Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet ve Gasp Büro Amirliği, olayla ilgili 20 kişilik özel bir ekip kurdu. Özel ekip, İlkadım ve Canik ilçesinde 9 ayrı mahallede 150 iş yeri ve evlere ait güvenlik kamerası kayıtlarını inceledi. Olaydan 2 gün sonra soyguncunun kaçtığı bisiklet, olay yerine 2 kilometre uzaklıktaki Derebahçe Mahallesi’nde bir apartmanın merdiven boşluğunda bulundu. Samsun’da bulunan 24 bisiklet tamircisi ve bisiklet satıcıları ile temas kuruldu. Bisikletin lastiğindeki tamirden dolayı bir bisiklet tamircisinin yardımıyla zanlının kimliği tespit edildi. Silahlı soygunu yaptığı ileri sürülen evli ve 1 çocuk babası Muhammet U. (26), İlkadım ilçesi Ulugazi Mahallesi Kilise Kavşağı yakınında yakalanarak gözaltına alındı. Muhammet U.’ya yardım ettiği iddia edilen ve eşinden boşandığı öğrenilen 3 çocuk annesi Sibel D. (23) de yakalandı.
Yapılan soruşturmada Sibel D.’nin kuyumcu dükkanının karşısındaki dairede oturduğu, Muhammet U.’nun soygundan önceki gece burada kaldığı, birlikte plan yaptıkları, sabah soygun sırasında genç kadının telefonla kuyumcunun açıldığını ve içerisinin soygun için müsait olduğunu haber verdiği ortaya çıktı. Ayrıca Muhammet U.’nun bisikletle kaçarken çaldığı altın yüzüklerin bir kısmını yollara döktüğü ve bu sırada Sibel D.’nin sokağa dökülen altınları topladığı belirlendi. Sorgularının ardından Samsun Adliyesi’ne sevk edilen Muhammet U. tutuklanırken, Sibel D. ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Sibel K.'ye Samsun'u terk etmesin diye elektronik kelepçe takıldı. Muhammet U., eşi Ebru U. ve arkadaşı Sibel D. hakkında Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı ve sanıkların yargılanmalarına başlandı.
Tutuklu sanık Muhammet U., mahkemede verdiği ifadede, "Olay günü kardeşim ile birlikte alkol aldık. Ailevi sıkıntılarımız vardı. Sibel ile arkadaşlığımız vardı. O dönemde eşim ile aram bozuktu. Eşimle aramı düzelttim ve Sibel'e daha beni aramamasını söyledim. Ancak beni sürekli ödemeli arıyordu. O gün Sibel'lere gittim. Beni aramamasını söyledim. Eşimle aramızın iyi olduğunu ve ona hediye alacağımı söyledim. Kuyumcuya giderken şeytana uydum. Bir anda şeytana uyunca silahı kuyumcuya doğrultum. Vitrindeki altınları istedim. Elim silahın tetiğine dokundu ve patladı. Önce Hasan Tiryaki'nin yaralandığını anlamadım. Bana 'Allah belanı versin' deyince dönüp baktığımda vurulduğunu anladım. Bisikletle kaçtım. Peşime arabayla gelen oldu. Bisikletle kaçarken düştüm. Altın dolu çantayı yakalanma korkusuyla fırlattım. Ailevi sebeplerden dolayı bu olayı gerçekleştirdim. Pişmanım. Sibel'in bu olayla bir ilgisi yok. Kendisine gözcülük yaptırmadım. Eşim Ebru'nun silahı ne yaptığını bilmiyorum" diye konuştu.
Sibel D. ise, "Kesinlikle suçlamaları kabul etmiyorum. 2 yıldır Muhammet ile görüşüyordum. Arkadaştık. Söyledikleri doğrudur. Ben eşimden boşandım. O da eşinden boşanacağını söylemişti. Ancak beni oyalıyordu. Benim bu olayla bir ilgim yok. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum" şeklinde konuştu.
Ebru U. de, "Benim soygundan haberim yok. Silahı bana verdi ve artık taşımayacağını söyleyip benim istediğim gibi biri olacağını söyledi. Silahı denize attım. Sibel'in evinin yakınındaki kuyumcunun soyulmasından dolayı silahı bana verince şüphelendim. Kendisine sorunca bana kızdı. Daha sonra emniyette olayı öğrendim. Suç delillerini gizleme suçlamasını kabul etmiyorum. Çünkü silahın olayda kullanıldığını bilmiyordum. Beraatimi istiyorum" dedi.
Silahla yaralanan Hasan Tiryaki, “Sanığı önceden tanımıyordum. Olayı günü kapıyı kapatıp lambaları söndürdü. 'Bu bir soygundur, ellerini kaldır' dedi. Çantasını açtı ve altınları doldurmamı istedi. Güvenlik kamerasının kumandasını istedi. Elinde silah vardı. Silahı bana doğrultup ateş etti. Ben kolumu tutup dışarı çıkıp soygun var diye bağırdım. Şikayetçiyim" diye konuştu. Mahkeme heyeti Muhammet U.'nun tutukluluk halinin, Sibel D.'nin de adli kontrolünün devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Güncelleme Tarihi: 06 Nisan 2016, 17:48