Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF), Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal’ın, Beko Basketbol Ligi final serisi son maçına çıkmayacaklarını duyurması üzerine bir açıklama yaptı.
Serinin Ülker Arena’da Perşembe günü oynanacak son maçına ilişkin Fenerbahçe Ülker’e verilen cezayı yetersiz bulan Galatasaray yönetimi, maça çıkmama kararı almıştı. TBF, bugün bu karara ilişkin bir açıklama yaptı.
“İTİRAZ EDİLEBİLİR”
TBF Disiplin Kurulu’nun almış olduğu kararlara itiraz yolunun kulüplere açık olduğunun belirtildiği açıklamada, “İtiraz edilecek yer Tahkim Kurulu olup, bu kurul Federasyonumuzdan tamamen bağımsız çalışan bir üst kuruldur. Tahkim Kurulu kendisine yapılan itirazları, federasyonların yıllardır uygulanan kurallarına ve önceki kararlarına bakarak, süresi içerisinde değerlendirmekte ve sonlandırmaktadır. Pazartesi akşamı oynanan Final serisinin 6. Maçı için TBF Disiplin Kurulu tarafından verilen seyircisiz oynama kararı ile ilgili olarak Galatasaray Spor Kulübü Tahkim Kuruluna itiraz etmiş ve bu itirazları ret edilmiştir. Hukuki haklarını sonuna kadar kullanmadan ‘yurt dışına itiraz edeceğiz’ gibi ifadelerin hiçbir anlamı yoktur” denildi.
“GALATASARAY’A VERİLEN CEZA CİDDİ SEYİRCİ OLAYLARINDANDIR”
Sezon içerisinde Galatasaray Liv Hospital ile ilgili 13 adet dosyadan 20 adet ceza verildiğine değinilerek, “Galatasaray Liv Hospital takımının kendi sahasında Fenerbahçe Ülker takımı ile oynadığı ve ‘iki maç seyircisiz oynama ve toplam 41 bin TL para cezası’ aldığı müsabaka ile ilgili olarak, anılan cezanın gerekçesi, ciddi seyirci olaylarının çıkması ve bu nedenlerle hakemlerin müsabaka sırasında 3 kez anons yapmak zorunda kalmaları ve hatta soyunma odasına giderek, olayların yatışmasını yaklaşık 15 dakika beklemeleridir. Bu karara karşı Galatasaray Liv Hospital olarak SGM Tahkim Kurulu nezdinde yapılan itiraz ise reddedilmiştir. Takiben bu müsabaka Galatasaray Spor Kulübü salonunda seyircisiz (kadın ve çocuklara) oynanarak Galatasaray Liv Hospital takımının üstünlüğü ile sona ermiştir” ifadeleri kullanıldı.
“GALATASARAY LİV HOSPİTAL DOSYALARI İLE FARKLIDIR”
Final serisinin Ülker Arena’da oynanan 5. maçıyla ilgili Fenerbahçe Ülker’e verilen cezaların hatırlatıldığı açıklamada, “İşbu dosyanın içeriği ve Fenerbahçe Ülker Takımının bu sezon aldığı ceza sayısı, Galatasaray Liv Hospital dosyaları ile farklıdır. İşbu dosya öncesi Fenerbahçe Ülker müsabakalarında seyirci olaylarından 6 adet müsabaka dosyası TBF Disiplin Kurulu’na intikal etmiş anılan dosyalardan, ağırlıkla seyirci olaylarından kaynaklanan toplam 7 adet ceza kararı verilmiştir. Fenerbahçe Ülker aleyhine son olarak verilen kararın gerekçesi ise seyirci olaylarından kaynaklanan, biri müsabaka öncesi, biri müsabaka sırasında olmak üzere 2 kez anons yapılmasıdır” açıklamasında bulunuldu.
