AK Parti'nin Alevi açılımı ile ilgili olarak yaptığı girişimlere Seyit Rıza’nın İzmir’de yaşayan torunlarından destek geldi. Türkiye'nin ilk dönemlerinde rejime karşı çıkarılan isyanlardan biri olan Dersim İsyanı'nın liderlerinden olduğu söylenen Seyit Rıza’nın torunu Seyit İbrahim Kandil, oğlu Hüseyin Kandil, dördüncü kuşak torunu Canan Kandil hükümetinin ‘Alevi Açılımı’nın kendileri için büyük önem taşıdığını söyledi.
“DEDEMİN VE BABAMI DEĞİL, DERSİM’İ İSTİYORUM”
Dedesi Seyit Rıza ile birlikte babası Hüseyin Kandil’in de idam edildiğini ve babasını hiç göremediğini anlatan Seyit İbrahim Kandil, “Ben 6 aylıkken dedem Şeyh Rıza ile birlikte babam Hüseyin Rıza'yı idam ettiler. Bu açılım söylediklerini yaparlarsa bize yeni bir güneş doğar. Başbakansa söylediklerinden geri kalmasınlar ama kalırlarsa biz deriz ki, ‘Utanmadınız mı?’ Yapsınlar ve görelim. Bana göre çok önemli bir adım bu. Başbakanımız oraya girdiğinde Tunceli demesin, ‘Merhaba Dersim’ desin. Arabalara, nüfus kağıtlarına hep Dersim yazılsın. Ben sizden dedemin ve babamın yerini istemiyorum, kemiklerinin tespitini istemiyorum. Dersim istiyorum.”
Dersim olaylarının sembolü Seyit Rıza’nın giydiği yeleği de yadigar olarak saklayan İbrahim Kandil, onlardan geriye kalan tek hatıraya gözü gibi baktığını söyledi.
“CUMHURBAŞKANIMIZA VE BAŞBAKANIMIZA MİNNETARIM”
AK Parti hükümetinin ‘Alevi açılımını’ desteklediklerini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun girişimlerinden dolayı minnettar olduklarını ifade eden Seyit Rıza’nın torunu Seyit İbrahim’in oğlu Hüseyin Kandil ise, “Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu yarın memleketimize gidiyor. Alevilik, cemevleri ve Dersim ismi konusunda güzel bir adım atılırsa şu anki memnuniyetimizi peyderpey artırmış olur. Başbakanımıza ve Cumhurbaşkanımıza minnettarım. Umarım söylemde kalmaz, hepsi eyleme dönüşür. Cumhurbaşkanımız Erdoğan dedemle ilgili Hz. Peygamber soyuna dayandığımıza dair söylemlerde bulunmuştu. Umarım ve dilerim ki bunu söylemde bırakmayalım, eyleme çevirelim. Sayın Cumhurbaşkanım ve Başbakanım ne olur bize bir bayram yaşatın. Hiç olmazsa 90 yaşındaki annem ve 87 yaşındaki annem ölmeden önce bunları görsünler. Bir tarih olur, gerçekten tarihi bir an olur” diye konuştu.
“MHP BİZİ ÇOK İNCİTTİ, DAVA AÇACAĞIZ”
Hüseyin Kandil MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dedesi ile ilgili son açıklamalarını hatırlatarak şunları söyledi:
"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli vurup duruyor bizim dedemize. ‘Seyit Rıza yok caniydi, yok Abdullah Öcalan’la aynıydı’ diyor. Önce kendisi başka şeylerle yüzleşsin. Maraş’ta ve Çorum’da olanları unutmasın. Seyit Rıza bir halk adamıydı. Hiçbir partinin, hiçbir unsurun yanında değildi. ‘İngiliz ajanıydı’ diyorlar, bunların hepsi yalan, hiçbiri doğru değil. Seyit Rıza hakkında herkes bir şey söylüyor. Şu an olan bitenlere baktığında hepimiz dünyayla iç içeyiz. Bir şekilde bağlıyız bir yerlere. Diyelim ki Seyit Rıza İngilizlere mektup yazdı, olsa bile ne var bunda? Yok ama böyle bir şey olsa bile var. Bizleri üzüyorlar. Hele Bahçeli’nin, ‘cani’ sözü bizleri çok incitti. Bu konuda kendisinden davacıyım. Gerekirse mahkemeye başvuracağız. Kendisinin tarihi bilmeden konuşması, har vurup harman savurması bizi gerçekten incitti. Önce tarihi bil, ondan sonra konuş. Seyit Rıza orada ne çileler çekmiş, ne yapmış.”
“CHP’NİN İÇİNDEKİ PARALELLER DE TEMİZLENSİN”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da ‘Alevi’ler konusunda duyarlı olmasını ve oy kaybı gütmeden muhalefet yapması gerektiğini aktaran Hüseyin Kandil şöyle devam etti:
“Kılıçdaroğlu bu konuda birazcık adım atsa çok iyi olur. Biraz daha duyarlı olsa çok daha iyi olur. En azından AK Parti’nin içindeki paralel bir şekilde temizlendi. Cumhuriyet Halk Partisi’nin içinde de aynıları var. Bu konuda muhalefet adım atarsa çok daha güzel olur. Bazı adımların atılması lazım. Korkunun ecele faydası yok. Birtakım şeyleri söylemeyip de, ‘Ben oy kaybederim’ endişesi olmamalı. Eğer adım atarlarsa inanın ki muhalefet gerçekten güç kazanır. “
“DEDEMİZİN TÜRBESİ OLSUN İSTİYORUZ”
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yarın yapacağı Tunceli ziyaretinin kendilerini heyecanlandırdığını vurgulayan Kandil, ‘Alevilere’ statü kazandırılması gerektiğini ifade etti. Davutoğlu’nun attığı adımları önemsediklerini dile getiren Hüseyin Kandil, “Biz Davutoğlu’ndan yarın Dersim’de büyük bir müjde bekliyoruz. İnanın ki yarın, yani 23 Kasım Dersim’in yeniden doğuşu olur. Alevilere statü verileceğini söylerse bizim için yarın bayram olur. Ayrıca dedelerimin mezarı belli değil. Dedemizi kendi memleketimizde defnetmek, bayramlarda türbesini ziyaret etmek istiyoruz. Bu konularda adım atılırsa büyük mutluluk duyarız” diye konuştu.
Dedesinin Seyit Hüseyin’in Seyit Rıza’nın yakalanmasıyla peşinden gittiğini ve onun da yakalanarak Seyit Rıza’nın gözleri önünde idam edildiğini anlatan Hüseyin Kandil, “Seyit Rıza idam edilirken dedem de peşinden gidiyor. Babam o zaman kundaktaymış. Dedem idam edilirken, ‘Ayıptır, günahtır, zulümdür’ diyor. Cellada yalvarmadan kendi çıkıyor idam sehpasında, kendi ilmiğini atıyor boynuna. ‘Oğlumun idam edildiğini görmeyeyim‘ diyor ancak Seyit Rıza dedeme, ‘Size en büyük acıyı tattıracağız’ deyip benim dedemi onun gözleri önünde idam ediyorlar" diye konuştu.
Seyit Rıza’nın 4’üncü kuşak torunu Canan Kandil de Seyit Rıza'nın torunu olmaktan gurur duyduğunu dile getirdi.