YENİ TURİZM TÜRLERİNE GEÇİLMELİ
Prof. Dr. Orhan İçöz, son 10 yılda turist sayısında yaşanan hızlı artışa rağmen Türkiye’nin geçen yıl dünya turizm gelirlerinde ancak 12’inci sırada yer alabildiğini belirtti. Yaşar Üniversitesi İİBF öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan İçöz, Türkiye’de artık yeni ve daha yüksek harcama gerektiren turizm türlerine geçilmesi gerektiğini belirterek şu tespitlerde bulundu:
“Son 30 yıllık süreç içinde Türkiye turizmi sayısal veri açısından dünya ortalamasının çok üzerine çıktı. 1980’li yılların başında 1 milyon kişinin altındaki rakamlarla telaffuz edilen yabancı ziyaretçi sayısı 1985 yılında 1 milyonun, 2000 yılında da 10 milyonun üzerine çıktı. Yine 1980’de yabancı turistlerden elde edilen gelir 327 milyon dolarken 2013 yılında bu rakam 25.3 milyar dolar seviyesine yükseldi. Ancak, Dünya Turizm Örgütü verilerine göre, dünya genelinde turizmden elde edilen kişi başına ortalama gelir 1066 dolar. Türkiye’de yabancı ziyaretçilerden elde edilen gelir geçen yıl 749 dolar iken bu yıl 794 dolar seviyelerinde. Dünya ortalamasını yakalamak için Türkiye, turizmde hızla bir dönüşüm sürecine girmeli ve harcama düzeyi yüksek ancak çevreye verdiği zarar ve maliyetleri nispeten düşük olan turizm türlerine yönelmeli.”
BİZDE OLAN HERKESTE VAR
Türkiye’nin yıllardır kitle turizmi ürünü olan ‘her şey dahil konaklama’ sistemini pazarladığını belirten Prof. Dr. Orhan İçöz, Türkiye’nin turizmde neden ucuza gittiğini şöyle açıkladı:
“Türkiye’de oda fiyatları ortalama 90-100 Euro olarak satılırken, 1 haftalık paket turlar 300-600 euro arası fiyatlara satılmakta. Akdeniz kıyılarındaki ülkelerarası rekabet nedeni ile kitle turizminde yüksek fiyata tatil satılması zor. Çünkü kitle turizmi ürünü olan kıyı şeridinde ‘deniz, güneş, şezlong, akşam eğlencesi’ ve ‘her şey dahil konaklama’ ürününü Akdeniz’e kıyısı olan çok sayıda ülke satmakta. Ayrıca, kitle turizminin uzun vadede yarattığı çevre tahribatının ülke ekonomilerine ve toplumlarına büyük maliyet oluşturduğu uzun süreden beri uzmanlarca tartışılmakta. Sonuç olarak kitle turizminden yüksek gelir elde etmek zor.”
ÖZEL TURİZM TÜRLERİNE YÖNELMELİ
İçöz, turizmde toplam geliri artıracak şu önerilerde bulundu: “Türkiye turizmde fazla zaman kaybetmeden bir dönüşüm sürecine girmeli ve harcama düzeyi yüksek ancak çevreye verdiği zarar ve maliyetler nispeten düşük olan özel turizm türlerine yönelmelidir. Kastedilen özel turizm türleri geniş bir yelpazeye yayılmakta. Örneğin büyük kentler ve benzeri merkezlerde kongre, sergi ve toplantı turizmi; kırsal alanlarda kırsal turizm; sağlık merkezlerinin yoğunlaştığı bölgelerde sağlık turizmi, tıp turizmi ve termal turizme yönelmeli. Ayrıca, kentsel ve tarihsel çekiciliklerin bir kombinasyonu ile oluşan ve belirli liman kentlerinde mümkün olabilecek kruvaziyer turizm, yat turizmi ve deniz sporları turizmi gibi turizm türleri çoğunlukla kişiye ya da küçük gruplara özgü kaliteli hizmet anlayışı ile gelir düzeyi yüksek insanların katılabileceği turizm türleri olduğu için hem ülkeye daha fazla gelir kazandıracak, hem de toplumsal maliyeti düşük turizm türleridir. Bütün bu turizm türlerini geliştirmek konusunda yatırımlar ve hizmet sağlayıcıları özel uzmanlık gerektirdiği için bu konuda özel bir yatırım ve sektörel eğitim hamlesi gerekli. Zaten Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2023 stratejik hedefinde de bu turizm türlerine yer verilmiştir.”
