Türkiye'nin en kapsamlı yolsuzluk operasyonunun yürütüldüğünü söyleyen Okuyan, toplumun adım adım kuralsızlığa alıştırıldığını ve bu durumun ne yazık ki toplumda kabullenilmeye başlandığını söyledi. 12 Eylül öncesinde Koç ve Sabancı gibi büyük sermaye sahiplerinin toplumda hoşgörüyle karşılanmadığını fakat günümüzde bu isimlere güzelleme yapılmasının 12 Eylül sonrası toplumda yaratılan ahlaki çözülmeden kaynaklandığını belirten Okuyan, bunun toplumda yarattığı bozulmadan söz etti. Okuyan, sistemin bizzat kendisinin yolsuzluklara çanak tuttuğunu ve artık kurallarla ilerleyemeyeceğini de sözlerine ekledi.
Öte yandan AKP'nin içinde zaten bir süredir devam eden çözülmeye işaret eden Okuyan, "Bu yolsuzluklar AKP'nin çözülmesine neden olmuyor, çözülen bir AKP'de yolsuzluklar patlıyor. AKP'de ekonomik sebeplerden dolayı yaşanan rekabet var, tarikatlar arası bir rekabet var... Bunları çoğaltabiliriz. O yüzden AKP iç tutkalında ciddi bir sorun yaşıyor."
Buradan iktidar değişikliğine yol açacak çapta bir çözülmenin sistemi tehdit edeceğini ve buna izin verilmeyeceğini ifade eden Okuyan, öte yandan seçime giden bir Türkiye'de AKP'nin kartlarını elinden alacak bir zaafiyet ortaya çıkabileceğini belirtti.
"Hırsızlığın devre dışı bırakıldığı bir kapitalizm olamaz"
TKP Genel Sekreteri, düzen siyaseti içindeki partilerin çoğu için bu kirli ilişkiler ağının geçerli olduğunu ve yolsuzluklar üzerinden AKP köşeye sıkışmaya başladığında doğru ya da yanlış başka dosyaların da ortaya çıkacağını söyledi ve "Mafya, devlet, siyaset üçgeni var evet... Ama bu üçgen patronlarla kare, tarikatlarla da beşgen oluyor. Bunlardan neden kimse söz etmiyor? Bu sefer bu yolsuzlukta bazı patronlar gündeme gelmeye başladı, kaçınılmaz bu. Ama o patronlara da "mafya" diyerek farklı bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Türkiye'de sermaye, finans sektörü, bankacılık sektörü, büyük kapitalistler. Ve onların tamamı bu mekanizmaların parçası." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de birçok bakanın, karar verici oldukları alanda ticari faaliyet yürüttüğünü de belirten Okuyan, bu duruma kılıf bulduklarını ve yolsuzluk diye adlandırmadıklarını söyledi.
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan ortaya saçılan kirliliğin kendisini de küçümsemediğinin altını çizerken, öte yandan bu kirle doğru mücadele edilmediği takdirde gerçeğin üzerinin örtüleceğini belirtti ve sözlerine şöyle devam etti:
"Kapitalizmde kurallı soygun, kurallı sömürü, kuralsız sömürüyü de beraberinde getirir. Bunlar nerede başlar nerede biter ayrıştıramazsınız. Söylüyorum, bu kredi sisteminden yararlanan bütün kapitalistler hırsızdır. Ama zaten artı değer sömürüsü gerçekleştirdikleri için, emekçilerin emeğini çaldıkları için zaten hırsızlar. Özelleştirme ihalelerine giren herkes hırsızdır, çünkü halkın kaynaklarına el koyuyorlar. 'Ama yasa çıktı, biz de değerlendirdik' denebilir... O yasayı çıkaran da yargılanacak bizim iktidarımızda."
Programda ayrıca SSCB'nin yıkılışında önemli bir rolü olan ve yakın zaman önce ölen Gorbaçov ve son dönem Yunanistan ile ilgili açıklamalarıyla ve Sivas mitingindeki gafıyla gündeme gelen Devlet Bahçeli de konuşuldu.
