GİZLİ GİZLİ ANTRENMAN YOLU
Hayatında ilk kez bir spor branşına ilgi duyan Bostan’ın okçuluğa tutkusu her geçen gün artmaya başladı. Ancak sporcunun karşısına bu kez de ailesi çıktı. Çünkü aile Bostan’ın üniversite okumasını ve bir meslek sahibi olmasını istedi. Özellikle baba Gürkan Bostan, kızının okçuluk sporu ile uğraşmasına sıcak bakmıyordu. Okçuluk sevgisinden baskıya rağmen kopmayan Yeşim Bostan, ailesinden gizli iki yıl antrenmanlara devam etti.
Kısa sürede Türkiye’de şampiyonluklara uzanan Bostan, milli takım seçmelerinde de başarılı oldu.
DÜNYA ŞAMPİYONLUĞU
19 yaşındaki Milli Okçu Yeşim Bostan, 24 Şubat-2 Mart tarihleri arasında Fransa’nın Nimes kentinde yapılan Salon Dünya Okçuluk Şampiyonası’nda Türkiye’yi temsil eden sporculardan birisi olan Muğla Gençlikspor Kulübü sporcusu Yeşim Bostan, 3 kişinin yer aldığı milli takımla şampiyon oldu.
AVRUPA ŞAMPİYONLUĞU
Bostan ayıca, Slovenya'da 18-24 Mayıs 2014 tarihleri arasında düzenlenen Avrupa Gençler ve Yıldızlar Açık Hava Okçuluk Şampiyonası'nda genç kadınlar makaralı yayda Avrupa şampiyonu oldu.
GÜNDE 550 OK
Günde 50 metrelik mesafede 550 ok atan Bostan’ın en büyük hedefi bireysel dünya şampiyonluğu ile olimpiyatlara katılmak.
Antalya 100. Yıl Okçuluk Tesisleri’nde takım arkadaşlarıyla Dünya Okçuluk Kupası’na hazırlanan Bostan, başarılı olmak için ellerinden geleni yapacaklarını dile getirdi.
Muğla Gençlik ve Spor Kulübü’nün sporcusu olduğunu ifade eden 19 yaşındaki Milli Okçu Yeşim Bostan, Muğla Anadolu Lisesi’nden mezun olduğunu ve 3 yıldır okçuluk sporuyla uğraştığını söyledi.
TESADÜFEN TANIŞTI
Okçulukla tesadüfen tanıştığını ifade eden Bostan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sınıf arkadaşlarım bu sporla uğraşıyorlardı. Bende bir gün onları antrenman yaptıkları sahaya bırakmak için gitmiştim ama ertesi gün Antrenör Zafer Karataş’ın beni sorduğunu öğrendim ve spora ilgim başladı. İlk antrenmana gittiğimde malzeme sıkıntısı yaşadım. Çünkü ben solaktım. Muğla’da da solak malzeme temin etmek zordu. Hocam ‘Sen bilirsin kendi kararın’ dedi. Okçuluktan önce herhangi bir sporla ilgilenmedim. İlk kez spor branşına ilgi duymaya başladım. İlk günden malzeme konusunda hayal kırıklığı yaşamıştım. Aileme de bana malzeme alın diyemezdim. Sağ olarak başlamaya karar verdim. İlk başlarda çok zordu ama zamanla bunu avantaja çevirdim.”