Tüm cezaların ve gerekçelerinin, TBF’nin resmi internet sitesinden açıklandığının vurgulandığı açıklamanın devamı ise şöyle:
“Galatasaray Spor Kulübünün açıklamasında belirttiği ve antrenörünün beyanına dayandırdığı ‘Can güvenliğimiz yok’ gerekçesiyle maça çıkmama kararı gerek Türk sporuna, gerek Türkiye’ye ve emniyet güçlerimize karşı bir saygısızlıktır. Çok kısa bir sure önce aynı rakiple Kadın Basketbol Ligi final serisi gergin bir ortamda oynanmasına rağmen benzer endişeler dile getirilmeden tamamlanmış; Beko Basketbol Ligi final serisinde Galatasaray Basketbol takımının bundan önce rakip sahada oynadığı bu maçlarda sahadaki oyunculara, takım yöneticilerine ve idarecilere yönelik can güvenliğini tehdit edici olay yaşanmamıştır. Öte yandan ülkemizin geldiği bugünkü düzeyde “can güvenliğimiz yok” niyet okuması ile sahaya çıkmama gerekçesi gösterilmesi bu güne kadar oynanan tüm maçlarda ön plana çıkmadan aldığı tedbirlerle üzücü bir olay yaşanmamasını sağlayan güvenlik kuvvetlerimize de saygısızlık etmektir.
TBF olarak 7. ve şampiyonluk maçının özelliği ve taraflar arasındaki kamuoyuna da yansıyan gerginlikler nedeniyle bu müsabakaya esas olmak üzere hazırladığımız ve dün öğlen saatlerinde Galatasaray Spor Kulübü Başkanının açıklamasından daha önce ilgili Kulüplere tebliğ ettiğimiz ve TBF sitesinde yayınladığımız “Uygulama Esasları” kamuoyu ile paylaşılmıştır. Final serisinin son maçı ile ilgili olarak alınması gereken tedbirler açıkça ve maddeler halinde yazılmış; bu koşulların sağlanmaması durumunda maçın başlatılmayacağı ilgili taraflara bildirilmiştir.
Galatasaray Spor Kulübü açıklamasında sahaya çıkmama gerekçelerinden biri olarak gösterilen maça atanmış hakemlerimizden birinin 3 Temmuz 2011 olayları sürecinde adının geçmiş olması ise amacından uzak ve hedef şaşırtmaya yönelik talihsiz bir saptamadır. Aynı hakemimizin bu süreç içerisinde yönettiği hiçbir Galatasaray Basketbol maçı öncesi -Final serisinin 2. Maçı dahil- böyle bir söylemde bulunulmadığı gibi; Final serisinde oynanan tüm maçlarda; tarafların yarattığı son derece gergin ortama rağmen, maçları yöneten hakemlerimizin yanlış olarak değerlendirdiği iddia edilen birkaç pozisyon dışında bir durum olmamıştır.
Son Final maçına çıkmamama kararına gerekçe olarak gündemin içine çekilmeye çalışılan hakemimiz, Türkiye’nin en iyi hakemlerinden biri olmasının ötesinde başta Euroleague olmak üzere, Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında, Olimpiyat Oyunlarında final kademelerinde başarıyla görev yapmış, en son olarak bu Eylül ayında Brezilya’da düzenlenecek kıtalararası şampiyonluk maçında FIBA tarafından görevlendirilmiştir.
Şampiyonluk maçına çeşitli nedenlerle çıkmayacağını açıklayan Galatasaray Spor Kulübü yönetiminin geçtiğimiz sezon Beko Basketbol Ligi Şampiyonu olduğunu; bu sene de finale kalma başarısı göstererek, finalin son maçına uzadığını ve Şampiyon takımın son maçta belirleneceğini; ayrıca bu sezonda Kadın basketbolunda ülkemizde düzenlenen her üç kupayı da kazandığını ve tüm bunların Federasyonumuzun tüm kararlarında benzer şekilde adaletli ve doğru davranma prensipleriyle hareket ettiği gerçeğini tüm spor kamuoyunun ve sağduyulu Galatasaraylıların da göz ardı etmeyeceğine inanıyoruz.
Çok değerli Kulüp Yöneticilerimizin, bu yıl hem Erkek hem de Kadın Basketbol Liglerimizde final oynayan her iki Kulübümüzün Türk Basketboluna yıllardır yaptıkları katkıları gölgeleyen bu son olayları sona erdirerek; bugüne kadar olduğu gibi sahada kazanmak üzere sözü sporculara ve teknik kadrolara bırakmaları en doğru karar olacaktır.”
