Hukuki manada yapılan adli çalışmaların müvekkille ilgisinin olmadığı belirten Hamza Tosun’un avukatı Osman Ertürk ,” Kendilerinin adli bir vazifesinin olmaması nedeniyle burada bulunmaları veya buraya gözaltıyla şüpheli olarak getirilmelerini hukuki olmadığını her iki savcıya ve sonrasında da mahkemeye de ifade ettik. Bununla ilgili olarak müvekkillerimiz buraya davet edilerek gelebilirdi. Bu insanlar yaklaşık 25 yılını İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne ayrıca Türk halkına hizmet ederek geçirmiş ve başarılı insanlardır. Bu açıdan davet edilmeleri gerekiyordu.25 Aralık operasyonuyla ilgili direk bir irtibatlarının olmaması nedeniyle de serbest bırakıldılar. Delillerin sahte delillerle üretilebileceğini burada ifade ediyorum. Bununla ilgili şüphelerimiz var. Bu şüphelerimizin giderilmesi lazım.” dedi.
Sadece darbeyle suçlanmanın ağrına gittiğini ifade eden Hamza Tosun, “ Darbe suçuyla ve casusluk suçlamasıyla içeri alındım. Ben bu vatanın evladıyım. Benim kim olduğumu herkes bilir. Vatan evlatları vatana darbe yapmazlar. Bunun böyle bilinmesi lazım. İçerideki arkadaşlarımın her birisi vatan evladı. Onlarda benim gözümde kahraman insanlar yaptıkları işleri çok iyi biliyorum. Uzun yıllar tanıyorum dürüstlüklerine inandığım arkadaşlar hiçbir şekilde darbe teşebbüsü yapmadılar, yapacaklarını düşünmüyorum. Böyle bir suçlamayı kabul etmiyorum. Benim sadece darbeyle suçlanmak çok ağırıma gitti. Şu anda serbest kaldım. Ne adli kontrol ne yurt dışına çıkış yasağım yok. Bu da hukuksuz şekilde içeri alındığımın ispatıdır.” İfadelerini kullandı.
Adliyede bulunduğu süre içerisinde Hamza Tosun’u bir an olsun yalnız bırakmayan eşi Tuğba Tosun ise “Bir tarafta zalimler basınıyla,medyasıyla, hakimiyle, savcısıyla bir tarafta onların gücü bir tarafta da şurada saatlerce günlerce bekleyen çocuklar, bebekler, çocukların gözyaşları benim gözyaşlarım bakalım Allahın terazisinde hangisi ağır basacak göreceğiz.” dedi.