Basın toplantısında yabancı bir gazetecinin sorduğu "Kornerlerde gol yememek için bir çalışma yapıyor musunuz?" sorusuna sinirlenen Terim, "11 sene evvel tesadüfen eleme imkanını bulan o gün de milli takım idi. Bugün de milli takım. Birkaç kornerde bir takımın aleyhine gol oldu diye bu seviyedeki takımlara bu soru sorulmaz. Antrenmanları gol yemek için yapmıyoruz. Bulunduğumuz konum size bu şekilde soru sorma hakkı vermez. Sizin için çok büyük bir avantaj. Yarın daha iyi bu avantajı kullanırsınız belki. Ben kendi takımıma bakıyorum. Ama her takımı da ciddiye alıyorum. Her takım bizim için önemli. Her takıma saygı duyuyorum. Her takımın da bize saygı duymasını istiyorum" cevabını verdi.
"DÜŞTÜKTEN SONRA KALKIP DEVAM ETMEK ÖNEMLİ"
Terim, yollarına emin adımlarla devam edeceklerini ifade ederek, "Biz teknik adamlar oyuncularımızın her zaman yanındayız. Her durumda onlarla birlikteyiz. Özellikle de yakın olduğumuz zaman kötü olduğumuz zamanlardır. Arkadaşlarımız üzgünler. Hatta canımız bile acıyor diyebiliriz. Bu kadar iyi oynayıp kaybettiğimiz bir maç yüzünden. İzlanda da tam tersi olabilir ama buradaki maçta iyi oynayıp da kaybettiğimiz için tabii ki de üzgünüz. Yarınki maça oyuncularım konsantre olmuş durumda. Daha 8 maçımız var. Geriye düşebilirsiniz ama düştükten sonra kalkıp devam etmek önemli. Biz daha sırtımızı yere vermedik. Oyuncularımız da bizler de yürüyeceğiz" dedi.
"NE BENİM NE DE OYUNCULARIMIN KAFASI ÖNDE DEĞİL, BAŞIMIZ DİK"
Hataları en aza indirip galibiyet için mücadele edeceklerini belirten tecrübeli teknik adam, "Ülkeler arasında takımlar arasında çok fark kalmadı. Herkes belirli bir şekilde oynuyor. Hele ki futbol kültürü olan ülkeler tabii ki çok çabuk toparlanıyor. Kazakistan galip iken 10 kişi olan Hollanda 82'de öne geçebiliyor. Her takım zaten direniyor. Şablonları var ve ona göre oynuyorlar. İsteğini arzusunu seyircisini oyuna kattığı zaman daha da iyi oluyor. Bizi üzen şey sadece böyle oynayıp da puan kaybetmek. Çek maçı berabere bitseydi bugün biz hayıflanıyor olacaktık. Ne benim ne de oyuncularımın kafası önde değil, başımız dik. Üzgünüz ama ümitle bakmaktan başka bir düşüncemiz yok. Yaptığımız hataları en aza indirip önümüze bakacağız" şeklinde konuştu.
"NE ONUR NE DE TOLGA KAYIPLARIN SEBEBİ DEĞİL"
Takım kadrosunda çok fazla değişiklik yapmayacağını kaydeden Fatih Terim, "Genel olarak aynı takımla sahaya çıkacağız. Çünkü iyi oynadık. Ne İzlanda maçında Onur ne de bu maçta Tolga kayıpların sebebi değil. Onlar bize çok maç kazandırmıştır. Buradan Onur’a da geçmiş olsun diyorum. Hedef göstermekten vazgeçelim artık. Oyun içerisinde ben oyuncuma sinirlenirim. Maçta herkesin hatası var. Oyuncularımın da benim de. Bir iki değişiklik dışında değişiklik yapmayacağım" diye konuştu.
"OYUNCU ÜZÜLÜYOR İSE BEN ÜZÜLÜRÜM"
Terim, bir basın mensubunun, "Sizin ve oyuncuların morali nasıl?" sorusuna ise, "Gayet iyiyim. Moralim de iyi. Ama oyuncu üzülüyor ise ben üzülürüm. Ben olayı çok yoğun yaşayan birisi olduğum için o olayın içinde çok daha fazla canım acıyabiliyor. Maçtan sonra ne eşim ne de çocuklarımla görüştüm. Hatta torunumla bile konuşmadım. Önümüzdeki işi halletmemiz gerekiyor. Dünya 3'üncüsü bir takımdan bahsediyoruz. Benim gardım düşmedi. Çok daha iyi durumdayım. Çok daha dolu durumdayım. Alnımız açık başımız dik. Mağlubiyetleri galibiyetlerle halledersiniz. Allah başka sıkıntı vermesin" cevabını verdi.
GÖKHAN GÖNÜL: "İNANCIMIZI YİTİRMEDİK"
Milli futbolcu Gökhan Gönül ise, Letonya karşısında galibiyeti alabileceklerini ifade ederek, "Hiçbirimiz inancımızı yitirmedik. Karalar bağlamıyoruz. Söylemlerin bittiği eylemlerin başlaması gerektiği bir noktada olduğumuzu düşünüyorum. Yarın ki maçta söylediklerimizi eyleme dönüştürmemiz gerekiyor" dedi.
ADEM BÜYÜK: "KÖTÜ BAŞLAMIŞ OLABİLİRİZ AMA OYNANMAMIŞ DAHA 8 MAÇIMIZ VAR"
Ay-yıldızlı bir başka oyuncu Adem Büyük de önlerinde daha birçok karşılaşma olduğunu belirterek, "Biz iyi bir takımız. İyi bir arkadaş grubumuz var. Kötü başlamış olabiliriz ama oynanmamış daha 8 maçımız var. Oynamadığımız bu maçlarda gerçek gücümüzü göstereceğimize inanıyoruz" açıklamasında bulundu.