Hindiyerli, telkari sanatının tarihçiler tarafından Milattan Önce 3000 yıl önce Mezopotamya topraklarında doğduğunun tespit edildiğini belirterek, günümüze özelliğini kaybetmeden gelen ender bir gümüş işleme sanatı olduğunu kaydetti. Ancak artık ustası yetişmeyen telkari üretiminin durma noktasına geldiğine dikkat çeken Hindiyerli, “Önceden her evde en az 3 telkari ustası vardı. Ama ekonomik getirisi azaldıkça zamanla bu sanatı icra edenler işi bırakmaya başladı ve farklı meslek dallarını seçtiler. Mardin ve Midyat’ta bu sanatı yaşatmak isteyen çok nadir usta kaldı. Artık ne çırak ne de usta yetişmiyor. Devletimize Allah zeval vermesin, bu sanatı yaşatmak için çok uğraşıyor ama hala bu işi gelecek nesillere aktaracak eğitimci yok. Bazı kurumlarda telkari kursları veriliyor ama bu sanatın işlemeciliğini gelecek nesle aktaracak kadar kaliteli bir eğitim değil” dedi.
“15 yaşından sonra öğretilemez”
Telkarinin sabır ve sanat işi olduğunu vurgulayan Hindiyerli, “En önemlisi de 10-15 yaş arası çocuklara öğretilmesi. Daha sonra bu sanatı yapma şansı yok. Okullarda keşke zorunlu ders olsa. Bu sanata ömrümü verdim. İstanbul’dan Mardin’e bu sanatı yaşatabilmek adına döndüm. Benim tek dileğim bu sanatın yok olmadan yaşatılabilmesi. Telkari işleme sanatını dünyaya tanıtmak için elimizden geleni yaptık. Ama yeni ustalar maalesef yetişmedikçe bu sanatı yaşatmak mümkün değil” diye konuştu.
“Köfte kadar değer görmedi”
Yurt dışından bir köfte firmasının Türkiye’de açılan şubelerinde kuyruklar oluştuğunu ve sanatının köfte kadar değer görmemesine öfkelendiğini dile getiren Hindiyerli, şunları kaydetti:
“Bizim 3000 yıllık sanatımızın yaşatılmaması çok acı. Bir köfte firması bir reklam yapıyor ve kapısında sıra oluşuyor. Ama bize özgü böyle bir değerli sanat için kuyruklar oluşturamıyoruz. El işlemesi yerine hazır dökmeler ile telkari değer kaybetti. Orijinal telkari ile makine üretimini ayırmak çok zor.”
Yurt dışından talebin olduğunu ifade eden Hindiyerli, “Tek başıma binlerce telkari siparişine cevap verme şansım yok. Binlerce el yapımı ürün üretecek maalesef ekip yok ama talep var. Maalesef talebe cevap veremiyoruz. Hibe fonları ile bu gelenek canlandırılmak istendi lakin yine de kimseye güvenip yolumuza devam edemedik. 73 yaşında tek dileğim bu sanatın yaşatılması. Devletin okullarda özellikle meslek liselerinde zorunlu ders kılması ve öte yandan her ilçe ve köyde telkari kurslarının açılması. Bunlar belki bu sanatı yaşatmaya önlem olabilir” ifadelerini kullandı.
Güncelleme Tarihi: 04 Haziran 2017, 15:22