KOLUNU GELİŞTİRDİ SAĞ GÖZÜNÜ KAPATTI
Antrenmanlara devam ettiğini belirten Bostan, sağ kolu güçsüz olduğu için yayı çekmekte zorlandığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "İlk günlerde hocamın yardımıyla yayı çektim. Ok atmaya başladıktan sonra nişan almada sıkıntı yaşadım. Çünkü sağ gözümle nişan alamıyordum. Baskın gözüm sol gözdü. Sol gözümü kırpamıyordum. O nedenle arkadan biri gözümü kapatıyor ya da kravat bağlamak zorunda kalıyordum. Baktım öyle olmuyor, korsan maskesi yaptım. Yine tesadüfen iki gözüm açık ok atmayı keşfettim. Çünkü sol gözümü kırpmaya çalışırken iki gözüm kapanıyordu. Fotoğraf çekilirken iki gözüm açık poz vermek istedim. Sonra oku bıraktım hedef sarıya gitti. Ardından sağ gözümle nişan alabilmeyi keşfettim. O günden bu yana iki gözüm açık atıyorum”
AİLESİNDEN GİZLİ ANTRENMANA GİTTİ
İyi olan derslerinin okçuluğa yönelmesiyle birlikte kötüye gittiğine değinen Bostan, şöyle konuştu: “Ailem derslerimi boşladığım için okçuluğa karşı çıktı. İyi bir üniversitede okumamı ve hayatımı kazanmamı istiyorlardı. Babam bir dönem okçuluğa gitmeme izin vermemişti. Annemle anlaşarak gizli gizli antrenmanlara devam ettim. Babam, milli takıma gitmeme rağmen ilk zamanlar yine soğuk bakıyordu. Kamplarda arayıp, ‘Derslerine çalışıyorsun değil mi?’ diye soruyordu. Çünkü babam beden eğitimi dışında başka bir bölümü okumamı istiyordu. Dünya ve Avrupa derecelerinin ardından babam, antrenmanlara benden daha çok gitmeye başladı. Her yarışmaya geliyor. Benden daha meraklı artık.”
“HEYECANIMI YENDİM”
Önemli başarılar elde etmesinin nedenini açıklayamayacağını kaydeden Bostan, şunları söyledi: “Ama başarılı olmayı çok istedim. Bence oku beyin atar. Böyle bir psikoloji var. Ben hep iyi olmak istedim. Başarısızlığımın sebebi bu zamana kadar heyecanımdı. Geçen yıl birçok seçme olmuş ama ben heyecanım nedeniyle gerekli puanı alamamıştım. Bu yıl ilk milli takım seçmelerine giderken okçuluğu kısa süreliğine bırakma kararı aldım. Derslerim gerilemiş, hocalarım ders mi okçuluk mu karar vermem gerektiğini söylemişti. Son yarışa katılmak için yola çıktım. O an okçuluğu bırakma kararı aldım. Zaten bırakacağım zihniyetiyle gittiğim için o yarışmada hiç heyecan yapmadım. Çok rahattım. O yarışmadan sonra heyecanım bitti. Aklımdan ara vermek fikri gitti. Asla okçuluğu bırakmam.”
Bostan, en büyük hedefinin bireyselde dünya şampiyonluğu ve olimpiyatlara katılmak olarak belirtti.
DÜNYA ŞAMPİYONU OLMAK KOLAY DEĞİL
Türkiye Okçuluk Federasyonu Makaralı Yay Milli Takım Antrenörü Emre Özdemir de, Yeşim Bostan ile iki sezondur birlikte çalıştıklarını ve kısa zamanda önemli başarılar elde ettiklerini söyledi.
Sporcusunun Avrupa ve Dünya Şampiyonluğu elde ettiğini kaydeden Özdemir, “Önümüzdeki şampiyonada da birincilik bekliyoruz. Yeşim’den umutluyuz. Yeşim geç olsa da kaçamaklarla okçuluğa başladı. Yetenekleri ortaya çıkıyor. Dünya Şampiyonu olmakta kolay bir derece değildir” diye konuştu.
Dünya Okçuluk Kupası'nın 3. ayak müsabakalarının 10-13 Haziran tarihleri arasında Antalya’da yapılacağını kaydeden Özdemir, “Bu turnuvaya 55 ülkeden 428 sporcu katılıyor. Biz 14 sporcuyla yer alıyoruz. Dünya ve Avrupa Şampiyonluğumuz var yine dereceler bekliyoruz” dedi.