Bulunan parazitin balıklar kadar insan ve çevre sağlığına da etki ettiğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Koyuncu, “İlerleyen aşamalarda, yetiştiriciliği hızla artan granyoz çalışmalarında sıkıntı yaratabilecek bir tür. Halili balıklarının solungaçlarına yerleşerek ölüme sebep olabilen parazitler enfeksiyonlara yol açıyor. Bu parazitle mücadelede bazı kimyasallar kullanılmakta ve balıklardan insanlara geçişi söz konusu olmaktadır. Toksik maddeler olduğu için çevre açısından da önem taşıyor. Bu yüzden parazit balıklar kadar insan ve çevre sağlığına da etki ediyor” diye konuştu.
Koyuncu, Türkiye'de Doğu Akdeniz’in Mersin kıyılarından keşfedilen bu yeni parazit türünün bilimsel araştırmalar için depolanmak veya saklanmak üzere ABD'deki National Museum of Natural History, Smithsonian Institution'a gönderdiklerini aktaran Koyuncu, “Tüm dünyada keşfedilen yeni türler böyle doğa ve tarih müzelere gönderiliyor. Eğer parazit örnekleri bu önemli müzelere gönderilmezse yaptığınız çalışmanın çok bir önemi de kalmıyor. Ankara’da Doğa ve Tarih Müzesi bulunmakta fakat bizim çalışmalarımız için yeterli düzeye getirilmesini çok istiyoruz. Çünkü kendi çalışmalarımız bu tür müzelerde korunursa ülkemizin de bilimsel çalışmalarda daha ileriye gideceği inancındayım” şeklinde konuştu.
Koyuncu, bu başarılı çalışmalarından dolayı Rektör Prof. Dr. Ahmet Çamsarı’yı ziyaret etti. Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, yönetim olarak keşif ile patent konusunda çok hassas olduklarını kaydetti. Marka olmanın önemine vurgu yapan Çamsarı, bunu başarmak için çeşitli tasarruflarda bulunacaklarını sözlerine ekledi.