İZMİR SAĞLIK TURİZMİNE YÖNELMELİ
Prof.Dr. İçöz, İzmir'e yılın ilk yarısında gelen turist sayısının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,5 oranında gerilediğini hatırlattı. Kentin sağlık ve termal turizmi potansiyelini değerlendirmesi gerektiğini anlatan İçöz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fizik tedavi için termal tedavi tesislerini kullanan yabancı turistler aylık olarak ortalama 3000-4000 dolar ödüyor. Yine diş tedavileri için ülkemizi tercih eden yabancı turistler aldığı tedaviye karşılık 3000-4000 Euro ödeyerek ülkemize döviz girişini sağlıyor. Türkiye’nin sağlık turizmi geliri 1,5 milyar dolar civarında. Bu rakam İzmir’in de katkısıyla daha da artabilir.” İçöz, ayrıca İzmir’in turizm ürününün önemli ölçüde tarih, sağlık, termal, kongre ve kruvaziyer turizmine dayanması gerektiğini belirtti.
2013 RAKAMLARINA GÖRE ÜLKELER TURİZMDEN NE KADAR GELİR ELDE ETTİ
Almanya, İngiltere ve Tayland’a Türkiye’ye göre daha az yabancı turist geliyor ancak Türkiye’ye göre daha fazla gelir elde ediyorlar.
ÜLKE - TURİST SAYISI (milyon kişi) - GELİR (milyar dolar)
ABD- 69,8 milyon kişi - 139,6 milyar dolar
Fransa- 84,7 milyon kişi - 56,1 milyar dolar
İspanya- 60,7 milyon kişi- 60,4 milyar dolar
Çin- 55,7 milyon kişi - 51,7 milyar dolar
İtalya- 47,7 milyon kişi- 43,9 milyar dolar
Almanya- 31,5 milyon kişi- 41,2 milyar dolar
İngiltere - 31,2 milyon kişi- 40,6 milyar dolar
Tayland- 26,5 milyon kişi - 42,1 milyar dolar
2013 ve 2014 RAKAMLARINA GÖRE TÜRKİYE TURİZMDEN NE KADAR GELİR ELDE ETTİ
2013 yılında Türkiye’ye gelen 33 milyon 827 bin 474 yabancı ziyaretçiden 25,3 milyar dolar gelir elde edildi. 5 milyon 398 bin 752 gurbetçi vatandaşın Türkiye ziyaretinden 6,7 milyar dolar gelir elde edildi. Gurbetçi vatandaşların ortalama harcaması 1252 dolar olarak belirlendi.
2014 yılında Türkiye’ye gelen 14 milyon 66 bin 840 yabancı ziyaretçiden 11,1 milyar dolar gelir elde edildi. 1 milyon 966 bin 19 gurbetçi vatandaşın Türkiye ziyaretinden 2,5 milyar dolar gelir elde edildi. Gurbetçi vatandaşların ortalama harcaması 1280 dolar olarak belirlendi.
TURİZMDE TEMMUZ AYINDA YÜZDE 13,52'LİK ARTIŞ VAR AMA BEKLENEN GELİR YOK
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, "Temmuz ayı, turizm verilerine göre yabancı ziyaretçi sayısında 13,52’lik bir artış ile yüzlerimizi güldürmüştür. Ülkemizin markalaşan eşsiz güzelliğinin, başarılı bir tanıtımla dünyaya daha iyi duyurulmasıyla, Türkiye tatil planı yapan turistlerin ajandasının ilk sırasında yer almayı başardı” dedi.
Artan turist sayısının rağmen turistlerin ülkemizde harcadıkları para diğer ülkere oranla düşük kalmakta.
