Recep Tayyib Bayrak, 3 Şubat 2017 tarihinde verdiği ifadesinde Harp Okuluna girmeden önce FETÖ ile irtibatlı olduğunu, evlerinde kaldığını, sınavlara çalıştırıldığı ve bu örgüt mensuplarınca Harp Okuluna gitmesi hususunda yönlendirildiği itiraf etti. İddianamede yer bilgilere göre 2012-2014 tarihinde Harp Okulunda öğrenim gören Bayrak, kalp rahatsızlığından dolayı kendi isteğiyle okuldan ayrılmak istemesine rağmen Doçent Doktor Kıdemli Binbaşı Murat Ünlü buna engel olmuş. Ünlü o tarihte FETÖye üye olan şahsın TSK’dan ilişiğinin kesilmesini istemediğinden şahsa kasıtlı olarak "askeri öğrenciliğe devam eder" şeklinde rapor vermiş.
Doktor Ünlü için iddianamede, "Murat Ünlü’nün FETÖ'nün GATA yapılanmasının kilit isimlerinden olduğunu vurgulamak gerekecektir. GATA kardiyolojiden verilen askeri öğrenci olamaz şeklindeki raporların altında Ünlü’nün imzası görülmektedir. Kalp hastalığından müzdarip mağdura sağlamdır raporu vermek suretiyle resmi evrakta sahtecilik suçunu işlediği, atılı eylemi FETÖ’nün GATA içerisindeki faaliyetleri kapsamında, örgütsel saik ile gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır" ifadesi yer alıyor.
Sağlam raporu verilen Bayrak, daha sonrasında yüklü miktarda tazminat ödemek zorunda kalmış ve Murat Ünlü'den şikayetçi olduğunu beyan etmiş.
"Komutanın tahlil raporlarını twitterda paylaşmışlar"
Doktor Sedat Yılmaz'ın iddianamede yer alan ifadelerine göre, FETÖ'cü olmayan doktorları karalama için kullanılan Gatakulis isimli twitter hesabında çıkan haberler sonrasında GATA’da görevli bir çok akademisyen ayrılmak zorunda kalmış. GATA personelinin şifreleri kullanılarak, o dönem Kara Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Plan Daire Başkanı olan Taci Kurul'un sistemde bulunan tahlil ve rapor sonuçları twitterdan paylaşılmış. Yılmaz, bu durumu komutanın ve TSK'nın itibarsızlaştırılması için yapıldığını ifade etti.
Komutanların eşleri bile takip edilmiş
İddianamede ifadeleri yer alan bir diğer doktor Yardımcı Doçent Uygar Çağdaş Yüksel ise şu şekilde bilgi verdi:
"Twitter hesaplarında ortam dinlemesi, telefon dinlemesi sonucu elde edilmiş veriler olduğu gibi, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait birliklerin fotoğraflarının bulunduğunu da gördüm. Bunların amatör dedikodu çabalı siteler olmadığını o zaman anladım. Bu tip takip ve dinlemelerin ancak devlet elindeki imkanlarla yapılabileceğini düşünüyorum. Aynı şekilde, bir birlik komutanını karalamak için birliğin fotoğraflarını çeken, komutanın eşini takip edip girip çıktığı yerleri fotoğraflayan kişilerin, bunu amatör hevesler için değil bir amaca hizmet etmek için yaptığını ve bu amaç için hususi olarak görevlendirilmiş kişiler olduğunu düşünüyorum."