmasını umut ediyoruz” dedi.
Büyük çocukları Furkan'ın hastalığı ilerleyince 4'üncü çocukları Ecrin'i dünyaya getiren ve kordon
kanının saklanması için yine Yaşam Bankası'nın tecrübesine güvenen aile, Ecrin’in de kordon
kanını saklatıyor. Furkan bu yıl 14 yaşına basarken, Yusuf 12, Umut 9, Ecrin de 4’üncü yaşını
doldurdu.
Editöre Not: 2002 yılında Ankara’da kurulan Yaşam Kordon Kanı Bankası, 2013 yılında Polonya
Kök Hücre Bankası FamiCord Group ile işbirliği yaptı. Yaşam Kordon Kanı Bankası, bu tarihten
sonra FamiCord Group çatısı altında faaliyet göstermeye başladı. Avrupa’nın en güçlü aile
biyobankasına sahip olan ve 20 ülkede faaliyet gösteren FamiCord’da 150 binden fazla kordon
kanı saklanıyor. Doğum sırasında bebeğin göbek bağı kesildikten sonra doktor tarafından alınan
kordon kanı, özel şartlar altında koruma altına alınıyor ve günümüzde 80’den fazla hastalığın
tedavisinde kullanılabiliyor.
Güncelleme Tarihi: 30 Mart 2018, 10:39