TÜBİTAK’ın desteklediği ve 18 bilim insanının çalıştığı proje ile Türkiye; dünyada sadece gelişmiş ülkelerin sahip olduğu ve raylı araç sektöründe katma değeri en yüksek bileşenlerden oluşan cer konverteri, cer kontrol ünitesi, tren kontrol ve yönetim sisteminin hem tasarımcısı hem de üreticisi konumuna ulaşıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın manevra ve kısa mesafe yük taşıma ihtiyaçlarını karşılayabilecek özelliklerle donatılan elektrikli lokomotif E1000, 1 megavatlık cer sistemiyle modern bir sürüş sistemiyle ön plana çıkıyor. Tüm laboratuvar, yazılım ve alt yapı çalışmaları, fabrika ve yol testleri, prototip üretimi yüzde yüz yerli olarak gerçekleştirilen proje ile Türkiye'nin sahip olduğu teknolojiler; hafif raylı taşıtlardan, hızlı trenlere kadar birçok raylı taşıta uyarlanabilecek.
“YERLİ MALI YURDUN MALI ELEKTRİKLİ LOKOMOTİFİ SİSTEME DAHİL ETTİK”
Düzenlenen törende ilk olarak konuşan Milli Eğitim Bakanı Avcı, yerli malı yurdun malı elektrikli lokomotifin raylara indiğini kaydetti. Avcı, “Yüksek Hızlı Tren de artık raylarda akıyor. Birkaç yıl içerisinde inşallah bütün Anadolu bu trenlerimizin seslerini duyacak. İşte asrın ilhamına hitap etmek de herhalde böyle bir şey. Şimdide yerli malı yurdun malı elektrikli lokomotifi sisteme dahil ediyoruz. Eskişehirli olarak bu hayırlı gelişmeye ev sahipliği yapmanın da sevincini yaşıyoruz. Başta sayın bakanımız olmak üzere emeği geçenlere teşekkürlerimizi sunuyorum” dedi.
“HER ŞEYDEN ÖNEMLİSİ YAPTIĞIMIZ BU ÇALIŞMANIN SERİ ÜRETİME GEÇMESİDİR”
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ise, herkesi gerçekten sevindiren, heyecanlandıran, geleceğe çok daha umutla bakılmasını sağlayacak bir projenin seri üretim noktasına gelmiş olmasından dolayı mutlu olduklarını belirterek, projede emeği geçenlere teşekkür etti.
“Artık, trende en önemli bir parça olan cer sistemlerini yüzde 100 kendi yerli, milli imkanlarımızla yapmayı başardık” diyen Bakan Işık, “Bundan sonrası kolay. Bundan sonra artık Türkiye, çok kolay bir şekilde Yüksek Hızlı Tren cer sistemlerini yapabilir ve inşallah önümüzdeki hedefimiz budur. Bundan sonra Türkiye, lokomotif sektöründe dünyada Ar-Ge yeteneği olan, ürün geliştiren ülke konumuna yükselir. Ama her şeyden önemlisi yaptığımız bu çalışmanın artık seri üretime geçmesidir. Ar-Ge’nin ticarileşmesi de en az Ar-Ge’nin kendisi kadar önemlidir. Bu alana da önemli bir yoğunlukla yaklaşıyoruz ve inşallah devlet demiryollarımız bu noktada büyük bir inisiyatif alacak, TÜLOMSAŞ’la, TÜBİTAK’la el ele bu milli lokomotifimizin seri üretimini gerçekleştirecektir. Böylelikle Türkiye, 18 milyar dolarlık önemli bir pazarda, kendi pazarına tamamen hakim, dünyada pazarından da önemli bir pay alan ülke konumuna gelecek” ifadelerini kullandı.
“GÖKTÜRK-2 UYDUSU 2,5 GÜNDE BİR KANDİL’İN ÜZERİNDEN GEÇİYOR”
Bakan Işık, tamamen yerli üretim olan Göktürk-2 uydusunun terörle mücadelede önemli bir rol oynadığına dikkat çekerek, şöyle devam etti:
“Göktürk-2 uydusunu, tamamen yerli imkanlarla geliştirdik. 2,5 günde bir Kandil’in üzerinden geçiyor. 2,5 günde orada herhangi bir fiziki farklılaşma varsa, yazılımla onu tespit ediyoruz ve onun ne olduğunu yerel istihbaratla öğrenip, akıllı mühimmatla, güdümlü mühimmatla orayı imha ediyoruz. Son operasyonlarda hedefleri vurma oranındaki isabet yüzde 99’u geçti. Bu çok önemli bir başarı. Artık terörist mağarada sığınacakmış, hayır sığınamaz. İki başlıklı nüfuz edici bombayı dünyada en etkili, en iyi bombayı TÜBİTAK’ta biz geliştirdik. Birinci başlık, 2 metre kalınlığındaki duvarı tamamen darmadağan ediyor, ikinci başlık da arkasındaki hedefi vuruyor. Artık terör örgütü ve terör örgütleri düşünsün. İşte teknolojiye yapılan yatırımın kıymeti ve değeri budur.”
Konuşmaların ardından Avcı ve Işık ile beraberindekiler, ilk yerli elektrikli lokomotifin açılış butonuna bastı. Daha sonra bakanlar ve beraberindekiler, lokomotife binerek test sürüşü yaptı.