“PROJE ÜRETMEZ DENİYORDU. ŞİMDİ BUNU KİMSE SÖYLEYEMİYOR”
Esnafın genelde CHP’ye mesafeli olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Biz o mesafeyi kapatmak istiyoruz. Nasıl bir işçi işini kaybeder, işini kaybettiğinde işsizlik sigortasından gelir desteği alırsa iflas eden ya da işini kapatan esnaf kardeşime de aynı olanağı CHP sağlayacaktır.
Düne kadar CHP proje üretmez deniyordu. Şimdi bunu kimse söyleyemiyor. Yoksulluktan milli eğitime, sanayiye, esnafa hayatın her alanı ile ilgili çözümler var. Sorun bu çözümleri yeteri kadar anlatamıyoruz. Ben hesap uzmanlığı yaptım. Benim ağzımdan çıkan söz, telaffuz ettiğim rakamlar gece yatıp sabah dile getirdiğim rakamlar değildir. Araştırma nedir, inceleme nedir, bütçe denkliği nedir bunu iyi bilirim” ifadelerini kullandı.
Seçimlerden önce mazot 1,5 lira olacak dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Şimdi yeni bir çalışma yapıyoruz mazot ne kadar olacak göreceğiz” dedi.
“CHP ELİTİST BİR PARTİ DİYORLAR”
Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“CHP elitist bir parti diyorlar. Elit olmak ayrı elitislik farkı. Elitlere saygım var, aydındır. Ama bir elitistler var. Rakı sofralarında Türkiye’yi kurtarırlar. Bunlardan partiyi temizleyeceğim. Bunu herkes iyi bilsin. Bana çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil. Her şey genel başkandan beklenmez. Elitizmi reddediyorum. Dersimli Kemalim, devrimci Kemalim. Bir cumhuriyet çocuğuyum ben. İnsanıma aşığım ben. Dersim’in köyünde bir Aralık ayında doğdum. 7 kardeşiz. En büyük ablam okuma yazma bilmez. Annem de okuma yazma bilmiyor. Babam küçük bir memur. Yedi kardeşten üniversiteye giden tek benim. Haram lokma yemedim. Helalin peşinde oldum. Kitabımda hırsızlık, kul hakkı yemek yok.”
“KILIÇDAROĞLU SEÇİLDİ, ÇOK DEMOKRATTI ŞİMDİ BASKICI OLMAYA BAŞLADI. KİMSE DEMOKRAT DERSİ VERMESİN, KİMSE DE KUSURA BAKMASIN”
”Kılıçdaroğlu seçildi, çok demokrattı şimdi baskıcı olmaya başladı. Kimse demokrat dersi vermesin, kimse de kusura bakmasın” diyen Kılıçdaroğlu, “Demokrasinin de disiplinin de ne olduğunu bilirim. Düne kadar sustum. Sabah mikrofonu gören koşa koşa gidip CHP’yi eleştirirse kimse kusura bakmasın buna izin vermeyeceğim. Benim genel başkanlığım zamanında o tüzük değişikliği olmasaydı yeni bir genel başkan adayı çıkamazdı. Ben genel başkan adayları çıksın diye çaba harcıyorum. Ben bu yarışın bütün koşullarını hazırladım” şeklinde konuştu.
”2015 SEÇİMLERİ KADIN AĞIRLIKLI BİR SEÇİM OLACAK”
Yarışın bütün koşullarını hazırladığını anlatan Kılıçdaroğlu, “Yan yana oturuyoruz. Telefon ettim. Ne kadar istiyorsa davetiye de gönderelim. Demokrasiden yanayız. Ama demokrasi kaos demek değildir. Ya bu partinin kurallarına bağlanırsınız ya da ayrılırsınız. Tüzüğü değiştirdik. Yüzde 33 cinsiyet kotası getirdik. 2015 seçimleri kadın ağırlıklı bir seçim olacak. Aktif pasif üyelik getireceğiz. Aidatını ödeyen gelecek seçme seçilme hakkını kullanacak. Mobil aidat ama” dedi.
Bir sendika ağalarının olduğunu bir de parti ağalarının olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Parti ağalarını da sileceğim. Yok öyle bir şey. Demokrasiyi partiye CHP olarak getirdik. CHP geçmişiyle neden yüzleşmesin. Özgüveni olan bir partiyiz. Yer zamanı geldiğinde elbette yüzleşiriz. Geçmişimizle onur duyuyoruz. Korkarak siyaset yapılmaz. Siyaset cesur insanların işidir. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının mezarına gidip karanfil bıraktım. Menderes’in de Celal Bayar’ın da mezarına gittim. Bu ülkenin siyasetine katkı yapan herkese saygımız sonsuz. Yeni bir anlayışı Türkiye’ye egemen kılmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
”ATATÜRK’TEN SÖZ EDİLDİĞİNDE BÜTÜN CHP’LİLERİN YÜREĞİ OYNAR, GÖZLERİ DOLAR”
Atatürk’ün 77 milyonun yüreğinde olan kişi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Atatürk’ten söz edildiğinde bütün CHP’lilerin yüreği oynar, gözleri dolar. Atatürk düşmanlarının bile saygı duyduğu biri. Ben Kenan Evren Atatürkçüsü değilim. İlhan Selçuk’un da dediği gibi gardırop Atatürkçüsü değilim. Ben yüreğinde Mustafa Kemal Atatürk’e yer açan biriyim. Atatürkçülük hiç kimsenin önünde diz çökmemektir. Büyümek, üretmek, kazanmak, kazandığını hakça bölüşmektir. Mazlumdan yana olmak, zulme direnmektir. Otur masa başına, Atatürkçülük edebiyatı yap. Biz onlardan değiliz kimse kusura bakmasın. Eski nüfus cüzdanıma ‘’Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir’’ yazmıştım.
