Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 28 Şubat darbesine ilişkin davada, müdahil avukatların savunmalarında medya ayağına ilişkin sözleri duruşmaya damga vurdu. 103 sanığın yargılandığı duruşmaya sanıklar, bazı müdahiller ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada davaya müdahil olan kişilerin savunmaları alındı. Kara Kuvvetleri Komutanlığında öğretmen kıdemli yüzbaşı olarak görev yaparken 28 Şubat sürecinde rütbesi piyade ere düşürülüp ordudan ihraç edilen İbrahim Keleş, o dönemin gerçek bir darbe olduğunu söyledi. Müdahil Fatma Türkkol ise 28 Şubat sürecinde başörtüsüyle okumak istediğini ancak buna izin verilmediğini kaydetti. Başörtülü olarak girmek istediği üniversite sınavından terörle mücadele polisleri eşliğinde çıkarıldığını ifade eden Türkkol, “Kimseye bir şey yapmadım. ‘İrtica ile mücadele’ diyenler bana yıllarımı kaybettirdi. Yurt dışında okumak zorunda kaldım. Beni inançlarımla ideallerim arasında seçim yapmak zorunda bırakan, memleketimden uzaklaştırılan bu insanlardan şikâyetçiyim” dedi. 28 Şubat döneminde TSK’dan istifa etmek zorunda bırakıldığını belirten müdahil Recep Akbudak ise, “YAŞ kararıyla ‘eşi İmam Hatip mezunudur. Tesettürle gezer. Takip ve kontrol edilmesi gerekir’ denildi. ‘Temsil yeterliliği yok. Eşi başörtülü, müstakil görev verilemez’ denildi. Neden? Eşi İmam Hatipli idi. Sanki tankı tüfeği onlar kullanıyor. Askerleri onlar yetiştiriyor. TSK bütün işini gücünü ve ülkeyi korumayı bırakmış başörtüsüyle mücadeleye girmiştir. Bunlardan sonuna kadar şikâyetçiyim” dedi. Müdahiller, sanıkların gerekli cezaya çarptırılması talebinde bulundu.
GERÇEKLER ORTAYA ÇIKSIN
Duruşmada daha sonra müdahil avukatlarının savunmalarına geçildi. Duruşmada müdahil avukatlarından Figen Şaştım, 28 Şubat darbesinde rolü ve etkisi olan herkesin yargılanmasını talep etti. Müdahil avukatı “28 Şubat dönemine ilişkin bütün suçluların gerçekleştirilmesinin sorumlularının tamamı ortaya çıkarılarak bu davayla birleştirilmeli ve yargılanmalıdır” dedi. Bir başka müdahil avukatı Cüneyt Toraman, yaşanan darbe girişimlerine ilişkin dünyadan örnekler vererek 28 Şubat döneminde yaşananları özetledi. Toraman ayrıca, 28 Şubat darbesinde medyaya önemli görevler verildiğine dikkat çekti.
DESTEĞİN ALTI ÇİZİLDİ
Yine başka bir müdahil avukatı, iddianamenin usul ve esaslarına yönelik savunma yaparak 28 Şubat döneminde ‘medyanın algı operasyonlarına katkıda bulunduğunu’ ifade ederken, bir diğer avukat da 28 Şubat’ta Hürriyet gazetesini örnek göstererek medya desteği olmasaydı bu darbenin gerçekleştirilemeyeceğinin altını çizdi.
Güncelleme Tarihi: 07 Eylül 2017, 09:19