Anayasa Mahkemesi’nin hakkında ihlal kararı ile Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi tarafından tahliye edilen ve ailesinin bulunduğu Gaziantep’e gelen eski emniyet müdürü Hanefi Avcı, düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Basın mensuplarının soruları üzerine Avcı, Türkiye’de bir takım sorunların olduğunu ifade ederek, “Yönetimsel sorunlar, demokrasi sorunları, birçok sorun var. Ama bu sorunların sadece çözümünü sadece sorumlusunu devletin resmi kurumlarından beklemek de doğru değil. Evet asli resmi kurumlar sorumludur. Asli resmi kurumlar bu işi yapması gerekir. Ama bununla beraber diğer sivil toplum kuruluşları devletin kamu kurumları özel bir takım kamu kurum niteliğindeki özel kuruluşları kişilere inene kadar bir sorumluluğu var. Yani ben de kendi özelimde, kendi görev sahamda siz kendi sahanızda diğer kurumlar, üniversiteler, milli eğitim kurumları, hukuk kurumları, idari kurumlar, mahalli teşkilatlar herkes kendi sorumluğuna sahip çıktığı zaman bu iş olabilir.

Bizim geleneğimizden kaynaklanan devlet her şey yapar bize ne derse tabi olur devlet her şeyin en iyisini yapar mantığında anlayışımız var. Bunu çok yavaş kırıyoruz. Batı toplumları bunu çok daha hızlı kırıyor. Batıda devlet eleştirmek tabi görev, biz de halen devleti eleştirmek eksiklik, noksanlık gibi görünüyor. Halbuki devleti seviyorsanız, toplumu seviyorsanız acıda olsa bunu yapacaksınız. Evet bazen kırılacağız, döküleceğiz. Bundan dolayı tepkiyle karşılaşacağız. Türkiye’de yaşayan birçok insan mahkumiyet yaşamıştır. Söyleyen, konuşan insan mahkumiyet yaşamıştır. Ama bunu yapmazsanız, bunu yaşamazsanız adım atamazsınız. Bu benim için sizin için değil hepimiz için gerekli. Belki bugün bunu konuşanlar, karşı çıkanlar, dediğiniz olaya tavır gösterenler sıkıntı çekecektir ama evlatlarımıza iyi bir ülke bırakmak istiyorsak hepimiz buna katlanacağız. Ben de çekeceğim siz de çekeceksiniz başkaları da bu rahatsızlığı yaşayacak. Ama bu ülkenin adım atması, mesafe alabilmesi, iyiye doğru yürüyebilmesi için hepimizi doğru bildiğimizi iyi niyetle söylememiz gerekiyor. Benim doğru bildiğim budur, sizin doğru bildiğiniz farklı bir şey ama bunlar karşılıklı söyleşerek, tartışarak doğruyu bulmak mümkün böyle bir yöntem geliştirmemiz lazım böyle bir şeye gayret etmemiz lazım” dedi.

"SORUNLARA BİRÇOK KESİM SESSİZ KALIYOR"

Sorunların birçok kesimin sessiz kalmasından kaynaklandığını da ifade eden Avcı, “Tabi yaşadıklarımız birçok kesimin duyarsızlığından kaynaklanıyor. Birçok kesimin sessizliğinden kaynaklanıyor, zafiyetinden kaynaklanıyor ama her yaşadığımız ders olursa bir adım daha atarız. Ülke çok ciddi bir sıkıntılı dönemdedir. Kurumlar çok ciddi bir zafiyet yaşıyor. Bu yaşananlara devletin diğer kurumlarının diğer toplum kuruluşlarının her türdeki örgütün bu resmi, gayri resmi, yarı resmi bütün kurumlar dahil herkesin yeterli tepki göstermemesi. Bu en büyük devletin zafiyetinden kaynaklanıyor. Devlet zamanında müdahale ederse boşluk bırakmasa bunlar olmaz ama devlet zafiyet gösterirse birileri bu boşluğu dolduruyor. Boşluk doldurulduğu zaman toplum çok ağır bedeller ödüyor. Bunu geçmişte de yaşadık. Devlet güvenliği yeterli sağlayamadığı için insanlar kendi güvenliğini sağlamaya kalktı ve bu gruplaşmaya kalktı” diye konuştu.

Hataların olabileceğini ancak yargının müdahalesiyle düzeltilebileceğine de işaret eden Avcı, “Et kokarsa tuz atarsınız toplumda birçok kurum yanlış yapabilir, hata yapabilir, her şey yapabilir, yargı müdahale eder, bunu düzeltir. Türkiye’de şu anda krizin en büyük sebebi Türkiye’de tuz koktu. Yargının kendisi sorun haline geldi. Ama yargıyı düzeltmenin yolu da kendi sistemi içindedir. Türkiye’de yargı sorunları yaşandı ama önümüzdeki süreçte bunun adım adım düzeleceği kanaatindeyiz. Devlet mutlaka kazanmak ve galip olmak zorunda ve devlet mutlaka devlet olacak. Devletin alternatifi olmaz. Bazıları bir şeyler deneyebilir ama bu hakim kalacak şeydir. Devlet hepimizin devletidir” şeklinde konuştu.

Bir soru üzerine siyasetle ilgili bir şey düşünmediğini belirten Avcı, “Siyaset bana göre değil. Çünkü ayrı bir gelenek, ayrı bir alışkanlık. Bazı insanların yaradılışı müsaittir. Siyaset yapacağım diye bir iddiam yok hemen hemen şu an düşündüğüm bir şey değil” yanıtını verdi.