Atatürk’ü dar kalıplar içine Evren ve arkadaşları yaptı. Bunların hiçbiri de sağ politika değil. Peki neden CHP sağa kayıyor diyorlar. Ben merkezci sol anlayış bunu söyletiyor. Ben yoksam CHP solda değil anlayışı. Sol kimsenin tekelinde değil. Ben merkezci anlayıştan halk merkezli sol anlayışa geçtik biz. Sağır kulaklar duysun. CHP neredeyse aslanlar gibi oradadır. Kimsenin endişesi olmasın. Yoksulluk edebiyatı ile solculuk olmaz. Bunu da değiştireceğim artık. Ben daha fazla yoksulum ben daha fazla solcuyum. Yok böyle bir şey. Halkıma sesleniyorum. Kimliğinle şeref duy kimliğine saygı duyulsun istiyorsan adresin bellidir: CHP
Barışı, umudu, geleceği vaat ediyorum. Yandaşlarım köşeyi dönecek diye bir mücadele içinde değilim. Birileri köşeyi dönecekse bu halktır. 60 yıldır kalkınmakta olan Türkiye ya da gelişmekte olan Türkiye diyorlar. Ya neden gelişmiş Türkiye değil.”
”ŞİMDİ CHP HER YERE GİDİYOR, ONLAR GİDEMİYOR”
” Ben değişiyorsam sen de değişeceksin” diyen Kılıçdaroğlu, “Atatürk der ki ‘’Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden rahat yaşamak isteyenler istikballerini kaybederler.’’ Biz arkadan nal toplayan bir Türkiye olmamalıyız. Zeka ekonomisinin en olduğunu Adalet ve Kalkınma Partisinin yöneticileri biliyor mu? Emin olun bilmiyorlar. İlk TV Amerika’da bulundu ama ABD TV üretmiyor. Çamaşır makinesi 1800’lerin ürünü. Biz çamaşır makinesi üretiyoruz diye övüyoruz. 1800’lerdeki makineyi üretip de övünmek nedir. Bir bakanı bizden mucit çıkmaz, biz Müslüman ülkeyiz’ dedi. Müslümanlığı da bilmiyorlar. Avrupa’da rönesansa kaynaklık eden İslam’daki gelişmedir. Biz şimdi bunu bile bilmiyoruz. Eğitim sistemi düzelecek dedik. Güney Kore’den önce otomobil ürettik. 1 milyon kişiye düşen buluş sayısı Türkiye’de 9. Güney Kore’de bir milyon kişiye 1429 düşüyor. Kim bilgi toplumu. 60 yıldır bize gelişmekte olan ülke diyorlar. CHP iktidar olsaydı bize gelişmiş ülke diyeceklerdi. Çocuklarımızı kobay gibi kullanıyoruz. Hangi okula girecekleri belli değil. 2.5 yılda bir eğitim politikası değişiyor
Sokaktaki vatandaş Türkiye’nin sorunları ile uğraşmıyor. Borç batağında ay başını nasıl getireceğim diye uğraşıyor. Desteği ver borçtan nasıl kurtulacağını göstereceğim sana. Önceden söyleyeceğim zaten. Demokrasisi gelişmiş olmayan bir ülke asla büyüyemez. 2012 verilerine göre 7 milyar nüfus var. 785 milyon kişi demokrasisi gelişmiş ülkelerde yaşıyor. 30-60 bin arasında kişi başına gelir. Kürt sorunu ağırdır En net görüşleri ortaya koya parti CHP. Adres olarak parlamentoyu gösterdik. Bu sorun silahla çözülmez. Siz Sivas’ın ötesine gidemezsiniz diyorlardı. Şimdi CHP her yere gidiyor, onlar gidemiyor. Bu sorunu da çözeceğiz. Bu sorunun temelinde özgürlük ev demokrasi var” diye konuştu.
Etle tırnak gibi bütünlüklü bir politika güdeceğiz” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin birliği için çalışacağız. Dış politikayı en çok eleştiren genel başkan benim. Ortadoğu’da Müslüman kanı akıyor. Akılcı yöntemlerle bunun çözülmesi lazım. 3 büyük başkentte elçimiz yok. İktidara çok başlılıkla değil güçlü liderlik, bölünmüşlükle değil örgütsel birlik, tek adamlıkla değil uyum içinde çalışan inançlı kişiler lazım. Herkesin ayrı telden çalmasına izin vermeyeceğim. Demokrasi ortak ses çıkarmaktır. Farklı ses çıkaranların ayrılacakları yer vardır. Bu kurultay asla bir tasfiye kurultayı değil. Tasfiye değil ama birlikten yanayız. Bir karar çıkıp da onaylanırsa hiç kimse çıkıp TV ekranlarında konuşamaz. Buna izin vermeyeceğim. CHP bir sivil toplum örgütü değil. CHP’nin kimliğini aldıktan sonra tüzüğünün dışına çıkamazsın. Kavgaya izin vermeyeceğim. Onu burada söyleyeyim de ‘sen bunu neden yaptın’ diye kimse sormasın. 24 saat çalışmaya, Türkiye’yi kucaklamaya, hukukun üstünlüğüne inanan bir Türkiye’ye var mısınız? Söz veriyorum daha fazla çalışıp mücadele edeceğim. 24 saat çalışacağım” dedi.
Güncelleme Tarihi: 05 Eylül 2014, 16:46