“Mültecilere ırkçı yaklaşıyorlar”
Avrupa’da mültecilere yönelik tamamen ırkçı bir yaklaşımın söz konusu olduğuna dikkat çeken Daoud, “Entegrasyonu uygulamıyorlar. Kiralık ev aradığımızda özellikle Almanya’da ev vermiyorlar. Bizleri kamplarda izole etmeye, kamplara mahkum etmeye çalışıyorlar. Bu oradaki kardeşlerimizin ciddi sıkıntılar yaşamasına sebep oluyor. Özellikle gençlerin üzerinde ciddi bir dejenerasyon var. 14-15 yaşından başlamak üzere, genç kızlarımız Alman kültürüne uygun davrandığında tamamen bir dejenerasyon yaşıyor. Kendi benliğini kullanamaz hale geliyor. Özellikle bizim çok sakıncalı gördüğümüz kadın erkek ilişkilerinde kendi kültürümüzün benimsemeyeceği büyük bir savrulma yaşıyorlar. Özellikle eğitim yaşındaki çocuklara din özgürlüğü tanınmıyor. Müslüman dinine yönelik özgürlüklerini kısıtlıyorlar. Toleranslı yaklaşmıyorlar. Şüpheci ve baskıcı yaklaşıyorlar. Bu haklarını talep edenlere ise terörist bir muamele yansıtıyorlar. Bu da gençlerimizi tedirgin ediyor ve sıkıntılı bir durum oluşturuyor” diye konuştu.
“Kayıp kız çocukları daha fazla”
Suriyeli Gençler Komitesi olarak ellerinde çok net bir veri olmadığını ama aldıkları bilgilere göre 5 binin üzerinde çocuğun kayıp olduğuna dikkat çeken Daoud, şunları kaydetti:
“Özellikle Yunanistan, Bulgaristan gibi balkan sınırları içerisinde çok büyük kayıplar olduğu ve o göç koşullarının getirdiği durumlardan da kaynaklı kayıplar yaşandığını biliyoruz. Bizim tahminize göre 5 binin üzerinde çocuk kayıp ve bu çocukların nasıl ve ne şekilde kayboldukları hakkında ne yazık ki çok net bilgilere sahip değiliz. Kayıplar arasında kız çocukları daha fazla. Organ mafyasının bu konuda daha etkili olduğunu düşünüyoruz ama fuhuş konusunda da malumatlarımız var. Suriyeli mülteciler arasında organ kaçakçılığı çok sıkça konuşulan ve büyük bir sorun olarak görülen bir kaçakçılıktır. Bu insanlık dışı uygulamaya ne yazık ki birçok etkili devlet ve kuruluşlar gerekli duyarlılığı göstermemektedir. Hatta konu mülteciler olduğunda göz yumuyorlar.”