Dünyada bugüne kadar yeni bir uluslararası düzen kurtulamadı. Önümüzde belli bir süre daha bir yandan değişimleri bir yandan krizleri yaşayacağız. Bu aslında medeniyet krizidir" dedi.
Modern medeniyetin, sorunları çözebilecek perspektifi ortaya koyamadığını kaydeden Kurtulmuş, "1990'larda Balkanlar'da ve eşzamanlı olarak Kafkaslar'da ciddi bir ayrışma süreci yaşandı. Ardından Ortadoğu, Kuzey Afrika ve son olarak da Ukrayna krizi ile birlikte krizler dönemi sürdü.
Ukrayna krizi, bugünkü dünya sisteminin sorunları çözmekte kabiliyetini kaybettiğini gösterdi. Güç kimdeyse onun haklı olduğuna inanılan bir sistemle dünya idare ediliyor. Ukrayna, Suriye ve Filistin meselelerinde BM'de karar alınamıyor. Dünya sistemi bu konuda tıkandı. Sorunlarını çözemiyor. Dünya hiç bir dönemde sahip olmadığı 'şeye' sahip. Fakat ekonomik sistem de sorunları çözmekten aciz" dedi.
İnsanoğlunun varlık içinde yokluk yaşadığı bir dönem olduğunun altını çizen Kurtulmuş, şunları söyledi:
"İnsanoğlu, birbirini en çok tanıdığı dönemde birbirine en çok düşman olduğu dönemi yaşamaktadır. İnsanoğlu birbiriyle en çok haberleşme imkanına sahip olduğu dönemde, birbirini en az tanıdığı dönemi yaşamaktadır. Demek ki mesele maddi imkansızlık, siyasi imkansızlık değil. Mesele, zihniyet dünyasının çökmüş olmasıdır. Dünyada üç asırdır hakim olan modern zihniyet çökmüştür. Dolayısıyla yeni bir dünyaya ihtiyaç var. Güçlüyüm, ben istediğimi yaparım, şeklinde değil, ben de bu dünyada varım, benim de gücüm var ama dünyada benden başka yaşayan 7 milyar insan daha var, diye düşünen bir anlayışa ihtiyaç var. Bundan sonraki süreçlerde, yeni bir medeniyet algısı üzerinde zihin yormamız, insanı merkezine koyan, insanı hazreti insan olarak gören, insanların her birini yaradılışta eşit gören yeni bir anlayışa ihtiyaç var".
Yeni Türkiye'nin büyük medeniyetin üçüncü koşusunun başlangıcı olduğunu kaydeden Kurtulmuş, Eski Türkiye, Türkiye'yi içine kapatılan bir algıyla ülkeyi yönettiyordu. Yakın zamana kadar Balkanlar'ın, Üsküp'ün, Saraybosna'nın, Mostar'ın, Bakü'nün nerelerde olduğu dahi bilinmiyordu.
Eski Türkiye, vatandaşlarına Türkiye'nin etrafını çelikten sınırlarla kapatmıştı. Devlet yönetimindeki en zor şeyi zihniyet değişimidir. 12 yıllık AK Parti hükümeti döneminde devletin zihniyeti değişti. Zalim devlet, baskıcı devlet anlayışı Kerim devlet anlayışına döndü. Türkiye, güçlü olduğu takdirde sadece kendisini ayağa kaldırmayacak, aynı zamanda kendi medeniyet coğrafyasının bütün unsurlarını ayağa kaldıracak, harekete geçirecektir. Yeni Türkiye, Endülüs, Selçuklu ve Osmanlı'nın ardından büyük medeniyetin üçüncü koşusunun başlangıcıdır" diye konuştu.
AK Parti İstanbul Milletvekili ve Balkan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Hüseyin Bürge de üniversitenin 2006 yılında açıldığını beliterek, "Dedelerimize yorgan-döşek olmuş bu coğrafyaya az da olsa borcumuzu öderiz diye böyle bir çalışmanın içerisinde girdik. Bu kültür köprüsünü kuranlardan Allah razı olsun" diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 09 Ekim 2014, 09:07