Kış aylarında ısıtma, yaz aylarında soğutma maliyetinden kaçınmak için çareler düşünenlerin karşısına çözüm olarak ısı yalıtım uygulamaları çıkıyor.
Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği-VERİMDER, enerjiyi verimli kullanma konusunda farkındalık yaratmak için başlattığı Anadolu Buluşmaları toplantılarının 21.’sini Dalmaçyalı sponsorluğunda Samsun’da gerçekleştirdi.
Küresel ısınmanın ve sebep olduğu iklim krizinin önüne geçebilmek için tüm dünyanın gösterdiği mücadelede en önemli yöntemlerden biri dış cephe ısı yalıtımı olarak gösteriliyor. Dünya genelinde, binalar karbon salımının yüzde 40’ından sorumlu. Yaşanan bu karbon salımının yüzde 80’i ise ısıtma ve soğutma için harcanan enerjiden kaynaklanıyor. Tüm dünyada 2050 yılına kadar mevcut bina stokunun 2’ye katlanması bekleniyor. Bu sebeple ülkelerin iklim krizinin önüne geçmeye çalışırken, ısı yalıtımı konusunda ciddi adımlar atması gerekiyor. Yeni binalar ileri ısı yalıtım hassasiyeti ile korunurken, mevcut bina stoklarının da ısı yalıtım ve enerji verimliliğiyle geliştirilmesi büyük önem taşıyor.
VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar ve VERİMDER Dernek Başkanı Çağdaş Korkmaz ve BETEK İnşaat Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Arzu Elazığ Uludağ toplantıda konuşmacı olarak yer alırken, toplantı kamu kurumları, bürokrasi, üniversiteler, medya, inşaat-enerji sektörleri ve kanaat önderlerinin de yoğun ilgisiyle gerçekleşti.
BİNALARDA GEÇİRİLEN SÜRE ARTTIKÇA ENERJİ VERİMLİLİĞİ DAHA ÇOK ÖNEM KAZANACAK
Dijitalleşmenin ısınmayı da beraberinde getirdiğini belirten Prof. Dr. Emre Alkin “2030 yılında elektrik kullanımı toplam nihai enerji tüketiminde yüzde 30’a yükselecek, enerji depolama kapasitesi 20 kat daha fazla olacak, sağlık faaliyetleri 10 kat artacak, uzaktan eğitim 20 kat daha fazla olacak tüm bunların sonucunda binalarda geçirilen zaman artacak. İşte bu yüzden enerji verimliliği çok fazla önemli hale gelecek. Yeni binaların tamamı 2030 yılında karbon sıfır olacak. 2050 yılında ise tüm binaların karbon sıfır hale getirmekten başka çaremiz yok” dedi.
ENERJİ VERİMLİLİĞİ TABANDAN TAVANA YAYILMALI!
Ülkemizde fiyatların 2 kat artması ile birlikte enerji faturasının 110 milyar dolara doğru ilerlediğini belirten Alkin şu açıklamalarda bulundu: “110 milyar dolarlık enerji faturasını önlemek yukarıdan aşağıya doğru değil, tabandan tavana doğru bir hareketle olabilir. Vatandaşlar, müteahhitler, sektör temsilcileri ve kanaat liderleriyle hep birlikte biz önce kendi evimizi düzeltmekle başlayacağız. Isıtma ve soğutma amaçlı harcanan enerjide yarı yarıya tasarruf sağlamanın yolu yaşadığımız binalara ısı yalıtımı uygulaması yaptırmaktan geçiyor. Özellikle yükselen enerji faturaları karşısında ısı yalıtımı tüketicilerin kurtarıcısı olarak karşımıza çıkıyor. Isı yalıtımı yapan bina sahipleri, faturalarında %50’ye varan tasarruf elde edebiliyor” dedi.
