Diyarbakır’da gözaltına alınan basın mensuplarının uğradığı baskıyı kınayarak sözlerine başlayan Sarıbal, “Bir ülkede basın özgür değil ise halk da özgür değildir. AKP döneminde fikir özgürlüğünün olmadığını biliyoruz. AKP dönemi, adeta basına zulüm dönemi oldu. AKP basına zulüm uyguladı, uygulamaya devam ediyor. Bunun son örneği Diyarbakır’da yaşandı. Diyarbakır’da gözaltına alınan 22 kişinin 20’si basın mensubu. 8 gündür haklarında doğru dürüst bilgi edinilememekte. Son olay basının üzerindeki baskıyı bize çok net bir şekilde göstermekte” diye konuştu.
Basın İlan Kurumunun reklam ambargosu uygulayarak muhalif basını cezalandırdığını belirten Sarıbal, “Basın İlan Kurumu, muhalif basın için Basın İnfaz Kurumuna dönüşmüş durumda” dedi.
“Bu devran dönecek”
Orhan Sarıbal, basın toplantısında, İstanbul’da düzenlenen eylemde polise yumruk attığı iddia edilen bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması için çağrıda bulunan TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a da tepki gösterdi. Polisin haklarının korunmasını her zaman savunduklarını ifade eden Sarıbal, “Polise yapılan her türlü müdahaleye karşıyız. Ama polisin asli görevi Anayasal haklarını kullanan eylemcileri korumaktır” dedi. Milletvekillerinin yasal olarak dokunulmazlığı bulunmasına rağmen bütün toplumsal olaylarda polis şiddetine uğradığını hatırlatan Sarıbal, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un sessiz kalmasını şu sözlerle eleştirdi:
“TBMM Başkanının görevi öncelikle milletvekillilerinin dokunulmazlık hakkını korumaktır. Bu TBMM Başkanı eğer polise dayak, AKP veya MHP’liden geliyorsa beyefendide tık yok. O zaman polis, şiddete, küfre, hakarete maruz kalmamış oluyor. Ama muhalefet partilerin milletvekillerinden biri, herhangi bir demokratik hakkı kullananların yanındaysa boğazı sıkılabilir, polis tarafından tehdit edilebilir, tekmelerle ayakları morarır. Milletvekillerinin sağlık raporu olur. TBMM Başkanı buna da tık demez. TBMM Başkanı milletvekillerinin yasadan kaynaklanan dokunulmazlık haklarını koruyabilmelidir. Elbette bir gün bu devran dönecek. Bu devran böyle gitmez. TBMM Başkanını sağduyuya, göreve, asli sorumluluğuna davet ediyoruz.”
Veterinerler de sağlık çalışanı
Sağlık çalışanları hakkındaki düzenlemeler içeren yasa teklifine değinen Sarıbal, veteriner hekimlerin de sağlık çalışanı olduğunu ve yasada onların da haklarının korunması gerektiğini aktardı. “Veterinerlerin talepleri var. Özlük haklarının iyileştirilmesi, sağlıkta şiddet kapsamına alınması. Teklifte kendilerine de yer verilmesini istiyorlar” diyen Sarıbal, veterinerlerin toplum sağlığını koruduklarını, onların da diğer sağlık çalışanları yasal güvenceye alınmalarını talep etti.
Kör olma da gör beni
Venezuela’da buğday üretimi ile ilgili tartışmaları değerlendiren Sarıbal, “Yıllardır kıta kıta dolanıp tarım alanını nerede buluruz diye bir hayal içerisindeler. Önce Sudan dediler. Sonra Nijer, Afrika’nın içleri. Son olarak Venezuela’da buğday üreteceklerini söylediler. Tarım ve Orman Bakanı, Venezuela Devlet Başkanı ve Tarım Bakanının ‘gelin ülkemizde buğday üretin. 100 kilonun 70 sizin olsun 30’u bizim olsun’ dedi diyor. Oysa ülkenin kaynakları var. Kendine yetecek miktarda buğday üretecek imkanları var” dedi. Sarıbal, şöyle devam etti:
“AKP iktidara geldiğinde 93 milyon dönüm arazide buğday üretimi yapılıyordu. Bugün 67,5 milyon dönüme düşmüş. AKP döneminde 25,5 milyon dönüm buğday ekim alanı üretimden çıkmış. Yerli ve milli diye diye ülkeyi ithalata mahkûm ettiler. Sadece buğdaydan örnek vermek gerekirse AKP döneminde 83 milyon ton buğday ithalatına 22,5 milyar dolar para ödendi.
Ahmet Arif’in dediği gibi ‘Kör olma da gör beni.’ Ülkenin toprakları yeterli miktarda üretim yapmaya imkân veriyor. Ama önce etrafına bakmayı bilmek lazım.”
Sel felaketi
CHP’li Sarıbal, basın toplantısında Ankara’daki sel felaketinde hayatını kaybeden Mamak CHP Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı İlkay Yiğit ve diğer vatandaşları da anarak, ailelerine sabır diledi. Yaşananların sorumlusunun yağmur olmadığını vurgulayan Sarıbal, 1980’lerde başlayan ve AKP döneminde üst düzeye ulaşan şehirleri, yaşam alanlarını kirletme, betona gömme politikasının yaşananların nedeni olduğunu vurguladı.