Ne Yazık Ki Susamayacağız!
Bu kadar yıkıcı bir depremin ardından bütün yurttaşlarımız depremzedelere yardım etmek için seferber olmuşken elinde muazzam kaynaklar tutan, en önemlisi yetkiyi bulunduran siyasi iktidarın aynı seferberliğin parçası olmasını beklerdik. Bir süre susalım diyorduk, yok susmayacağız.
Soracağız…
Bilimden, akıldan uzak olduğunuz için organize olamıyorsunuz, planlama yapamıyorsunuz bunu anladık. Ama elinizdeki imkanları seçmen tercihlerine göre kullanacak kadar gözünüz nasıl döndü? Devlet imkanlarının, yine beceriksizce, AKP’li belediyelere aktarılması, birçok ilçenin kendi kaderine terk edilmesi, siyasal hesapla filan da açıklanmaz, belli ki deprem vicdanınızın son kalıntılarını da yıkmış.
Depremin şiddetini, yarattığı yıkımı hemen fark edemediniz mi? Neden arama kurtarma çalışmaları için bölgeye ek ekipler depremden 28 saat geçtikten sonra yola çıkarıldı?
Neden dün Türkiye’nin dört bir yanında “sizi bölgeye götüreceğiz” diye haber saldığınız sağlık personelini oradan oraya sürdünüz de deprem bölgesine göndermeyi beceremediniz?
Bölgede ve özellikle Suriye’de bulunan askeri birlikleri neden kurtarma çalışmaları için kullanmadınız ve kullanmıyorsunuz? Güvenlik diyorsunuz, on binlerce yurttaşımızın enkaz altından çıkarılması “güvenlik” konseptinize uymuyor mu?
Kardan kapalı yolları açmak bölgeye gidecek yardım ekipleri ve iş makinaları için bu kadar yaşamsalken nasıl oldu da bazı temel güzergahlar saatlerce ulaşıma kapandı?
İskenderun limanındaki konteynırlarda çıkan yangına neden müdahale edilmedi? O limanın önümüzdeki günlerde ne kadar önemli olduğunun farkında değil misiniz? Kendi güvenliğiniz için ayırdığınız devasa bütçeyi şişirirken bu kadar stratejik bir limanın korunmasına sıra mı gelmedi?
Ve neden hâlâ yalan söylemeye devam ediyorsunuz? Sürekli rakamlardan söz ediyor, şu kadar ekip, ambulans, helikopter, polis sahada diyorsunuz. Oysa asıl gerçek yaşamını yitiren yurttaşlarımızın sayısında, siz oyalandıkça o sayı artıyor.
TKP olarak şu anda elimizden geleni yapıyor, enkaz altında kime elimiz uzanıyorsa ona yardım ediyor, tüm Türkiye’de partimize güvenerek ulaştırılan yardımları fazlasıyla deprem bölgesine ulaştırıp dağıtıyoruz.
Ama yarın bu sorulara yenilerini ekleyeceğiz. Yanıtını hepimizin bilsek de…
Elbette en önemlisi dayanışma ve yardım şu anda. Yıkıntıdan çıkartılacak tek bir kişi için, soğuktan kurtarılan, bir tas çorbayla içi ısınıp hayata dönen, güvenli bir çadıra kavuşan tek bir kişi için bile her şeye değer.