‘BİNALARDA FOSİL YAKIT TÜKETİMİ VE KARBON SALIMINI AZALTARAK
ÇEVREYE KATKI SAĞLIYOR’
Küresel ısınma ve iklim krizi tehlikesiyle mücadelede en önemli kalkanlarımızdan biri olan ısı yalıtımı konusunda daha kapsamlı ve destekleyici çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulayan VERİMDER Başkanı Çağdaş Korkmaz “Enerji verimliliğinin farkında olarak hareket etmemiz gerekiyor. Mevcutta 20 milyonun üzerinde konut sayımız var. Bunun yüzde 70’inden fazlası ne yazık ki enerji verimsizi olarak kullanılıyor. Tüm binalar enerji verimliliği adı altında olsaydı her yıl 6-7 yıl milyar dolar ülke ekonomisine katkıda olacaktı. Bu yaşanan duruma sessiz kalmamalıyız. En ucuz enerji harcanmayan ve tasarruf edilen enerjidir. Konfor koşullarımızı koruyarak tasarruf edebileceğimiz birçok yatırım ve düzenleme yapabiliriz. Özellikle dünyada neler oluyor ve nasıl gelişmeler yaşanmış hepsine tek tek bakmamız gerekiyor. Avrupa Birliği’nin yeşil mutabakatla ilgili ayırdıkları fon 1 trilyon Euro ve bununda 260 milyar Euro’sunu 2030 yılına kadar özelliklede 35 milyon konutun yenilenmesi için harcayacaklar. Sanayiciler enerji konusunda çok daha hızlı bir şekilde enerji tasarrufu alanındaki yatırımları çok hızlı bir şekilde hayata geçirebiliyorlar. Ancak ülkemizde ise bu işin finansal olarak desteklenmesi önem arz ediyor” dedi.
ISI YALITIMI EVİNİZDEKİ ISIYI KORUYOR!
Korkmaz Türkiye’de enerji tasarrufu denilince akıllara enerjiyi az kullanmak geldiğini belirterek şunları söyledi: “Bu konuda yanlış bir algı mevcut, tüketiciler daha az enerji kullanıp, yaşam alanlarında sağlıksız bir iklimlendirmeye maruz kalıyorlar. Bunun aksine yapılması gereken daha az enerji tüketerek daha yüksek konfor koşullarını sağlamak olmalı. Ev içindeki ısıyı ideal seviyede sabit tutmak için sıcaklığı artırmak yerine evdeki ısıyı daha dengeli ve homojen korumak gerekiyor. Isı yalıtımıyla kışın sıcak havanın dışarı çıkmasını, yazın ise sıcak havanın içeri girmesini engelleyebilirsiniz.”
HAVAYI KİRLETEREK ÖLÜMÜMÜZE NEDEN OLUYORUZ
Enerji tüketiminin yarısının ısıtma ve soğutmadan kaynakladığını ifade eden Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar yaptığı değerlendirmede konu hakkında: “Nihai enerji tüketiminin yüzde 50’sinin ısıtma ve soğutmadan yaşandığını belirtiyorlar. Hükümet bu plan çerçevesinde binalarda daha iyi yenileme ve ısı yalıtımını yapabilmek için vatandaşına destek vermeyi planları içerisine koymuş. Bütün Avrupa Birliği ülkelerinde mevcut binalarda yalıtım yapmak Avrupa Birliği ülkelerinin toplam enerji tüketimini yüzde 6 civarında azaltıyor. Beraberinde karbondioksit salınımını da yüzde 5 civarında düşürebiliyor” dedi.
Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği (VERİMDER) Hakkında:
Her geçen gün azalan mevcut enerji kaynaklarımızı korumak ve daha verimli kullanarak gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakabilmeyi hedefleyen VERİMDER, kamuoyunu yapılarda ısı yalıtımı, enerji verimliliği ve tasarrufu konusunda bilinçlendirmek ve toplumumuzda farkındalık oluşturmak amacıyla kurulan sivil toplum kuruluşudur.
Mevcut enerji kaynaklarından daha uzun süre yararlanılmasına destek sağlayacak projeleri hayata geçirmeyi hedefleyen VERİMDER, toplumun her kesimi ile işbirliği yapmak, bilinçlendirmek, bilgilendirme ve eğitim seminerleri düzenlemek, çözümler üretmek ve ortak çaba göstermektir. Ayrıca ülkemizdeki yönetmeliklerin AB ve diğer dünya standartlarıyla uyumunda bilgi ve birikimiyle destek vermek önceliğidir.