O isimlerden biri de Kazım Çırakoğlu’ydu. Dindar bir ailenin çocuğu olan Çırakoğlu, Maltepe Askeri Lisesi’ni kazandı. Büyük başarı göstererek askeri liseyi çok iyi bir dereceyle bitirdi. Çırakoğlu tutkuyla havacı pilot olmayı umarken, Hava Harp okulu İntibak Kampı’nda beklemediği eziyetlere maruz kaldı.
Ayrılması için yapılan sistematik işkenceler karşısında onun gibi olan arkadaşları pes ederken, o direndi. Kendisine saatlerce bir karıncadan özür diletildi, ağaca tekmil verdirtildi, hakaretler edildi… Bunlar olurken günde sadece bir saat uyuyabildi. En nihayetinde psikolojik ve fiziki işkenceler karşısında yıldı ve askeriyeden ayrılmak zorunda kaldı.
Aradan yıllar geçti… Çırakoğlu iyi bir üniversiteyi bitirdi ve iyi bir şirkette çalışmaya başladı. Ama büyük bir ihtirasla bağlandığı havacılığı ve kendine yapılan zulümleri unutamadı.
Derken Türkiye 15 Temmuz’da ani bir şekilde FETÖ’cü askerlerin gazabına uğradı. Teröristlerin başarısız olduğu bu darbe teşebbüsü sonrası, birçok asker gözaltına alındı. Çırakoğlu, darbede gözaltına alınan bazı subayların, intibak kampında komutanlarca ayrılarak, iltimas geçilen şahıslar olduğunu görünce başına gelenleri daha iyi anladı.
Kazım Çırakoğlu yaşadıklarını gazetemize e-mail yazarak anlattı. İşte başarılı ve dindar bir askeri lise öğrencisinin hazin hikâyesi:
“İsmim Kazım Çırakoğlu. Sizlere, son yaşanılan hadiselerde ülkemize zarar veren teröristlerin zamanında bizlere neler yaşattığını ve TSK içinde nasıl virüs gibi türediklerini kendi hatıralarım üzerinden anlatacağım.
Fen Lisesi kazanmış , annesi ev hanımı babası öğretmen olan dindar bir ailenin çocuğu olarak hayallerimin peşinden koşmuş ve Hava Kuvvetleri namına 2005 yılında Maltepe Askeri Lisesi’ne girmiştim. Okul hayatım müddetince ne sportif ne askeri eğitimler ne de disiplin kuralları açısından hiçbir başarısızlık ve sıkıntı yaşamayarak, başarılı bir akademik ortalamayla 2009 yılında mezun oldum. 2009 yılının Temmuz aylarında Yalova da Öğrenci Seçme Uçuşu kampına katıldım ve bu uçuşları başarıyla tamamlayan ilk ekip arasına girdim. Akabinde gerçekleşen İntibak Kampı ise bütün hayallerimi yıkan, ödediğimiz tazminatlarla belimizi büken ve en mühimi de sebepsiz işkencelerin görüldüğü bir kamp olacaktı.
“SENİ BURADAN MEZUN ETMEYECEĞİZ!”
İntibak Kampı girişinde öğrencileri iki gruba ayırdılar, benim ayrıldığım taraftakilerle müthiş bir işkence ve sistematik yıldırma politikası yürüttüler. Girer girmez sivil kıyafetlerimle sürünmeye başladım, elbiselerim paramparça oldu. Bayılıyordum, ayıltıp tekrar eğitime devam ettiriyorlardı. Bunu yapan komutanlar, “Seni buradan mezun etmeyeceğiz, yol yakınken ayrıl. Zeki bir çocuksun Tıp Fakültesi’nde falan oku” diyorlardı.
Eğitimlerde üzerine bastığım için karıncadan özür dilememi istediler. 7 saat boyunca “Senden özür dilerim karınca” sözünü tekrar ettim. Günde sadece 1 saat uyuyarak ayakta duruyordum. Hortumla ıslatarak uyandırıyorlar, aynı sistematik işkencenin bir parçası olarak ağaca tekmil verdirtiyorlardı. Kampı bırakmamız için de sürekli elimize ayrılık dilekçesi uzatıyorlardı. İşin enteresan yanı biz bu muamelelere maruz kalırken bir kısım öğrenciler rahat bir kamp geçiriyordu. Şimdi orada rahat eğitim görenler, darbe teşebbüsü çerçevesinde gözaltına alındı.
ARKADAŞIMIN DOLABINA UYUŞTURUCU KOYDULAR
Neticede hiçbirimiz bu işkencelere dayanamadık ve görülmemiş bir ayrılma süreci yaşandı. Yetmezmiş gibi bu ayrılan arkadaşlar yüklü miktarlarda tazminatlar ödedi. “Allah belanızı versin. Babamı arayın, ayrılıyorum” dediğimde, bana gülüşleri tıpkı kendilerine verilen ‘mukaddes’ vazifeyi yerine getirmenin ifadesi gibiydi. Maltepe Askeri Lisesi mezunu Hava Harp Okulu 3. öğrencisi bir arkadaşımın da dolabına uyuşturucu koyup, ayrılmasına sebep oldular.
Bunu yapan grubu çözmek ayrılan bütün arkadaşlarım için zor olmadı. Zira, ayrılan öğrencilerin tek ortak noktası, FETÖ’cü olmamalarıydı. FETÖ’nün çalışmalarını ayrıldıktan sonra da müşahede etme fırsatı buldum. Bizim gibi Fen Liseleri ayarındaki çocukları dışarı atan zihniyet gayet başarısız birçok öğrencinin harp okullarına girmesini sağladı. Hadise çok netti: Bizden olmayanlar gidecek, bizden olanlar girecek.
Tertemiz Anadolu çocukları ülkeyi ele geçirmek adına atıldı veya ayrılmak zorunda bırakıldı. Allahü teâlâ devletimize milletimize zeval vermesin. Tek dileğimiz; iade-i itibarımızı kazanarak mağduriyetlerimizin bir nebze azaltılması ve devlet kadrolarının bu hainlerden en kısa zamanda temizlenmesidir.”
Güncelleme Tarihi: 01 Ağustos 2016, 11:16