- Aslına bakarsan ben her zaman kendimi tamam hissediyordum. Benim baktığım yerden durum hep aynı. Dışarıdan bakıldığında öyle olmadığını insanların yüzündeki ifadelerden ve bitmek bilmeyen göz temaslarından anlıyorum. Ayaklarımdan saç tellerime kadar beni süzdüklerini fark edince “Aaa doğru ya, ben Rüzgar Erkoçlar’ım” diyorum.
İkinci hayat bütün güzelliğiyle başladı mı?
- İkinci hayat değil ki bu. Ben kendimi bildim bileli böyle hissediyorum, bu hayatı yaşıyorum. Hayatın güzellikleri, deneyimleri ve hissedilenler değişiyor ama ben hep benim.
Yakışıklı bir adam olduğunun farkında mısın?
- Yakışıklılık ve güzellik kavramları benim için hiçbir zaman önemli olmadı. Eğer birinde bir güzellik görüyorsam bu kesinlikle o insanın ruhundaki ve yüreğindeki güzelliğin yansımasıdır diye düşünüyorum. Ama itiraf edeyim; son zamanlarda en sık duyduğum kelime bu. Herkes “Amma da yakışıklı oldun” diyor.
Bir fırında çalışıyordun. Sen mutluydun ama sanki mağdurmuşsun gibi bir portre çizildi...
Nasıldı o günler?
- Evet, öyle bir durum çizildi. Fırında 15 saat çalışıyordum. Çok da mutluydum, kendi paramı kazanabiliyordum. Ta ki basın gelip de beni ve diğer çalışanları rahatsız edene kadar...
Daha sonra bir yapım şirketinde çalışmaya başladın. Yıllarca kameranın önünde çalışmış birinin kamera arkası zamanları nasıl geçiyordu?
- Bu da benim için çok güzel ve farklı bir deneyim oldu. Bu kez işin mutfağındaydım. Bir oyuncu olarak arka tarafta işlerin nasıl yürüdüğünü gördüm.
Kamera önünü özlüyor musun?
- Tabii. Düşünsenize 15 sene bu işe gönül vermişsiniz, bir anda söküp atamazsınız. Artık geri dönmenin zamanı geldi diye düşünüyorum. Gelen birkaç projeyi değerlendirmeye aldım. Yeni sezonda belki güzel sürprizlerim olabilir.
Nasıl projelerde yer almak istersin? Herhangi bir sınırın var mı yoksa her rolü oynar mısın?
- Öncelikle hikâyeyi ve karakteri sevmem gerekiyor. Bana uygun olmadığını düşündüğüm hiçbir rolü para veya şan şöhret için asla oynamam. Her zaman böyle yaptım ve böyle yapmaya devam edeceğim.
Şimdi bazı çakal yapımcılar sana kadın rolünü oynatmak isterse mesela, tepkin ne olur?
Mesela yönetmen Kutluğ Ataman’ın aylarca basında reklamını yapıp sanki oynayacakmışım gibi gösterdikleri projesini iki cinsiyeti de oynamam istendiği için kabul etmedim.
Sen hayatımda gördüğüm en cesur ve en özgüvenli insansın... Bu özgüvenin bu kararlılığın kaynağı nereden geliyor?
- Erken yaşlarda çalışmaya başlamış olmamın etkisi olabilir bu, çünkü yaşanmışlıklarınla şekil alır her şey. Bunlar da beni hayatta güçlü kılan şeyler. Bu hayata insanların onayını almak için gelmedim. Ne istediğime ve nasıl hissettiğime bakarak yol alıyorum.
Çok mu kitap okuyorsun, çok mu film izliyorsun? Ruhunu nasıl besliyorsun?
- Tam bir film kurduyum diyebilirim. Kitap olarak da kişisel gelişim ve parapsikolojisi tarzı kitaplar okuyorum.
Bu aralar başka neler yapıyorsun?
- Menajerim Tuğçe Yavuz’la birlikte gelen senaryolara vakit ayırmaya çalışıyoruz. Spor yapıyorum. Bir de yakında kendi tasarımım olan tişörtleri satışa çıkaracağım. Onun hazırlıklarıyla ilgileniyorum.
Instagram’da da çok fazla takipçin var, özellikle genç kızların ilgisi çok fazla... Aslında sen de hayatını paylaşmayı seviyorsun... Yoksa bunu oyunun bir gereği diye mi yapıyorsun?
- Önceleri sadece arkadaşlarımı takip etmek için kullanıyordum Instagram’ı. Sonra bir arkadaşımın ısrarı üzerine bir paylaşım yaptım ve çok güzel yorumlar aldım. Şimdi her fotoğrafımın altında yüzlerce güzel yorum var. Sonuçta ben fotoğraf paylaşmasam da beni izinsiz çektikleri için fotoğraflarım çıkıyordu. Şimdi en azından istediğim fotoğrafı kendim koyuyorum.
Aşk hayatın nasıl? Seni hak edecek bir kadın var mı hayatında?
- En son iki senelik bir birlikteliğim vardı ve o da bir yıl önce bitti. Şu an hayatımda kimse yok.