Turizm verilerinde Temmuz ayında dikkat çeken bir yükseliş yaşandı. Yaz sezonu boyunca her ay artarak devam eden yabancı ziyaretçi sayısı yine yüzleri güldürdü. Temmuz ayı turizm verilerini açıklayan Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, Türkiye'nin yükselen grafiğine ilişkin,
“Temmuz ayı, turizm verilerine göre yabancı ziyaretçi sayısında 13,52’lik bir artış ile yüzlerimizi güldürmüştür. Yılın ilk aylarından itibaren bir önceki yıla kıyasla artan ziyaretçi sayısı Temmuz’da zirveye ulaştı. Ülkemizdeki siyasi ve ekonomik istikrarla birlikte yakın coğrafyamızda yaşanan olumsuz gelişmelere nazaran huzur ve güven ortamının hiçbir zaman sekteye uğramaması, turizm sektörünün kalıcı ve sürdürülebilir bir kalkınma içerisine girmesini sağladı. Ülkemizin markalaşan eşsiz güzelliğinin, başarılı bir tanıtımla dünyaya daha iyi duyurulmasıyla, Türkiye tatil planı yapan turistlerin ajandasının ilk sırasında yer almayı başardı. Bu başarı rakamlara da şu şekilde yansıdı: 2013 yılının Temmuz ayında 4 milyon 593 bin 511 olan ziyaretçi sayısı, 2014 yılının aynı döneminde 5 milyon 214 bin 519’a yükseldi. Ağustos ayında bu rakamın daha da artmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“TEMMUZ AYINDA 805 BİN 631 ZİYARETÇİYLE ÜLKEMİZE GELEN YABANCI ZİYARETÇİLERİN YÜZDE 15,45’İNİ RUSLAR OLUŞTURDU”
2014 yılında bir önceki yıla göre ilk yedi ayda yabancı ziyaretçi sayında yüzde 6,84 artış yaşandığını bildiren Çelik, şunları kaydetti:
“2013 Ocak-Temmuz döneminde 19 milyon 143 bin 32 olan yabancı ziyaretçi sayısı 20 milyon 452 bin 740 oldu. Yabancı ziyaretçilerin ülkelere göre dağılımında Mayıs ve Haziran’da ilk sıraya yerleşen Rusya Federasyonu Temmuzda da birinciliğini sürdürdü. İkinci sırada Almanya ve üçüncü sırada da İngiltere yer aldı. Temmuz ayında 805 bin 631 ziyaretçiyle ülkemize gelen yabancı ziyaretçilerin yüzde 15,45’ini Ruslar oluşturdu. Alman ziyaretçi sayımız 733 bin 862, İngiliz ziyaretçi sayımız ise 423 bin 226 oldu.
Yabancı ziyaretçilerin en çok ziyaret ettiği iller sıralamasında da Antalya, İstanbul ve Muğla yerlerini koruyor. Antalya’nın yabancı ziyaretçi sayısı 1 milyon 975 bin 694, ikinci sıradaki İstanbul’un 1 milyon 157 bin 145, Muğla’nın da 624 bin 165. Bu veriler bir kez daha gösteriyor ki; bir mozaiği andıran kültürel yapısı ve sunduğu çok çeşitli tatil olanaklarıyla dünyanın en gözde turizm destinasyonları arasındaki Türkiye, her yıl olduğu gibi bu yılda ziyaretçi akınına uğruyor. Tabii ki bunda, turizm sektörümüzün güncel kriterleri yakalaması ve kıyı turizminin popülaritesini koruması da önemli bir etken. Bakanlık olarak, turizmde zirveyi hedeflerken zirvede kalıcılık için de sağlam adımlar atıyoruz. Türk turizminde istikrarlı yükselişimizi sürdürerek gerek turizm gelirleri, gerekse turist sayısında dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme yakalamayı hedefleyen Bakanlığımız, Karadeniz ve Marmara'daki plajları da cazip hale getirmek için yoğun bir çalışma sürdürüyor. Bu kapsamda 397 olan mavi bayraklı plaj sayımıza kuzey sahillerimizi de ekleyerek bu alanda önemli bir başarı elde etmeyi hedefliyoruz."